allah ın imtihanı ve bilimin tarihi

entry3 galeri0
    1.
  1. ister kabul edelim ister etmeyelim, inançlarımız doğduğumuz zamana göre çeşitli olarak değişebiliyor. bir inançlı gözünden bakacak olursam ve dünyaya her insanın sınava geldiğini de göz önüne alırsam bu sınavın kesinlikle adaletsiz olduğunu düşünüyorum. adaletsizlikten kastım yeni bir kötülük problemi formulüze etmek değil. kötülüğün varlığı ve yokluğundan bağımsız olarak bir adaletsizlik var.

    şöyle ki, benim inançlarım döneme doğrudan bağımlı. hele bu inanç dinsel bir inançsa bilimsel gelişmelere daha fazla bağımlı hale geliyor. örneğin ben 21. yy. da doğduğum için ateistim ama belki de 22. yy. da doğsam ateist olmayacaktım. belki o zaman bilimsel veriler benim gözümden tanrıyı kanıtlıyor olacaktı ve inançlı olacaktım. ve ya kurandan bilim üreten arkadaşlar için düşünelim. çoğu zaman şunu duyuyorum: "zamanında hz. muhammed ile alay etmişlerdi bilim ise bunun doğruluğunu bugün gösteriyor bu mucize değil de nedir?"

    şimdi kuranda evrenin genişlediğinin yazdığını varsayıyorum ve bu mucizeyi tarihsel olarak inceliyorum. eğer ben 7. yy. da doğmuş biri olsaydım ve bir kişi bana "evren genişliyor" deseydi onunla alay ederdim. çünkü o günkü bilim bana bunun doğruluğu ile ilgili bir şey sunmuyordur. haliyle ben de bunu yazan kuran'ı reddederim. eğer bilim, deney ve gözlem henüz evrenin genişlemesini ortaya çıkarmamışsa ve benim görüşüm de bunu mantıksız olarak algılıyorsa kuranı o dönemde reddetmem mantıksız değildir. şimdi de 21. yy.da yaşadığımı düşünelim. kuranda evrenin genişlediği yazıyor olsun ve ben de 21. yy.ın deneysel verileriyle bunu doğrulamış olayım. büyük bir mutluluk içinde "evet bak kuranda yazıyor ve bu kanıtlandı" deyip müslüman olabilirim. şimdi benim kuranı reddetmem ile onu kabul etmem sadece hangi yüzyılda yaşadığıma bağlı olmuyor mu?

    eğer kuran 1400 yıl önceden beri bilinemeyecek şeyleri yazıyorsa, bu şeyin bilimsel verilerle teyit edildiği dönemde yaşayan kişilerle bu şeylerin deneyle uyuşmadığı dönemde yaşayan kişiler arasında derin bir adaletsizlik vardır. birinde yalnızca 'saçma ve deneylerle kanıtlanmamış şeye iman etme(kanıt olmadan sorgulamadan inan)' beklenirken, diğerinde 'deneysel verilerle uyuşan mucizevi bir kitaba inanma (kanıt olarak inan)' bekleniyor. eee, o halde bu nasıl sınav? neden birinde "kanıt olmamasına rağmen sorgulamadan iman et" görüşü beklenirken diğerinde kanıtlarla hareket etmesi beklenir? eski dönemde yaşayan insanların islamla ve kuranla karşılaşmış olmalarına rağmen müslüman olmamaları en akılcıl en empirist yöntem değil midir? bu durumda allah'ın, o insanları cehenneme atması ne derece tutarlı? o adamların tek suçu yanlış dönemde doğmak.

    bir diğer yandan tanrı inancına bakalım. örneğin evrende derin bir ince ayar var(inançlı gözünden). şimdi benim sırf bu ince ayarlardan tanrıya inandığımı düşünün. ben bu dönemde olduğum için ve ince ayarı gördüğüm için inançlı oldum diyelim. bu durumda eğer ben, bu ince ayarlar keşfedilmediği bir dönemde doğsam ateist olacaktım. o halde benim tek avantajım bu dönemde doğmak. o halde farklı dönemde doğanların suçu ne? mesela antony flew'in 19. yüzyılda doğduğunu düşünün. onu tanrıya inandıran şey bildiğiniz gibi dna'nın kompleks yapısıydı. eğer 19. yüzyılda doğsaydı flew belki de ateist kalacaktı. çünkü dnanın kompleksliğine hiç şahit olmayacaktı. veya 19. yüzyılda yaşamış bir inançsız belki de bugün doğsa tanrıya inanacaktı. her şey bilimsel verilerin hangi inancı doğruladığı dönemde yaşamaya bağlı. bu durumda derin bir adaletsizlik yok mudur? belki ben 22. yüzyılın biliminde imana gelecektim de müslüman olacaktım. o halde 22. yüzyılda yaşayan bir müslümanın bana kıyağı ne?

    böyle bir sınavın adaletli olduğundan bahsedilebilir mi?
    1 ...
  2. 2.
  3. öncelikle şunu belirtelim kur'an-ı kerim bir pozitif bilim kitabı değildir. ancak bazı bilimsel olarak gördüğümüz olaylar geçer.

    imtihan kısmına gelince, "biz senden önce de hiçbir beşere ölümsüzlük vermedik. şimdi sen ölürsen onlar ebedi mi kalacaklar? her nefis ölümü tadacaktır.sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. ancak bize döndürüleceksiniz." enbiya 34-35

    imtihan üzere olduğumuz kesin.

    zamanlama kısmına gelirsek, iman sadece bilimsel verilerin doğruluğuna bakılarak kazanılmaz. sadece sebeblerinden biri olabilir.

    sen kur'an'da bilimsel verileri görür iman edersin, diğeri insan haklarına verilen ehemmiyete, bir başkası adaletli yönetimin nasıl olduğuna, bir başkası kadına verilen değere bakarak vs...

    kur'an'a sen içindeki çelişkiyi gideren kısmına bakarak imana ulaşabilirsin.

    ki kur'an pek çok ayetinde düşünmeyi öğütler. düşünürsün aklını diğer batıl düşüncelerden ayırarak gerçeği görebilirsin.

    allah'ın merhameti çok geniştir. senin dünya ve ahiret mutluluğun için kur'an-ı bir rehber olarak göndermiştir.

    artık kabul edip etmemek sadace senin özgür iradene bağlıdır.

    en azından ahirette şunu diyemeyeceksin. "gönderdiğin elçilerden ve rehberlerden haberim yoktu."
    1 ...
  4. 3.
  5. dinde masalsı mucizelerin hiçbirini sorgulayamazsın ama bilimde her görüş sorgulanıp görüşe kanıt aranır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük