Allah'hın yarattığı boş beyinli mahlukatın yazmaya cesaret ettiği en lüzümsuz yazıdır.Allah akıl fikir ihsan etsin...
Allah(c.c) kaderi yaratmış evet ama bunun yanında irade vermiş.insan kaderinin yanında kendi tercihlerinide yaşar.Rabbim hiç bir kulunu kendine isyankar ya da inançsız olsun diye yaratmamıştır.
Şuan yarattıklarını takip etmiyor sözüyle şirke girmektesiniz.Allah her yerdedir.her yapılanı görür,her konuşulanı duyar hatta siz sadece aklınızdan bile geçirseniz 'O' bilir.bütün kullarının yaptıklarını görmekte ve sabretmektedir.Sabrı sonsuz Rabbim şu an sadece bekliyor.herşeyin yeri ve zamanı vardır.er ya da geç 'O'nun bizi takip ettiğini görecek söyledikleriniz için pişman olacaksınız.
allah'a inanmama özgürlüğünü dilediğince kucaklayıp inandığı-inanmadığı- gibi yaşamak dururken, inanan insanların kutsalına söverek yaşamını sürdüren zibidi zihniyetin paranoyası. küfre küfür, hakarete hakaretle cevap vermekte bi beis olmasa gerek gel gör ki aldığımız terbiye müsade etmiyor.
ateistlerin kaderini önceden yazmak ve sonra onları cehenneme atmak kesinlikle değildir. neden değildir? anlatayım:
allah insanı yarattı ve ona bir düşünme yetisi, bir irade verdi. diğer canlılardan çok farklı olarak. ve diğer canlılardan farklı olarak verdiklerinin de doğal olarak hakkını istiyor.
şimdi ateistlerin hakkının neden yenmediğine gelelim..
allah, insanların inanıp inanmayacaklarını önceden belirlememiştir. asla istediğini cennetine, istediğini cehennemine koymayacaktır. allah, insanların kaderlerini, ne yapacaklarını, inanıp inanmayacaklarını, sonsuz ilmiyle bilendir. asla müdehale eden değil..
şu örnekle açıklamak yerinde olur sanırım:
üç katlı bir bina düşünün.. siz ikinci katındasınız ve bir asansör var. asansörün yanında da bir adam duruyor ve yanındaki duvarda bir levha var.
asansörün yanına geliyorsunuz. adam size, "eğer üçüncü kata çıkarsanız, orada binbir nimetler ve mükafatlar var. bir cennet var. sizi bekliyor." diyor ve ekliyor, "eğer birinci kata inerseniz de, orada binbir işkence ve azap var." diyor.
duvarda asılı olan belgeye de bakıyorsunuz ki, aynı şeyler yazıyor..
ve asansöre biniyorsunuz.. artık asansörün hangi düğmesine basacağınız sizin kararınız.. bire basıp, alt kata da inebilir ve azap çekebilirsiniz, üçe basıp üst kata çıkıp nimetlere de erebilirsiniz..
şimdi siz, bütün uyarılara rağmen, asansörün birinci kat düğmesine basarsanız, bu sizin suçunuz mu olur yoksa o binaya sizi sokup, uyarıcıları gönderen ve üçüncü katın düğmesine basmanız için sizi uyarttıran zatın mı?
herşey sizin elinizde yani.. lehinize karar verebilmek için bir düşünebilme yetisine ve istediğinize basabilme gibi bir iradeye sahipsinizdir..
sizi oraya sokan ve sizi uyarttıran zat, hangi düğmeye basacağınızı sadece bilir. ama asla sizin yerinize karar vermez.
o nedenle buyurmamış mıdır zaten bir ayetinde; "allah insanlara zulmetmez, ama insanlar kendilerine zulmederler" diye?
örnekteki benzetmelere gelince,
bina: yaşadığımız dünya
asansör ve butonlar: hayatta takip edeceğimiz yol
asansörün yanındaki uyarıcı: peygamberler
duvardaki uyarıcı belge: ilahi kitaplar (şu an sadece kuran-ı kerim)
alt kat: cehennem
üst kat: cennet
binaya sokan zat: allah*
şimdi bu adam dini kitabımıza yakıştırma ile "çük" kadar diyebiliyor ve bu eleştirme sınıfına girebiliyorsa, Allah hakkında atıp tutması ise başka bir musamere örneği ise,
ve bu dine inanan insanları alaya alıyor ise.
bu vatandaş benim herşeyden üstün tuttuğum değerlere böyle yazıyor ve bu eleştiri oluyorsa bende burdan kendilerinin aile eşrafı hakkında yazıp tutmak istiyorum o halde bu eleştiri ise.
inanan insanlar Allahı kitabı ve peygamberi herşeylerinden üstün tutarlar.
velakin burdan bunları yazdığımızda yazarlıkta uçuş similasyonunu görmemiz kesin gibi bir şeydir.
bu başlık silinmez, eleştiri ve görüş olarak kaldığında, editleme ile bende eleştiri ve görüşlerimi aile eşrafı hakkında belirticem.
madem görüş böyle örtüş.
Allah yüce yaratıcıdır. Mükemmeldir ve kusursuzdur.Hata sadece Allah ın yarattıklarına mahsustur ve herşeyi her toz zerresinide yaratan Allahtır.insanları yaratmak evreni kurmak kitap göndermekten ibaret değildir.Şuanda gözümüzün gördüğü her şey idrak edemediğimiz dalga yayınlarından dolayı görülür karşımızda bir dağı görürken o her an yaratılıyordur Allah onu her an yaratıyordur.Uzaydaki ihtişamı incelediğimizde aklımızın alamadığı bir büyülüğüde sürekli yaratma halinde olan Allah'tır.Ve uzay her an büyür.Katrilyarlarca yıl dahi ışık hızıyla gitsek uzayın bir ucundan diğer ucuna ulaşmamız mümkün olmaz çünkü uzayın büyüme hızına dahi yetişemeyiz.Hata Allah'ı tanımamaktadır.Allah'a karşı sarfedilen bilinçsiz ve cahilce sözlerin Allah'ın büyüklüğüne getirdiği hiçbir zarar yoktur.Onun her işinde bir ahenk muhteşemlik vardır.Aklın alamadığı büyüklüğüde aklın alamadığı küçüklüğün içindeki evrenide eşsiz bir düzende yaratan odur.
Yarattıklarını ne haliniz varsa görün diyerek bırakmamış insanı eşrefi mahluk görüp akıl vermiştir.Yapılan nankörlüklere sabır gösterir.Merhameti sonsuzdur fakat imtihan yeri olan dünyadaki cezaların karşılığının görülmesi ilahi adaletidir.Cehennemle korkutur Cennetle müjdeler.inanmayanlar dahi islama gösre yaşamış olsalardı şimdi dünyada hiçbir sıkıntı ve savaş çirkin işler olmazdı.O her yapılanı kayıt altına alır ve düşüncelerinide yapacaklarınıda yaptıklarınıda her şeyi bilir.Sonsuz ilim sahibidir.
Allah'a hesap sormak veya kafa tutmak sadece sapıtmışlığın ve akılsızlığın göstergesidir.
O tevbe edenleri bağışlayıcıdır...
sadece dikkat çekmek isteyen, aman başlığımın altı entrylerle dolsun taşsın diyen, haddini aşmış ayrıca aklını kaybetmiş bir yazarın şirk koşarak, allahı yargılama gibi ihtimalsiz bir konuya değinerek bir halt ettiğini sanma durumunu yansıtan bir başlıktır.
'' en basitinden nerde bu? niye saklanır? niye kaçar kullarından köşe bucak? madem yan gelip yatacaktın, madem yarattığını kontrol etmeyecektin; ne halt yemeye kurdun bu düzeni! var mı çük kadar kitap yazıp 1400 sene yan gelip yatmak! kaba bir hesapla allah'ın çalışkanlığını sınayalım ''
sen bu sözlerle alemlerin rabbine meydan okuyosun ama inanmamana rağmen dua ette o sana meydan okumasın.
sonunu merak ediyorum doğrusu. can verirken iman dilenirsen o zaman allahı görmüş olursun.
cismini saklamıyor keza o bize şah damarımızdan daha yakın.
saklanmadığı gibi senin gibi sapkınların, zavallıların kendisini anlamasını da beklemiyor...
haksıza yol vermesidir. üst üste binmiş haksızlıklar. sizin çalışmanız gereken yerde sırf siyasi torpil yüzünden başkasını alıyor ve bunu yapan kendini ileri derecede dindar gösteriyor ise... bide benim tarafımdan düşün bakalım. sadece bu değil buna benzer 50 kadar hadise.
bazıları allah acısını çıkarır desede... kusura bakma onlara bir bok olmuyor. sanırım daha önemli işleri var.
o değilde şimdi ne söylesem küfür olacağı için bir şey söylememeyi tercih ettiğim bir şahıs sözlüğe geliyor eleştiri veya bilimsel bir sorgulama değil götünden uydurduğu argümanlarla aklının yettiği kadar allah ı eleştirmeye kalkıyor. aklı ancak o kadar yettiği için tabi bir yerden sonra tıkanıyor ve küfrediyor.
moderasyon görmedi diye düşünüyorum ve şimdilik eleştiri dozunu bu seviyede bırakıyorum.
seni, halen aklının alamadığı bir vücut ve de ruh haline sokan bir yaratıcıyı, sana verdiği beynin maximum 7% sini kullanarak sorgulama yapabilen bünyenin bildiğin sıçmasıdır.
iptizal'in zirvesidir.
önce "allah" diye, "el-îlah" olan bir varlığı var olarak kabul edecek, arkasından zımnen her türlü olumlu sıfatın zirvesini * allah için ikrar edecek, sonra ne dediğinin farkında olmayan 0-6 zihinsel yaş grubu çocuk hoyratlığıyla değil, küstahlığın ve müptezelliğin ileri aşamasının saçmalamasıyla allah ın hataları adlı bir başlık açacak, sonra yazılanlara ekran karşısında, her saniyesi bir tükeniş olan köksüz hücrelerinle bakacak ve anlamaya çalışacaksın.
sonra da biz sana; insandiyeceğiz.
bütün olumsuz manaların kendisinde odaklaştığı manasıyla insan.
insanlığını, yani olumsuzluğunu abartmış varlık olarak insan.
kayıtsız şartsız itaatmiş.
neyse ben daha bişey demeyim. insanlığına veriyorum.