allah ın günlüğü

    17.
  1. sevgili günlük,
    çamurdan yaratıktan bir tane daha yaptım, ama bunun önünde çıkıntısı yok, girinti var. birbirine uyuyor istersen bu çıkıntı ile girinti. girintili olanın göğüs kısmına iki de yumru ekledim. maksat monotonluk bozulsun. çıkıntılı olanına “adem” dedim, girintili olanına “havva”. adem’le havva çok komikler. beni çok eğlendiriyorlar. bunlara tuhaf tuhaf yasaklar filan koyuyorum akılları karışıyor fukaraların hehhehe.
    8 ...
  2. 16.
  3. sevgili günlük,
    bu gün neler oldu neler. yine çok sıkılırken aklıma geldi, çamur diye bir şey yaptım, sonra yoğurdum minik minik figürler yapıyordum, bir tanesi acayip bana benzedi, çok da hoşuma gitti, dur lan dedim sunu da canlandırayım bakalım ne olacak. canlandırdıktan sonra bütün melekleri çağırdım, “eğilin bakiyim hepiniz bunun önünde” dedim. hepsi eğildi tabii ama bir tek iblis çıkıntılık yaptı her zamanki gibi. neymiş efendim, o ateşten çıkmış da bu çamurdanmış onun için eğilmezmiş. “lan oğlum” dedim, “bak efendi efendi eğil işte, hır çıkarma durduk yerde”. bu iblis bana diklenmesin mi. ağza alınmayacak laflar falan etti, canımı sıktı. defol git o zaman dedim ben de buna. “sen görürsün” filan diye bir şeyler geveledi. gel lan dedim, “adam ol dobra konuş” ne istiyorsun. iblis ise “bana zaman ver ben bu çamurdan yaratığı sana karşı döndürmezsem nooliyim” dedi. ben de dedim ki, “kendine zaman verilenlerdensin, maçan sıkıyorsa dediğini yaparsın” dedim. iblis el kol hareketleri filan yaptı, güvenliği çağırdım attırdım yavşağı cennetten. amaan, giderse gitsin, bu çamurdan yaratık daha eğlenceli.
    5 ...
  4. 8.
  5. sevgili günlük,
    son bir haftadır yarattığım maddeleri çeki düzene sokmakla meşguldüm onun için yazamadım sana. ama zahmete deydi doğrusu, minik minik gezegenleri yıldızların etrafında döndürdüm, kara delikler filan yarattım. sonra geçtim karşısına seyrettim. bütün sıkıntımı alıyor inanır mısın ?
    6 ...
  6. 13.
  7. sevgili günlük,
    bu gün cennetin bir tarafında mangal yaparken yanlışlıkla ortalığı tutuşturdum. söndüreyim derken iyice yayıldı yangın, ben de yanan kısmı ayırdım, bir alt rafa koydum. yansın orda kendi kendine, bir hal çaresi düşünürüz sonra nasıl olsa. bu yanan bahçeye “cehennem” ismini koydum. söndürmekten de vazgeçtim. güzel yanıyor, ortamı ısıtıyor.
    5 ...
  8. 12.
  9. açında götünüzle dalga geçin pezevenkler yazınca başlığa uymayacağı için silinecek enty girilen başlık.
    6 ...
  10. 5.
  11. sevgili günlük,
    her taraf aydınlık ama ben hala sıkılıyorum, ne yapsam ki. bir şey daha yaratsam... ama ne? ışığın faydaları işte, aklıma bir bir fikirler geliyor. bu gün sıkıntıdan patlamak üzereyken dedim ki kendi kendime: “ulan ben niye patlıyorum ki, ortamı patlatayım”, sonra “patla” dedim, büyük bir patlama oldu, her taraf madde doldu. ilginç bir durum, ışıl ışıl toplar, koca koca taşlar filan fışkırdı bir anda.
    6 ...
  12. 24.
  13. sevgili günlük,
    yine çok yoğun bir hafta geçirdim. Aşşağıdakiler hepten yldan çıktı musadan sonra bir kaç peygamber daha gönderdim ama hepsi birbirinden beceriksiz çıktı. Günlerdir son ama etkili bir peygamber adayı arıyorum ve sanırım adamımı buldum. muhammed isimli bir eleman. çok temiz bir tip değil aslında ama dehşet uyanık. bu yeni peygamberim tilki gibi bir herif. ticarete de kafası basıyor. bundan da bisey çıkaramazsak yuh artık. şu bizim cebrail boş boş oturuyor zaten bir gönderelim bakalım noolacak.
    3 ...
  14. 20.
  15. sevgili günlük,
    insanları yarattım başı boş bıraktım.
    3 ...
  16. 23.
  17. sevgili günlük,
    bu iblis iyice azıttı artık, garibanların çok fena kafasını karıştırıyor. ona buna üfürüyor, millet yok ben firavunum, yok ben güneş oğluyum filan diye ortaya çıkıp delikanlılık yapmaya kalkıyor. ben de dedim ki adam gibi bir peygamber çıkartayım ortaya bir de eline ne yapması gerektiğini yazayım vereyim. en azından okurlarsa unutmazlar. musa diye bir tip vardı gözüme kestirdiğim zaten. bunun yanına gittim. önce bir korktu filan. neyse on maddelik bir tebliğ verdim eline. dur bakalım belki adam olurlar belki..
    3 ...
  18. 10.
© 2025 uludağ sözlük