cehennem tahayyül edilemeyen bir mekan. insan aklı bunu düşünemiyor. yaratan da ancak bizim anlayacağımız şekilde benzetmeler yapıyor. ki olayın vehametini anlayabilelim diye. yorganımızı ayağımıza göre uzatalım diye.
insan bazılarına hak olacak olan bu çetin azaptan korkmalı mıdır? gayet tabi korkmalıdır. ama buradaki korkma tırsmak anlamında değil yani bizim bildiğimiz reel anlamda değil onu kabul edip hayatını buna göre idame ettirme şeklinde olmalıdır.
insan şöyle bir düşünmeli. ben acaba bu kapsama giriyor muyum? hak olan bu çetin cezanın, azabın, sonsuz acının dairesi içerisinde miyim? bunu allah sormadan biz kendimize sormalıyız.
insan hata işleyebilir, pek ala günah, haramda işleyebilir. yaratılışımız gereği böyle bir huyumuz var. elbette bu koz olmamalı. yaratanın bizlere verdiği ruhsat diyelim. ruhsat ama sınırlı bir ruhsat. allah büyüktür nasıl olsa affeder boyutlarına gelirse o vakit işin rengi aleyhimize değişir.
tövbe var dostlar. tövbe çok önemli. samimi tövbe allah katında kabul görecektir(görmesi yüksek ihtimal). bunu inanarak ve allah'a sığınarak yapalım. allah güzel niyetleri, istekleri, dilekleri, duaları karşılıksız bırakmaz.
allah hesaba çekmeden önce kendimizi biz hesaba çekelim ve gönlümüz rahat, ferah bir şekilde huzuruna varalım.
son zamanlarda her gün düşündüğüm gerçektir.
burada iyi bir sıkıntımız falan yok ama, her daim Allah'ın merhametli olduğu söylenir fakat, Allah'ın cezasının çok şiddetli olduğu defalarca hatırlatılmıştır. O gün geldiği zaman artık orada ölümde yok! mahşerde güneşin tepede çok yakın olması ve susuzluk hat safhada! ben herkes gibi görmezden gelemiyorum bunları, her daim ayetlerde veya hadislerde hatırlatılıyor çok şiddetli bir azabın olduğu...
