o kadar kandil, cuma geceleri, bayramlar hep tövbe etmek için önemli birer fırsat olarak, bizi affet etmek için önümüze bunları serpiştirmesi, sonsuz şükürler olsun.
kendisine ortak koşulmadığı takdirde her bir günahı tövbe edildiği takdirde affedeceğini söylemesinden açıkça ortada olan gerçektir. kuranda çokça allah çok bağışlayıcıdır ve affedicidir sözü geçer.
insanoğlu hataya meillidir hata yapar, yanlışlara düşer yaratılışı gereği böyledir. insan oğlunun günah işledikten sonra hatasını anlayıp yaratacısından af dilemesi allah ın hoşuna gider. allah isteseydi insanı melekler gibi yaratır hiçbir şekilde günah işlemeyen sürekli ibadet eden varlıklar olurduk. allah insanı kendi başına bırakıp kendisine inanılmasını ibadet edilmesini beklemiştir.
bizi yaratan o dur bizim yanımızda dağı, taşı, dereyi, tepeyi, cenneti, cehennemi kısacası sınırlı olan aklımızla görebildiğimiz akledebildiğimiz herşeyi o yaratmıştır. istese yaratmazdıda veya yaratırdı yarattığı gün yokta ederdi. yaptıklarına karşı sual sorulamaz. biz ve geride kalan herşey allah a aitiz.bütün haklarımız o ndadır seni cehennemiylede korkutur istersede cennetine kor veya ikisinede koymaz seni ıssız bir adaya yılanların yanına atar. şuanda kucağımda bulunan bilgisayar benim malımsa istersem bunu alır parçalar tuvaletin deliğine atarım mal benim kimsede bişey söyleyemez. yaratılan bir kişi yaratana karşı vay efendim sen cehennemi yaratmısın demesi gibi saçma akıl dışı bir davranış olamaz kanımca.
affedilmeyen 2 büyük günah vardır, biri allaha şirk koşmak diğeri de kul hakkı yemek.
kur"an da böyle yazar, benim karşıma bu iki günahla gelmeyin der.gayet net.