Allah'ın adalet anlayışı diye bir şey yoktur. Onun için anlayış, yorumlayış gibi kelimeler kullanmak cahillikten ileri gelmektedir. Allah adaletin ne demek olduğunu hakkıyla bilir. Ya bir tanrıya inanmayın ya da inanıyorsanız onu böyle aptal saptal itham etmekten vazgeçin.
tanrının iyi olması mümkün değil mi? bu ne saçma bir çıkarım olm. insanlar ne kadar ahmak ve nankör.
bir ilah düşün ki her insana 8383629373938 katrilyon yıl ömür vermiş olsun, her bir gün de 255373 saat sürsün, ve cennete girmek için can yakmayı ibadet görsün. eğer bu ilah sana sonsuz bir cennet vaad ediyorsa, bu o sonsuz cömert demektir. ve sonsuz büyüktür sonlu her şey olduğu için, hayal edilebilecek her türlü imtihanın sonucunda da sonsuz cömertlik yapmış olur. bu dünya da 100 yıl engelli olarak yaşayanlar sonsuza kadar mutlu olacak, kötülük yapanlar felaketle cezalandırılacak. sözlüğe 1 saat az girerek sonsuz mutluluğa erişebiliyorsun yani gedik bir mantıkla. tamam iyiler de kötüler de yaptığı en ufak şeye dek karşılığını alacaksa bu adalet kusursuzdur.
evrenin her tarafında görünen ilahî adaleti gördüğümüz hâlde, imtihana tabi tutulduğu için özgür iradesiyle baş başa bırakılan insanların ikamet ettiği şu dünyamızdaki bazı yanlışları Allah’a vermek saçmalıktır.
Tam tersi yeryüzündeki mevcut hataların, zulümlerin hepsinin yegane sorumlusu insandır.
Allah’ın buyruklarını umursamayan şu insanların kendi elleriyle/tercihleri ile yaptıkları işler yüzünden karada ve denizde (bütün dünyada) bozukluk ortaya çıktı, nizam bozuldu. Doğru yola ve isabetli tutuma dönme fırsatı vermek için, Allah, yaptıklarının bazı kötü neticelerini onlara tattırır.”(Rum, 30/41)
Gene ateistler toplanmış. Size ne kardeşim inancımızdan. inanmıyorsan bekleme yapma devam et. Benim inancım allah bir resul hak bitti abi. Karakterli biri Çamur atma dalga geçme muhabbetine girmez kanımca. Bende ilk zamanlar çizgiyi geçiyordum ateistler hakkında lakin hatamı anladım vazgeçtim. Saygı lütfen...
tanrının iyi olması mümkün değil çünkü kötülük problemi gibi bir gerçeklik var. dolayısıyla iyi olmayan bir tanrının adaletli olması beklenemez. tanrıyı kabul etmek zaten bir tesellidir. tanrının böylesine adaletsiz bir sistemi neden yarattığının da dinsel bir karşılığı yok.
dindarlar diyor ki kötü olmasa iyiyi bilemezdik. ee şimdi biliyoruz da ne boka yarıyor?
ayrıca her şey tanrının isteğinden çıkıyorsa insana hiçbir şey de yüklenemez.
mesela benim bir gün canım sıkılıyor bakıyorum etrafta kimsecikler yok, diyorum ki ımm çok sıkıldım hadi biraz insan yaratayım ve kendimi de gizleyeyim. sonra iyiyi bilsinler diye bunlar kendilerine kötülük de edebilisin. beni bulanı cennete sokayım bulmayanı cehenneme.
iyi tamam da başlangıçta her şey benim isteğimden çıkıyor zaten. yani benim yüzümden var olanlar benim kişisel egolarımı tatmin etmek zorunda mı? ayrıca madem var ettim neden böylesine vahşi bir sistem kurayım? hadi bilinmek istiyorum kendimi neden saklayayım?
yani ben tanrı olsam daha iyi bir sistem kurardım bence. arkadaşlarım da bana hak veriyor zaten.
Allah adaletli davransa, yandık!
"Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez." Kur'ân / En'am,160
cennete girmemin ilk sarti nedir. allaha iman ve muhammed sav e itaattir. geri kalan tum gunahlar affedilebilir. cezasi cekilerek temizlenilebilir. hangi dine mensup olunursa olunsun dogrulugu sorugulanabilir. ve dogruyu bulana kadar sorgulama devam edebilir. cok acik sekilde eksiklikleri olan bir inanc icindeyse insan esas olan allaha kulluk gorevini yerine getirmiyorsa humanizm islemez. aslolan yaratandir. yaratana itaattir. gerisi bu dunya duzeni icinde meydana gelen vakit oldurme cesitliligidir. sen her turlu gunahindan bagislanma dileyip bir affet rabbim lafinla gunahlarinin dokulup gitmesini allahin sana olan adaleti olarak gormeyip itaati reddeden yanlis yolda olan icin allahi adaletsizlikle atfedersen yolun yolluktan cikmaz mi?
Öncelikle şunu söyleyeyim çok şükür inançlı biriyim. Ama Allah adaletlidir diyip bunu hiç sorgulamayıp hiç de endişelenme gereği duymayan mümin arkadaşlarıma bir soru soracağım daha doğrusu adaletlidir diyen herkese. Bir kere hiç bir insanın dünyaya gelirken din dil ırk cinsiyet gibi kriterleri seçme şansı yoktur. Şimdi dersiniz din seçme şansı vardır kesinlikle seçme değil şartlanmadır. Nasıl ki anne babanızdan gördüğümüz örf adet ve gelenek gibi ögeleri seçme değil de öğrenme ve şartlanma yoluyla kabul ediyorsanız din de oyledir. Tamam islam dinine mensup oldunuz şans eseri ama ahlak bakımından berbat ve hiç kimseye bir faydanız yok beş para etmez bir insansınız öldüğünüzde sırf müslümansınız diye cennete gideceksiniz ama seçme şansınız olmadan başka bir anne babadan doğup onların dinine mensup oldugunuz taktirde ne kadar iyi ahlaklı dürüst faydalı olursanız olun cehenneme gideceksiniz. Eğer bu olay karşısında Allah adaletlidir diyiyorsanız hala lütfen empati kurarak da söyleyin bu yargıyı.
allah'a inanan biri olarak bazen korkarak sorguladığım anlayış..
bunu başka bir başlık altında söylemiştim ancak bir daha söyleme gereği hissettim..
inananlar cennete, inanmayanlar cehenneme..
inananlar çektikleri acılara, kederlere karşın sabır diyerek ibadet ederek cennete giderler yani çektikleri acıyı bir yandan sonsuz güzellik için göğüs gerirler.. ancak ya bundan haberi olmayanlar? toprak olacaklar..
madem dünya bir sınav, madem herkes çektiği acıyı sonunda sonsuz güzellikle tadacak.. allah'tan haberi olmayan ve acı çekenler ne olacak.. toprak olacak kişinin acısı kime kar kalacak..
büyük ihtimalle bir sayısal öğrencisinin hezeyanlarıdır. diferansiyel denklemle allah'ın var olmadığını ispatlayacaktır yakında. denklemin değişkenleri de ahiret, melekler vs. olur herhalde.
edit: diferansiyel denklemin anlamını googledan baktım
4 genç kahvaltı yapmak için 1 kalıp peynir ve aldıkları ekmekle çay ocağına girer. nevaleyi açıp otururlar masaya. içlerinden bi tanesi;
'' ben peyniri bölemem. hepiniz arkadaşımsınız, hak geçer '' der.
diğeri; '' ben de bölemem, birinize az düşer allahtan korkarım '' der.
bir diğeri; '' durun o zaman şu karşıda oturan hacı dayı ya söyleyim '' der ve hacı dayı ya seslenir;
- hacı dayı, biz 4 arkadaşız. bi kalıp peynirimiz var ama hak geçer diye kimse pay etmek istemiyor. bize yardımcı olur musun? peyniri bizim için pay eder misin ?
hacı dayı cvp verir; allahın adaletine göre mi dağıtayım? yoksa hacı dayının adaletine göre mi?
gençler tebessüm ederek ; '' tabi ki allahın adaletine göre '' der.
hacı dayı alır eline bıçağı ve cart diye peyniri ortadan ikiye böler. ikiye ayrılan peynirin bir diğer yarısınıda bıçağı vurur. sonra o üç parçayı şlak şlak diye 3 gencin önüne koyar. gençler bu duruma çok şaşırır çünkü birisi peynirsizdir.
peynirsiz kalan genç; '' hacı sen naptın ya, hani bana peynir'' der
hacı; '' ben size sordum, hacı dayının adaleti mi, allahın adaleti mi dedim. siz de allahın adaleti dediniz. işte gençler allahın adaleti böyledir . kimine çok verir, kimine hiç vermez. oysa hacı dayının adaletine göre deseydiniz ben onu çok güzel 4 e bölerdim '' der.
gençler bu konuşmadan bişey anlamaz. hacı, daha da aydınlatmak için tekrar söz alır;
- bakın gençler; allah herkesi zengin yapsaydı dünya da bir düzen olmazdı. veya o çok sevdiğiniz anneniz, kardeşiniz , babalarınız hiç ölmeseydi yine aynı şey olurdu. bunun örneklerini say say bitiremem, kimse başına kötü bişey gelmesini istemez ama kötü olmadan iyinin kıymetide bilinmez. şimdi o yarım kalıp peynir verdiğim arkadaşın, yani diğerlerine göre zengin olan o arkadaşın, seninle bu peyniri paylaşmazsa, seni yavan ekmeğe muhtaç bırakırsa kötülük yapmış olacaktır. oysa allah zenginleride bu şekil de sınar. yeri gelirse dıp dızlak sokağa atar. yeri gelirse kafasına tetiği tutturup sıkar.
peynirsiz kalan genç çok hislenir bu konuşmaya, hacı dayı ya teşekkür eder ve ekmeğinin arasını açarak yarım kalıp peynirli arkadaşından peynir ister.
peynirli cvp verir; '' kanka anca bana yeter ya''
****
hikayeden de anlaşılacağı üzre, mal, mülk, zenginlik, fakirlik, güzellik, ölüm cart curt falan fıstık bazen insanı çok değiştirebilir. kimisi isyan eder( peynirsiz kalan çocuk gibi ), kimiside sevinebilir.
ama hayat her daim devam eder. isyan ettiğiniz o allah'ın adaleti ile..
aslında adaletin yarısıda insanların kalbinde, kendi ellerinde...
tarih boyunca, ortada sürekli olarak var olan bir soru var hatta bir sorun. kötülük.
bunu çözmeye çalışmışlar insanlar. kötülük/kötülük sorunu/kötülük problemi başlıkları altında. efendimiz spinoza beyin hollandalı bir rahip ile yaptığı mektuplaşmada da en çok bu konu irdelenmiş, kötülük mektupları zaten olayın adı da. buna bugün avamın kafasındaki tanrı varsa neden kötülükler var sığlığı kapsamında da araştırdığını söyleyebiliriz.
efendimiz baruch spinoza beyefendinin izni ile, var olan dinlerin genelin de ve hepsini islama kadar çoğaltarak geometrik yöntemle izah edelim, tanrının burada allah üzerinden allahın adalet anlayışı ve buna göre samimiyeti ve samimiyetsizliğini.
kötülük var. tanrı da var. şimdi islamın tanrısı sayın el-ilah, bizleri yaratmış ama kötülüğü de yaratmış ve bizlerden iyi olmamızı bekliyor. bu arada kendisi omnipotent yani herşeye gücü yeten. bunların hepsi onun iddiası.
eğer tanrı sonsuz güçlü ise ama kötülük yine de var ise ve tanrı kötülüğe engel olamıyor ama yine de bizim iyi olmamızı istiyor ve iyi olmamız için desteğini sunuyor ise o zaman adaletlidir ama yalancıdır da çünkü sonsuz güçlü değildir kötülüğe engel olamadığına göre ve bu da onun samimiyetsiz olduğu anlamına gelir.
eğer tanrı sonsuz güçlü ise kötülük de var ise tanrı kötülüğe bilerek engel olmuyor ve bizden de iyi olmamızı bekliyor ise o zaman kötülüğe engel olmayarak hem adaletsiz hem de samimiyetsiz davranmaktadır.
sonuç olarak tanrı/allah adaletli de olabilir adaletsiz de ama samimiyetsiz olduğu kesindir.