4 genç kahvaltı yapmak için 1 kalıp peynir ve aldıkları ekmekle çay ocağına girer. nevaleyi açıp otururlar masaya. içlerinden bi tanesi;
'' ben peyniri bölemem. hepiniz arkadaşımsınız, hak geçer '' der.
diğeri; '' ben de bölemem, birinize az düşer allahtan korkarım '' der.
bir diğeri; '' durun o zaman şu karşıda oturan hacı dayı ya söyleyim '' der ve hacı dayı ya seslenir;
- hacı dayı, biz 4 arkadaşız. bi kalıp peynirimiz var ama hak geçer diye kimse pay etmek istemiyor. bize yardımcı olur musun? peyniri bizim için pay eder misin ?
hacı dayı cvp verir; allahın adaletine göre mi dağıtayım? yoksa hacı dayının adaletine göre mi?
gençler tebessüm ederek ; '' tabi ki allahın adaletine göre '' der.
hacı dayı alır eline bıçağı ve cart diye peyniri ortadan ikiye böler. ikiye ayrılan peynirin bir diğer yarısınıda bıçağı vurur. sonra o üç parçayı şlak şlak diye 3 gencin önüne koyar. gençler bu duruma çok şaşırır çünkü birisi peynirsizdir.
peynirsiz kalan genç; '' hacı sen naptın ya, hani bana peynir'' der
hacı; '' ben size sordum, hacı dayının adaleti mi, allahın adaleti mi dedim. siz de allahın adaleti dediniz. işte gençler allahın adaleti böyledir . kimine çok verir, kimine hiç vermez. oysa hacı dayının adaletine göre deseydiniz ben onu çok güzel 4 e bölerdim '' der.
gençler bu konuşmadan bişey anlamaz. hacı, daha da aydınlatmak için tekrar söz alır;
- bakın gençler; allah herkesi zengin yapsaydı dünya da bir düzen olmazdı. veya o çok sevdiğiniz anneniz, kardeşiniz , babalarınız hiç ölmeseydi yine aynı şey olurdu. bunun örneklerini say say bitiremem, kimse başına kötü bişey gelmesini istemez ama kötü olmadan iyinin kıymetide bilinmez. şimdi o yarım kalıp peynir verdiğim arkadaşın, yani diğerlerine göre zengin olan o arkadaşın, seninle bu peyniri paylaşmazsa, seni yavan ekmeğe muhtaç bırakırsa kötülük yapmış olacaktır. oysa allah zenginleride bu şekil de sınar. yeri gelirse dıp dızlak sokağa atar. yeri gelirse kafasına tetiği tutturup sıkar.
peynirsiz kalan genç çok hislenir bu konuşmaya, hacı dayı ya teşekkür eder ve ekmeğinin arasını açarak yarım kalıp peynirli arkadaşından peynir ister.
peynirli cvp verir; '' kanka anca bana yeter ya''
****
hikayeden de anlaşılacağı üzre, mal, mülk, zenginlik, fakirlik, güzellik, ölüm cart curt falan fıstık bazen insanı çok değiştirebilir. kimisi isyan eder( peynirsiz kalan çocuk gibi ), kimiside sevinebilir.
ama hayat her daim devam eder. isyan ettiğiniz o allah'ın adaleti ile..
aslında adaletin yarısıda insanların kalbinde, kendi ellerinde...
Gene ateistler toplanmış. Size ne kardeşim inancımızdan. inanmıyorsan bekleme yapma devam et. Benim inancım allah bir resul hak bitti abi. Karakterli biri Çamur atma dalga geçme muhabbetine girmez kanımca. Bende ilk zamanlar çizgiyi geçiyordum ateistler hakkında lakin hatamı anladım vazgeçtim. Saygı lütfen...
dert verip sıkıntı verip dener kulunu ve buna katlanan da görür karşılığını, dünya malını bulup şaşırmış kişi de...
bu adaleti allah yaratmadı. insanların suçu. senin benim suçum.
benim karnım tokken oarda bir çocuk açsa bu benim suçumdur.
paylaşmamak benim ayıbımdır. fakire bir iş hastaya bir ilaç aça bir yemek vermek zor mudur? kimse cebinde milyarlarla doğmadı. kimi çalıştı çabaladı kimi çaldı çıptı.
neresi allahın adaleti? bu bizim terbiyesizliğimizdir.
yada bizim başarımız allahın yardımıyla.
herşeyini kumarda kaybeden bir adama acırmıyız? çünkü kendi suçu. parayı bulmakta insan başarısı.
allah hesabına mı yatırmış sanki?
her zengin bir baraka yaptırsa parası mı biter?
ya hastalık?
ben kanser oldum neden? niye ben hastayım?
ye cipsi iç sigarayı al alkolü vay efendim ben niye hastayım.
bende içiyorum arkadaşlar. yarın öbür gün siroz olsam bu allahın adaletsizliği değil, benim aptallığımdır.
burda isyan etmediğim her sıkıntım yarın bana cennetin kapısıdır.
ateistler inanmak zorunda değiller, inandırmak için zorlama yapılmaz, helak edilen kavimler hep sapkın kavimlerdir,
mesela lut kavmi; yoldan geçene taş atar, taş kime gelirse orada ona çökerlermiş, normalmiş artık bur durum, cebrail ve mikail yakışıklı delikanlı suretinde hz.lut un evine geldiklerinde kapıda toplanmışlar, hz.lut bilmiyormuş o ana kadar melek olduklarını, onları almak için yakıp yıkmışlar ortalığı, meleklerden birisi; "kapıyı aç" demiş hz.lut "size zarar verirler bu kavim şöyle şöyle bir kavim" demiş, o zaman söylemişler kim olduklarını, vesaire, toplum aynı pompeideki gibi kümül olarak bozulduğu zaman gelmiş peygamberler, ve toplum düzelmediği, eşrefi mahluk olan insan, hayvandan daha aşağı düştüğü zaman helak olmuş o toplum,
mesela ateistlerin sözlükteki hakaret dolu başlıklarına ve entrylerine bakıyorum da, yav kardeşim sizi ilgilendirmeyen bir konuda benim kutsal değerlerime neden bu kadar saygısızlık yapıyorsunuz? ve bu yaptığınız size yapılınca neden ciyaklıyorsunuz ve saygı bekliyorsunuz?
tekkelere türbelere karşı olup atatürke türbe yapıp, orada saygı duruşunda bulunmak la ilgili birşey söylesem şimdi eksi yağmuruna maruz kalacağım değilmi, ama sizi eksileyenler için dincilerin eksilemeleri ile ilgili başlık açacaksınız hemen yalanmı?
yobazlık bu yaptığınız, ve yobazlık kişinin inandığı mensup olduğu şey ile alakalı değil direk o kişi ile alakalıdır bilesiniz.
Allah adaletli davransa, yandık!
"Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, o da sadece o kötülüğün misliyle cezalandırılır ve onlara zulmedilmez." Kur'ân / En'am,160
allah'a inanan biri olarak bazen korkarak sorguladığım anlayış..
bunu başka bir başlık altında söylemiştim ancak bir daha söyleme gereği hissettim..
inananlar cennete, inanmayanlar cehenneme..
inananlar çektikleri acılara, kederlere karşın sabır diyerek ibadet ederek cennete giderler yani çektikleri acıyı bir yandan sonsuz güzellik için göğüs gerirler.. ancak ya bundan haberi olmayanlar? toprak olacaklar..
madem dünya bir sınav, madem herkes çektiği acıyı sonunda sonsuz güzellikle tadacak.. allah'tan haberi olmayan ve acı çekenler ne olacak.. toprak olacak kişinin acısı kime kar kalacak..