islam, hristiyanlık, yahudilik gibi dinler adına savaşıp birbirine zarar veren yığınla inanan,
kapitalizm in histerik ajandası için hayatından olan milyonlarca yoksul çocuk,
fuhşun pençesine düşen sayısız kadın,
kız çocuğu,
fabrikalarda kolunu bacağını kaybeden binlerce işçi,
kaza süsü verilen iş cinayetlerinde yaşamını yitiren on milyonlar...
yamyamlığa, tecavüze maruz kalıp çığlıklarıyla göğü inleten kimsesizler.
bir tarafta aşırı zengin, bencil açgözlü vampirler,
diğer tarafta bir lokma kuru ekmeğe ve bir yudum suya muhtaç tonla insan...
maddi dünya temelinde allahın sevilecek hiçbir yönü yok! maddenin kendisi gibi!
evet, yok!
eğer allah, zihnin, aklın, ruhun, güzelliğin, doğruluğun en yalın haliyse, işte o zaman sevilecek bir niteliği var demektir!
bu ona maddesel alemi, ve et kabuklarımızı aşan metafizik bir mahiyet kazandıracaktır!
ben, olası tüm yaratılış senaryolarına, sonsuz sayıda evrene rağmen hep olduğu gibi kalan ezeli ve ebedi matematik yasalarından güç alan allahı seviyorum.
benim allahım suretini fraktallarda teşhir ediyor mesela. ruhun derinliklerine işleyen ezgilerde onun uzakta yankılanan sesini işitiyorum! https://youtu.be/n9nf5ShnRfk?t=722