manevi dünyanın şekillenmesinde rol alan bir soru. herkes kendine göre farklı yerlerde görebilir.
küçücük bir tohumun toprağın içinde kök salarak devasa bir çınar oluşunda, küçücük bir sperm damlasının rahime düşerek, bir kan pıhtısı, cenin halinden bir bebeğe oradan kocaman bir insan haline gelmesinde, büyük delme araçlarının zorlukla deldiği betonu basit bir çiçeğin delerek büyümesinde, göğe baktığında yıldızların sanki özenle asılmış gibi olmasında gördüm ben.
unutup göremediğimde dara düşüp acziyetimmle baş başa kaldığımda, elimden hiçbir şey gelmeyip o'na seslendiğimde duama cevap verişiyle gördüm.
gören de olacaktır göremeyen de. görene gördükleriyle, göremeyene göremedikleriyle, görmek istemeyene de isteğiyle saygı duyma gerek. gerisi hikaye..