başlığı açanın allaha inanan bir kimse olmasının büyük bir tezat oluşturduğu konu. allaha inanmayan kişilerin söylediği cümleymiş. bırak o zaman onlar söylesin.
yanlış bir ifadedir, vardır. efendim soyut kavramlar üzerinden rasyonal bir şekilde tartışmak mümkün değildir, sevgi, ahlak, bunları rasyonal bir akıl açıklayamaz. sevgi yoktur, bu sevgidir diyebileceğiniz bir şey yoktur gerçekten ama sevginin izdüşüm ya da yansıması vardır, insanlar birbirlerini sevdikleri için iyi anlaşabilirler, siz "iyi anlaşan iki insanın iyi anlaşmalarının nedeni sevgi değil, havanın yağmurlu olmasıdır" dersiniz, hatta onlar hayır sevgidir dese bile ispat et deyip tartışmayı kördüğüm yapabilirsiniz. burada mesele şudur, tüm dünya'ya baktığınızda evrendeki muhteşemliğe rastlantı mı diyorsunuz, yoksa allah'ın hikmeti mi, bilim olasılık der, islam takdir-i ilahi. arada böyle bir fark vardır. gelelim allah yoktur ifadesine inananlara, allah'ın onlara da rahmet etmesini ve doğruyu bulmalarını diliyorum. doğruyu diyorum çünkü doğru olduğuna inanmasam bunu söylemem, tersini düşünenlerle rasyonel bir tartışma yapamayacağımı baştan söylemiştir. vardır ulen diye kavga edecek durumda da değilim, inanç farklı bir boyuttur, matematik anlatır gibi anlatılmaz, öğrenilmez, hissedilmez. son olarak
(bkz: allah vardır)
dunyayi, evreni siki bir sekilde sorgulama cumlesi. "allahi sorgulayan dinsizdir" gibi bir etiket ne kuranda gecer ne de buyuk islam alimlerinin sozunde. aksine, "ilim cinde de olsa macinde de olsa arayiniz" sozunun kime ait oldugunun arastirilmasi gerekir. kurani okumus, anlamis, defalarca konusunda uzman olan veya olmayan kisilerle tartismis, onlarin da fikirlerini almis biri olarak sunu soyleyebilirim ki*; madem bir sinavdayiz, ahirete kadar aldigimiz toplam puana* gore cennet veya cehenneme gonderilecegiz, peki sonra? allahin ne ihtiyaci var bizim cennette veya cehennemde olmamizdan? "sonra yeniden diriltileceksiniz, bambaska bir dunya, her istediginiz elinizde olacak mukemmel bir hayat sureceksiniz mukafat olarak da" diyenlere ise yine "eee sonra ne olacak. allahin ne cikari var bundan?" diye sormak isterim. surekli olarak ileriyi gormeye calisan biri olarak sunu soruyorum ozet olarak:
"en sonunda ne olacak? her seyin en sonunda? dunyadaki hayatin sonunda ne olacak demiyorum. "her" seyin sonunda ne olacak?"
ilgili bir diger konuda; kader. kader konusunun yeri burasi degil ama ilgili oldugu icin kisaca deginmek gerekirse; "madem her sey biliniyor, nerde ne zaman ne yapilacagi; o zaman bu sinav niye? bana direkt olarak aldigim puan, cennet/cehennem hakkim verilsin. neyse cekeyim. eger allah "o zaman haksizlik olurdu, ben ne yasayacagimi gormek isterim, belki cehennemlik degilim ben dersiniz, itiraz edersiniz siz" derse de; itiraz falan etmem. "madem mukemmel bir kavramsin sen, demek ki dogru puani vermissin bana" derim."
sabahtan beri, ayrı ayrı kişilere aynı şeyleri söylemek zorunda kaldığım başlık;
"allah yoktur" kavramı, sözlükte türetilmiş bir kavram değil.
bu yüzyıllardır varolan bir kavram.
bu önermeyi, yanlışlayamazsınız ya da doğrulayamazsınız.
çünkü; bu metafiziğin konusudur, metafizik için de kanıt sunamazsınız.
o halde, allah yoktur sözü, bilimsel çıkarım değil, bir inançtır.
başkasının inancı hakkında, kanıtlayamamaksızın; doğrudur, yanlıştır demek; aptallıktır, saygısızlıktır.
bu toplumda; birisi islam'a yanlıştır" dediği zaman ayıplanır, karalanır, saldırıya uğrar;
fakat; "allah yoktur" da "allah vardır" da bir inançtır.
bu türk toplumunda, inanç özgürlüğünün ne durumda olduğunun en güzel göstergesidir.
--spoiler--
bu önermeyi, yanlışlayamazsınız ya da doğrulayamazsınız.
çünkü; bu metafiziğin konusudur, metafizik için de kanıt sunamazsınız.
o halde, allah yoktur sözü, bilimsel çıkarım değil, bir inançtır.
--spoiler--
--spoiler--
aksini inkar edenlerin, inkar etmeyenlere sozluk formati dahilinde delil/kanit/sebep sunmasinin super olacagi iddia.
--spoiler--
kaderimi kendisi belirledigi halde eger sadece ona inanmıyorum diye beni sonsuza kadar alevlere atacaksa allah yoktur. eger müslüman olarak ölmediysem, cihat etmediysem vs. alevlerde yanacaksam allah yoktur!!!
(bkz: allah dilemedikce siz dileyemezsiniz)
88. entry ile en guzel cevabin verildigi, Allah'in kelamıyla baska soze hacet bırakmayan 'sey'dir.hala baslik sıfatını yakıstıramadıgım icin en iyi tanımlama 'sey' olur. dunyanin varolusundan bu yana mevcut olan bu zihniyete tevrat, zebur ve incilden sonra 1400 yil once de Kur'an-ı Kerim kafirun suresi ile en mukemmel cevabi vermistir ama anlasilan o ki; bazi inatci beyinler jimnastik yapayım derken fena halde hamlıyor.
gözümle görmediğim elimle tutmadığım şeylere inanmam diyenlerin sarfettiği cümle. o zaman sevgiye, aşka, özleme, hasrete * bu tarz duyguların hiç birisine inanmasın. bunlarıda gözümüzle görmeyiz doğal olarak elimizlede tutamayız. **
Allah ı taksimde görüp kanka muhabbeti yapamayan insan söylemidir. Büyük patlama, evrim vs. Bunların hepsini şansla açıklayamayız. Özelliklede organizmaların bu kadar çeşitli olmasını ve farklı görevler içermesini...
oylamada son durum
yok:3
var:1
alıntıdır. nereden olduğunu an itibariyle hatırlamıyorum. **
Genç bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanına ateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında
geçen dialog şöyle devam eder.
Delikanlı: Kimsin sen? Sorularıma cevap verebilecek misin?
Hoca: Allah'ın bir kuluyum ve Onun izniyle sorularına cevap verebileceğim.
Delikanlı: Emin misin? profesörler bile cevap veremedi bana.
Hoca: Allah'ın izniyle cevap vermeye çalışırım Delikanlı: 3 sorum var?
1. Allah yaşıyor mu? öyle ise,şeklini bana göster
2. Takdir (kader) nedir?
3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa neden cehenneme yollanıyor, cehennemde ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi?
Bu arada, aniden bizim hocamız delikanlının başı üzerinde bir saksı kırar.
Delikanlı: canı yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?
Hoca: Sinirlenmedim. Bu benim üç soruna bir cevabım der.
Delikanlı: Hiç birşey anlamadım.
Hoca: Nasıl hissetin kendini saksıyı başında kırınca
Delikanlı: Tabii ki, fena bir acı hissettim.
Hoca: Yani, acının varlığına inanıyor musun?
Delikanlı:Evet
Hoca: Bana bu acının şeklini göster ozaman!
Delikanlı: Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes Allah'ın varlığını hisseder ama Allah'ı göremez. Dün gece rüyanda benim başında saksı kırdığımı gördün mü?
Delikanlı: Hayır.
Hoca: Bugün böyle birşey ile karşılaşacağını hiç düşündün mü? aklından geçti mi?
Delikanlı: Hayır
Hoca: Bu işte takdir dir (kader)
Hoca: Biz neyden yaratıldık? topraktan yaratılmış değil miyiz ?
Delikanlı: Evet böyle denir.
Hoca: E o zaman ? Saksıda topraktan yapılmadı mı? Allah isterse ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde
cezalandıramaz mı?
Bu cümlenin doğruluğunu veya yanlışlığını hiçkimse kanıtlayamaz. Çünkü bir yanda Kuran denen kitap var. Ya da onun gibi başımıza gelen mucizeler vb. Bir yanda da bilim var. Bilime göre gen haritası çıkarıldı. Ve herşeyin bir geni var. Hatta inancın bile. Eğer bu doğruysa, o zaman Allah'ın varlığını ciddi şekilde sorgulamak gerekir. Hepimizi allah yarattıysa kimine inanç genini az veripte, cehennemde onun hesabını sormaz heralde.* Bu düşünceyle yola çıkanlar Allah yoktur diyebilirler. Ama bir de bunun yanında hislerimiz var, mucizeler var, bilimle açıklayamayacağımız şeyler var. Farkında değilizdir ama başımıza gelmiştir böyle şeyler mutlaka. Yani sonuç olarak herkes istediği gibi düşünebilir. O kesinlikle var diyenler de allah'ı canlı canlı görmediklerine göre bu kadar emin olamazlar. Ama yok diyenler de bu kadar emin olamazlar. Yine de inanmakla pek birşey kaybedileceğini sanmıyorum. Ama bunu burada tartışmanın da mantıklı olduğunu sanmıyorum. Herkes istediği gibi düşünebilir, istediği tarafı seçebilir. O onun bileceği iştir. Kimsenin onun düşüncelerini sorgulamaya hakkı yoktur. 2 karşıt görüşlüler de birbirine saygısız olursa bunun galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş vb. holiganlığından hiçbir farkı kalmaz. O ne kadar saçmaysa, böyle davranmakta o kadar saçmadır.*
