aman da hangi hukuk'muş da? yokluk kanıtlanabilir'miş de. boş laf üretgeci olmak da kıymete bindi herhalde. ne leş beyinli insansın arkadaşım! işine gelmediğinde gerçeklerle kavga et, kaideleri bükmeye kalk. olmuyor ama olmayacak, beceremeyeceğin şeylerle bu kadar uğraşacağına leş beyinli biri olduğunu kabul et, bir mikron ilerlemiş olursun.
cahile öğretmenlik yapmak kadar sıkıcı bir şey yok, aptala aptal olduğunu göstermek de üzerimize vazife kalıyor;
"müddei iddiasını ispatla mükelleftir" aha, burada, otur, oku! uludağ sözlük seni kesmiyorsa, bas git ekşi'de oku, forumlara dal, hukuk kitaplarına sok o kıymetsiz başını. bilahare yokluğun kanıtlanamazlığı için bir de fizik bilen birini bul, ona da saçmala o da sana yokluğun kanıtlanamazlığını anlatsın.
kafa örümceklenince böyle iddialarla ateistlerin karşısına çıkıp söz söyledim sanana sadece acımalı, öyle beleşe üç kuruşluk içten pazarlıklı ve ancak pazara kadar geçerli sevgi masallarına gerek yok. bu dünyanın pisliğinde senin bu örümcek kafanın ve benzerlerinin payı var arkadaşım, dünyamı kirletiyorsunuz. "acıma"dan fazlası gerekmez.
bir şeyin olmadığının kanıtlanması için, bahse konu ortamın gözden geçirilerek bahse konu şeyin o ortamda bulunmadığı görülmelidir. burada bizim bahse konu ortamımız evrendir. evren ise hiçbir zaman tam olarak gözlemlenemeyecek ve incelenemeyecektir, zira evren için iki ihtimal mevcuttur; sınırlı ya da sınırsız olması. eğer sınırlı ise, o sınırların dışında evrenin devamının olup olmadığı asla bilinemeyecektir, sınırsız ise zaten sınırsız bir ortam asla tam olarak gözlemlenemeyecektir.
kısacası hiçbir durumda bahis konusu ortam (evren) tam olarak elden geçirilemeyecek, gözlemlenemeyecektir. şu durumda tanrı'nın yokluğunun kanıtlanması imkansızdır. bu bilindiği halde hala ''olmayan şey kanıtlanmaz ki'' diye sanki tüm evreni gezip incelemiş gibi(ki olamayacağını belirttik) kesin görüş bildiren insan saftır ya da biraz eksiktir. ha ben bu şekilde inanıyorum diyebilir elbette.
olmayan şey kanıtlanabilir. örneğin; bazılarının yazıları, beyninin olmadığının kanıtıdır.
hukukta bir iddiayı atan ispatla yükümlü imiş? hangi hukukta, kaçıncı madde ve hangi bendinde?. (hukuk dalları için; ceza hukuku, anayasa hukuku, borçlar hukuku, icra hukuku, uluslararası hukuk, anayasa hukuku, medeni hukuk, idare hukuku, idari yargılama hukuku)
en acısı da dinlemeden anlamaya çalışan,
bilmeden karar vermeye çalışan,
kendi anaforlarında kaybolmaya yüz tutmuş düşünce iklimleriyle etkili bir alana girdiğini sanan....
her şeye rağmen en başta insan olduğu için sevilip sayılması gereken ateist kardeşlerimize inancımızı anlatamıyorsak, bu da bizim ayıbımızdır.
fizikçiler bilimin geldiği noktada, evren ve maddenin yapısını incelediklerinde bir tanrıya ihtiyaç olmadığı fikrine vardılar.
ancak çok fazla bilinmeyen var hala, evren ve maddenin yapısı makro-mikro olarak insan beyninin algısının çok ötesinde.
ancak gözlemlerine ve somut bilgilerine göre insan karar vermek zorunda maalesef. söylenceler, duyumlar, hurafeler, hislerle inanılan bir şeyin olmadığı nasıl ispatlanacak anlamadım!.
Kanıt gösterilmeden yapılmış bir iddiayı çürütmek için kanıta ihtiyaç yoktur. Denilerek olay kapatılabilir. Ya da eklenir. Olağanüstü iddialar olağanüstü kanıtlara ihtiyaç duyar. Denilir.
ateistlerin dünyasında tanrı, allah, yaratıcı, yüce kudret, usta gibi safasatlar yok. o yüzden kanıtlama amaçları da yok. bu safsataları çıkaranların kanıtlaması daha mantıklı olur. neticede orda burda allah diye bağıranlar ateistler değil.