bütün dinlerin yasakladığı bir konuda, çok büyük bir günah sahibi olan bir vatandaşın çizimi.
Allahdan en çok korkan ve olmadığına kendini inandırmaya çalışan, kendini bilmeyen ve Charles Darwin'in teorisinin en büyük deneği olma konusunda ilerleyen bir adamın çizimi.
bilimsel ve mantıksal bir ifade olmamakla birlikte tamemen laçka bir ifadedir.
ciddiye alınacak mahiyet ve samimiyetle söylenmemiş alaycı bir sözdür.
bu ifade şekilleri çocuksu bir inadı temsil eder. inadı inattır illa ki; onun dediği muhakkak doğrudur. aksine onu dövseniz bile inandıramazsınız.
ama doğru birdir ve bu nedenle 'aklın yolu da birdir'.
sayın bahadır baruter kişisi;
ipe sapa gelmez bir şekilde bunu tek cümleyle 'söyledim oldu' şeklinde ifade edersen, doğru bir iş yapmış olmazsın. tavrın, halin iyi değil. mizahçısın, fakat ciddi bir konuda mizaha yakışmayacak mahiyette cidiyetsiz ve çapsız bir sanat icrasında bulunmuşsun. sanatsal kariyeriyerinde dünya çapında ün salacak bir cahil cesareti örneği vermişsin. şahsen 'ben' lombak dergisini yıllarca takip etmiş biri olarak; bahadır baruter'in zihinsel imkansızlıklar üzerine bu kadar cıvık bir ifade kullanabilceğini hiç tahmin etmezdim. hiç gülmedim...
bunu genel olarak açıp "tanrı yok, din yalan" yapalım. ve biraz ara verip aslında çoğu teistin ortak noktası varsayım ibadetlerini düşünelim. hazmetmesi biraz zor olacak, ağır ağır yapın bunu...
saçma bir tavrın sonucunda gelişigüzel kalemden dökülmüş hadisedir(saçmalık oluyor aynı zamanda).
bir insan inançsız olabilir ve bunu dile getirebilir. pekala, buraya kadar bir sıkıntımız yok... ama bunu sinsice yapmaya kalkıştığı zaman, işin rengi değişir. hani ilgili çizimde, bir karikatür tipi çıkıp da "allah yok, din yalan" diye yırtınsa anlarım. ama oldum olası gıcık oluyorum bu halı altından yürütülen kampanya ve örgütlenmelere. tarafı, ne olursa olsun açıkçası çok da umrumda değil. yapılan şey saçma bir kere. gene çizim ile ilgili devam ediyorum "avizelerin şekli" ikinci bir husustur. belki çizer burada "prezervatif" çağrışımını yakalamak istemiş olabilir ve fakat bilenler bilirler ki eskiden camilerde taşlı, pullu, ampullü avizeler yerine mumlu, isli avizeler kullanılırmış(fatih camii ve yavuz sultan selim camii aklıma ilk gelen örnekleridir bu şekildeki "şamdanlı" avizeler için) ve dolayısı ile avizelerdeki mum yatakları da bana prezervatifi çağrıştırmadı diyebilirim gönül rahatlığıyla. çağrıştıranlar için de kelime-i şahadet tekrarı önerebiliriz. zira, kişi her şart altında ve öncelikle kendi içindekilerden sorumlu tutulacaktır.
özetlersek yapılan şeye "saçma bir saygısızlık" olarak bakıyorum. ve fakat ters açı yaptığımızda "allah var, tek yol islâm" düşüncesini taşımakta olan, iki üç tanemiz bir araya geldiğimizde "ya allah, bismillah, allah-u ekber" sloganları atan biz müslümanlar(ben yaptığımdan değil, yapanları mevcudiyetini muhafaza ettğinden diyorum) olarak bu ülkede yaşamını sürdüren ateistlere saygısızlık yapmış olmuyor muyuz? nihayetinde bizim inancımız bir yaratıcının ve ondan gelen bir inanç şeklinin olduğu yönünde; onların inancı ise bir yaratıcının olmadığı yönünde. ve dolayısı ile onlar "allah yok, din yalan" dediklerinde bu denli reaksiyon gösteriyorsak; aynı reaksiyonu görmemiz de olası değil midir? kaldı ki ben orada allah'a küfredildiğini, hakaret edildiğini de göremiyorum. kapsam olarak adi ve basit bir saygısızlık var ortada, hepsi bu kadar benim gözümde.
allah yoktur ama din yalan değildir. evet zamanında din diye bir şeyler uydurulmuş ve içinde bir sürü tezat barındırmıştır. en büyük örneği; dinde zorlama yoktur. ama bir kafiri öldürmek sevaptır. bun tezatlığın nedenini bana hiç bir mümin daha açıklayamadı ve açıklayamaz. sonuç olarak allah yoktur, din ise korkunçtur.
allah yok din yalan. al ben de dedim. sen de var diyosun ben sana şerefsiz diyor muyum? adamın düşüncesini kabul etmek zorunda değilsin. pengueni de okumak zorunda değilsin. okuyana da karışmak zorunda değilsin.
not: tanrı diye bir şey yok, dinler yalan. şahsi düşüncem. seni bağlamaz.
hakkındaki, ekşi sözlük, ulu sözlük ve bilumum buna benzer gençliğin, geleceğin aydınlarının yazdığı bir çok entryi okuduğum, bir karikatürde yer alan cümle.
okuduklarımdan yola çıkarak, hem anti-islamcı kesim ve ateistler olsun, hem müslüman ve radikal sağcı kesim olsun karikatürü incelemeden, sadece o cümlecik üstünden bir takım düşüncelerini aktarmışlar. ilk olarak sözlerim anti-islamcı ve ateist arkadaşlarımıza;
şimdi böyle gençliğin sevdiği, saydığı, türkiye'deki en önemli mizah dergilerinden birinde, kendi düşüncelerini pekiştirecek veya kendi düşüncelerini ifade edecek cümle gördüklerinden çılgın atan arkadaşlarım, canlarım ciğerlerim. karikatüre dikkat ederseniz, orada Allah ile pazarlık yapmaya çalışan bir adam var. camiye namaz kılmaya gelmiş fakat durumu ortada. kısacası dinin özünü anlayamamış, ezbere müslüman bir insan. bu karikatürün ana öğesinden yola çıkarak o duvardaki yazıya bakıldığında, asıl verilmek istenen mesaj, gönderme vs. nin ne olduğu apaçık ortaya çıkıyor. denilmek istenen, ezbere, bilmeden birşey yapmayın, cami duvarlarında arapça yazılar var ise onları öğrenin. olaki herhangi birinin yaptığı bir camiide, arapça "allah yok, din yalan" yazabilir ve siz onu kutsal görebilir, ona karşı ibadet edebilirsiniz. kısacası körü körüne yapmayın bazı şeyleri mesajı. burada müslümanların yararına çok güzel bir eleştiri olmasına karşın, bu yukarıda bahsettiğim arkadaşların neden bu kadar sevindiğini anlayabilmiş değilim. anladığım noktasını da belirttim. karikatürü yorumlamadan, sadece ego tatmini, karalama vs.
gel gelelim islamcı ve radikal sağcı kesimden arkadaşlara:
sizde aynı gaflet içindesiniz. sadece orada yazan cümleden yola çıkıp saldırganlaşıyorsunuz. dalga geçiliyor islamla falan diye saçma sapan düşüncelere kapılıyorsunuz.
amaç zaten her iki kesimin yaptığı gibi, bakmadan, öğrenmeden, körü körüne birşey yapılmaması gerektiğini vurgulamak iken, karikatüre destek verenler ve tam tersi saldırganlar, son derece saçma sapan tartışmalara sürükleniyorlar.
velhasıl, bırakın saldıranları, destekçisinin bile verilen mesajın zıttını uyguladığı, bana göre güzel bir noktaya değinmiş karikatürde geçen bir cümledir.
ister allah var de ister allah yok de senin dinin sana, onun dini ona, bunun dini buna, ama milletin ve ya her hangi bir zümrenin değer yargılarına saygısızlık etmeye, ki bu ibadet edilen bir yeri prezervatiften lambalarla süsleyerek de olabilir, kimsenin hakkı olmamalı.bu yapılan sayıgısızlığa tepki gösterilmesi de son derece doğal olduğu gibi bu tepkiyi toplumsal baskı olarak algılayan zihniyeti de anlamak namümkün.