konuyu 2 yönden ele almak gerekir:
1-eğer ki allahın varlığının tartışıldığı bi ortamda inanmayan kişi fikrini adabıyla dile getiriyorsa inananlara bok yemek düşer. islam hoşgörü dinidir değilmi ey müslümanlar.linç edeceğinize kuru kuru müslümanlık taslayacağınıza karşınızdakinin fikrini tezini çürütmeye çalışın.
2-ama eğer ki allaha inanmayan kişi inanmadığı bir olguyu iki de bir muhabbet konusu yapıp inananlarla alay etme çabası içindeyse linç edilmek değil kanırtılarak sikilmek istiyordur herşeyden öte.
allah yok dediği için değil, bunu tam bir orospu çocuğu gibi söylediği için linç edilmiştir, mutlaka hak etmiştir. hak edene de hak ettiği verilir, herkes herkesin fikrine saygı duyacak Allah yok diyorsan da siktir git başka yerde söyle en söylenmicek yerde ve şekilde söyleme, kendin gibi embesillerin yanında söyle, saygı duymak mı demiştin ? evet saygı duyarım ama saygı duymayı bilene ve bunu hak edene. ramazanın ortasında "Allah yok lan" cümlesinin ardından dibimde sigara tüttüren adama değil.
siz günde beş vaktinizi ayırıyorsunuz,
onun dışında salavattı, selamdı gerekli rutinleri icra ediyorsunuz,
dininizin gerekliliklerini yerine getiriyorsunuz elinizden geldiğince ve
sonra çıkıyor birisi karşınıza, allah yok...
öyle bir insan için küfürden daha ağır, tokattan daha etkilidir. her laf heryerde, her doğru herkese söylenmez. kaldı ki söyleyiş biçiminiz tartışma yaratır gibiden çok derin bir tartışmaya nokta koyar gibiyse tepkisiz kalacağınızı sanmayın.
şimdi gelelim tepki olarak linç olayındaki doğruluk payına ki olmayan paydan bahsediyoruz zannımca. linçten anlaşılan, birebir ve eşit şartlarda olmadığı kesin. her türlü alet ve edevatla, bire bilmem kaçla orantıdan uzakta cinayettir.
son olarak; hem dininizi getirdiklerini yerine getirin hem de en büyük yasağı delin. burada da bir bit yeniği var zaten. hoşgörü kavramı konuya dahil bile edilemez böyle durumda. insan hakları, eşitlik, yaşama hakkı da. her ne kadar ifade özgürlüğü hakaret sınırlarına dayansa da.