her zaman aklıma necip fazıl kısakürek'in şu sözünü getiren durum. birileri tartışıyormuş böyle kendi aralarında, tanrı mı desek, allah mı desek? diye. büyük şair necip fazıl da şunu demiş: "Tanrı türk'ü, allah müslümanı korusun."
islam inancına gore allah cinsiyetsizdir ama tanrı kavram olarak erildir, erkekle sembolize edilir. bu durum dogulunun ve batılının hayata bakısının da temel farklılıgını ortaya koyar. islamın diger semavi dinlerle bir alakası yoktur. allah konseptini ortaya cıkaran col cografyasıdır. bu yuzden dogu ve batı insanı ruhsal olarak da birbirinden farklıdır. dogulunun ve batılının gonullu olarak din degistirmeleri cok nadirdir. muslumanlık ve hristiyanlık kendi iclerinde bile mezhepler baglamında katı kurallarla ayrılır. bu dinler kendi iclerinde bile mezhep degisimini hos karsılamazlar. bu da din kavramının siyasi,baglı olarak ekonomik ve sosyo-kulturel etkilerinin ne kadar baskın olabileceginin bir gostergesidir.
çalabım bir şar yaratmış iki cihan aresinde
bakıcak didar görünür ol şarın kenaresinde
hacı bayram veli
gönül çalabın tahtı çalap gönüle baktı
iki cihan bedbahtı
kim gönül kırdı ise
yunus emre
her subh-dem boynum kısıb Rabbi desem (Her sabah vakti boynumu büküp rabbim desem)
Rabbim meni muradımnı berer mukin (rabbim benim muradımı verir mi ki)
Kanlar töküb közlerimdin zar ingresem (kanlar döküp gözlerimden ağlayıp inlesem) Tengrim meni hal-i dilim sorar mukin (Tanrım benim gönlümün halini sorar mı ki)
Hoca Ahmet Yesevi
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
mehmet akif ersoy
Allah'ın 99 güzel isminde sayılmayan, ancak farsça ve türkçe gibi islam coğrafyasında kalmış dillerdeki yaratıcı ismi olarak kullanılması şimdiye ait bir şey değildir.
yeni yetmelerin bu meseleyi mühim bir şeymiş gibi tartışmaları geçmişlerini çok da bilmemekten ileri gelir. Yukarıda öz türkçe olan çalap ve tanrı kelimelerini gördünüz, farsça olan hüda kelimesini de...
bu misaller daha da çoğaltılabilir. Şimdi tanrı kullanılmaz diyen her kimse, onu gitsin ahmet yesevi'ye söylesin. çalap esmaül hüsna da yok diyen varsa, buyursun yunus'un aziz ruhuna söylesin.
batı felsefesi -baglı olarak teolojisi- baglamında tanrı kavramında acık bir sekilde cinsiyete vurgu yapan bir ifade sozkonusudur. kafasını tekkesinden cıkarmayan bazı yeniyetmeler kelimelerle kavramları birbirine karıstırıyorlar, sen dergahına devam et cocugum. tarih boyunca her insan toplumunda her kulturde birbirinden bagımsız olarak bir yaratıcı kavramı-kulturu olmustur. yoksa bunun "buda" sı var,"manitu" su var.kelime oyunları yapmaya kalkarsan sadece arapların allahının "resmi" olarak 99 tane ismi var.bu kavram ve kelime cesitliliginin tek kaynagı teoloji ve felsefe degildir.bunun siiri ve edebiyatı var. sair ya da edebiyatcı yeni yeni isimler turetmis kafasındaki yaratıcı kavramına baglı olarak. zaten arap kulturundeki allah kavramının bu kadar cok sozcukle ifadesini islam oncesi arap siirinden-edebiyatından bagımsız dusunemeyiz. gerek islam oncesinde gerek islam sonrasında yaratıcı kavramını yuceltmek ve ovmek babında bir suru edebi eser yazılmıs-cizilmis ortadogu cografyasında.
tek tanrili dinler karsisinda tarafsiz bir durus sergileyen insan tutumu. cumle icine parantez icinde "eger varsa" da yerlestirilirse, ateist ve agnostikleri de kucaklayan ozde laik bir durus sergilenir.
arabesk eserlerde pek pek sık karşılaştığım şeydi.
garip gelirdi. hala da garip. türkçe dublajlı amerikan filmlerinde "heeeeeeeeeeey dostum" ve "lanet olsun!"'larla yarışabilecek kadaar, duymaya alışık olduğumuz durumdur. hatta öyle ki bir yaşa kadar tanrı ya başka bir allah ya da türkçe olmyan bir kelime idi. atalarımız orta asyadayken de tanrı yine tanrıydı. ben -buna benzer- bir de ilkokulda babaanneye*büyük anne diyen kıza hayret ederdim. aynı kız platonik aşkımdı. platonik olmadığını 5 sene sonra öğrendim. her neyse şimdi babaanne diyor. peki onu böyle basit bir tercihte değişikliğe iten neydi? niye hâlâ büyükanne demiyor? bence en önemli nokta bu. bunu ona söylesem belki hatırlamazdı. hatırlasa da böyle bir ayrıntıyı hatırladığıma şaşırırdı. eğer yine büyükanne deseydi bunu yadırgamazdım. hem alaturkacı ve muhafazakâr, samimiyet kumkumalığı gibi can sıkmazdı. 5 yılın insanda değiştirdiğiklerine işte en basit örnek.
acaba allah yerine tanrı kelimesini kullananlar da 5 yılda çevresinde bunu yadırgayanlara yenilir mi? tanrı allah olarak isimlendirilir mi? bu kişi, karşısındakinin gözünde gayri müslim olma ihtimalinden vazgeçerken ne gibi kaygılar içindedir? *toplum bireyleri müslüman, hatta dindar yapmaya çalışırken, ön yargıya ve inanca göre plakalandırılmaya bir muhalif kesim, bir aykırı duruş gerekmiyor mu?
Tanri kelimesi ingilizcedeki 'god' kelimesinin turkce karsiligidir. Onemli olan niyettir. Allah ve kul arasindaki inanc ve iman bagi kullanilan ifade tarziyla olculmemelidir.
ismi ahmet, mehmet, ayşe, fatma gibi farklı farklı olan insanlara insan diye hitap etmekle eşdeğer değildir. eğer tek bir insan olsaydı, ismi ister ahmet, ister mahmut olsun, insan dediğimiz zaman kimi kastettiğimiz belli olurdu, değil mi? bırakın şekilciliği, iman insanın kalbindedir bre!
tanrı, evrenin yaratıcısı ve yöneticisi olarak nitelendirilen ilahi varlığı tanımlayan türkçe bir sözcüktür. öyleki, türkler hakkında bilgiler içeren çin kronikinde geçen en eski tutanaklarda bulunulan, en eski türkçe kelimeler tanrı, ordu ve kut kelimeleridir.
tdk; tanrı sözcüğünü "cok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah." ve özel isim olarak da "allah." anlamlarıyla açıklamaktadır.
burda dikkati vermemiz gereken, islam dininde inanılan tanrının isminin allah olmasıdır. yani, tür tanrı, isimse allah'dır.
ayrıca, mitolojide eski türk tanrıları olarak 100 den fazla isim sayılmaktadır;
adad, adakutay, adar, ağaç han, ağada, ağilim, aiyanar, akhan, ak toyun, alasbatır, alda, altay han, amal, aman, ammezzad-du, ammun, ammunki, ancazin, andarkan, ank, an'har, anu, anunnaki'ler, arah, ardini, ardis, ark-hu,arsi, mela, arunas, aş-kesapa, aştabi, ayata, ay han, babar, balala,baran- batır, bunçak, hutuh, gölpön ata, dağ han, darak, demir han, deniz han, devi, dingir, ea (enki, ank), enki, enlil, enme'arru...
sadece bir kısmı..
tarihin belirli dönemlerinde, inançların beraberinde getirdiği bu tanrıların her birinin kendi ismi olduğu gibi, islam dininin tanrısının da kendi ismi ve hatta isimleri vardır.
netice olarak, ismi kamil olan bir insana, insan diye seslenmiyorsak, islamın tanrısına da allah demeliyiz.
eğer, bahsedeceğimiz islam tanrısı değil genel manada yaratıcılık vasfıysa, o zaman türkçe bir kelime olan tanrı ya da arapça olan ilah kelimeleri kullanılabilir.
ikisinin arasındaki farkı farkeden insanların zaten kullanmadıkları, kullananlar için ise farkı anlatsanız da farketmez cevabının alınacağı, dolayısı ile anlatmanın fuzuli kaçacağı durum.
tanri ile allah kelimesi ayni anlama geldigi halde, ''Allah'' kelimesinin bazi koktendinci kesim ve kurumlarca fanatiklestirilip tezahurat haline getirilmesinden rahatsizlik duyup ''tanri'' kelimesini kullanima daha uygun bulanlarin davranisidir.
"allah" diyenlerin neler yaptığını gören bünye eylemidir. fener-i derya olsun, adaletül kalkınmaya fırkası olsun "allah" kimin ağzındaysa, ondan korkacaksın.
kişisel tercihtir. diğer insanları neden bu kadar ilgilendiriyor merak içerisindeyim. yok marjinal olmaya çalışıyorlarmış, kişi marjinal olmaya çalışıyorsa bile, bu da onun tercihidir ve kimseyi ilgilendirmez.
öncelikle tanrı kelimesinin anlamına bakalım ondan sonra konuşalım.
tanrı = kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık. tanım bu ise allah a tanrı diyebiliriz ne olur ki? rahman diyenler yok mu? iranlılarda hüda diyor.
teksas tommiks nesli için anlaşılır bir durum. ABD cizgi romanlarının orijinalinde korku, hayranlık, şaşkınlık sahnelerinde kahramanlarımız "oh my god" derler, "jesus" derler. "god" ve "jesus (isa)" hrıstiyan inancinda aynı kutsal değere sahip. action! tommiks 250 metre uzaklıktaki kötün adamın tabancalı elini vuruyor. o sırada yanında bulunan sevgilisi suzi hayranlıkla "oh my jesus" diyor. gel bunu tercüme et bakalım. ben buna "aman tanrım derim". allah dersem belki müslümanları incitirim.
aynı durum filmler için de geçerli. sevişme sahnesinde kadın 'oh god, oh god' diye inliyor. bunu tercüme edip türklere izleteceğız. ne yapacağız şimdi?
allah veya tanrı kelimelerinin anlamı yaratıcı değilmi? bu kelimeleri kullanırken yaratıcıyı düşünmüyormuyuz? öyle ise atalarımızın, yaratan kelimesinin karşılığı olan tanrı kelimesinden rahatsız olanların asıl amacı dil emperyalizmi. araplar, müslüman yaptıkları topluluklara yalnız arap dilini kullanmak zorunluluğu koymuşlar. ve bu zorunluluk islam dinini öğrenmemizi engellemiştir. bu ülkede allah kelimesini kullanıpta onun gönderdiği kitabı okuyup anlamayan müslümanlar çoğunlukta. peygambere gelen ilk emir okumak ve yazmak üzerine (ikra diye başlayan el alak suresi)ne yazık ki müslüman kardeşlerimizin okumayla pek arası olmadığı gibi anlamadığı için yalnız dinler, okuyanın sesi güzel ise çok güzel okudu der.
yahu bırakın bunları tanrı ! aşkına, boş işler bunlar, tartışılması gerekenler sıralamasında, listenin hayli sonunda bence, allah ! akıl fikir versin, ne diyeyim.