zeus, homeros'un "ilyada" destanını oturup yazmasıyla kimliğe bürünmüş bir baştanrıdır. babası da baştanrı iken, doğacak oğlunun tahtına oturacağını bildiği için çocuklarını öldürürken, zeusun annesi, zeus doğunca "taş doğurdum" diye kocasını inandırmış, vakti zamanı gelince zeus babasını öldürerek baştanrı olmuştur.
kızkardeşi hera ile evlenmiş, karısının tüm kıskançlıklarına rağmen çapkınlığını dizginleyememiştir. diğer tanrılarla bile işbirliği yapmış, hera onu bulamasın diye fırtınalar, sisler çıkarttırmış, gayrimeşru çocukları bilem olmuş,yeri gelmiş hayvan kılığına girip hayvanlarla bile beraber olmuş...
amma ne var ki, ilyada'da da itiraf ettiği gibi, kendisinden daha üstün bir güç olduğunu hep kabul etmiş, o güce karışırsa "kaos" oluşacağını ve bunu asla telafi edemeyeceğini söylemiştir. bu güce de kader demiştir. yani ulular ulusu zeus'un bile gücü bir yere kadardır... hatta bir savaşta oğlunu kurtarmışken, diğerinde acılar içinde göz göre göre oğlunun ölümüne seyirci kalmış, birşey yapamamıştır. çünkü oğlunun kaderi orada ölmektir.
şimdi,geçmişi özetle böyle olan bu mit ile allah'ı mı kıyaslamamı istiyorsunuz?
ikisi de gerçekte var olmadıkları için hayali bir karşılaşmadan öteye gidemeyecektir. ha olurda kapışırlarsa araya girer ikisini de sikertip eve yollarım. dağılın lan şimdi!
zeus'un günümüzde milyonlarca inananı olduğunu bilmeyenlerin hakkında ahkam kestiği yarışma. zira zeus, sadece ortadoğu'da sık görülen bir harf değişimine uğrayıp deus'a dönüşmüştür, hristiyanların tanrısıdır, her pazar milyonlarca katolik ve ortodoks kiliseye gidip "deus"a dua eder, incil'de bu isimle geçer. örneğin ingilizceye "divine" olarak geçmiştir.
bütün kainatı yaratan, ezel ve ebed olan, doğmamış ve doğurmamış olan yüce yaratıcı ile fason birinin karşılaştırılmasıdır.
artık bu karşılaştırmanın yapılabilesinin ve allah için mitoloji eseri demenin ne demek olduğunu siz düşünün. allah hayal ürünü ise sen ne ürünüsün o zaman? sormak lazım.