adam fısıldadı: ''tanrım konuş benimle''.
ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
ama adam duymadı.
sonra adam bağırdı:
''tanrım konuş benimle''.
ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
ama adam dinlemedi onu.
adam etrafına bakındı ve,
''tanrım seni görmeme izin ver'' dedi.
ve bir yıldız parladi gökyüzünde.
ama adam farkına varmadı.
ve yüksek sesle haykırdı:
''tanrım bana bir mucize göster''.
ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
ama adam bunu bilemedi.
sonra çaresizlik içinde sızlandı:
''dokun bana tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!''
bir kelebek kondu adamın omzuna.
ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı...
(bkz: halil cibran)
Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az gelir. Senin gibi cahil, kendini ateist zanneden, özenti ergenlerle uğraşıyoruz. Git ve kuran-ı Kerîm meali oku.
Hayat aynı örümceğin ağları gibi hepimiz görünmez ağlarla birbirimize bağlıyız hayatta tesadüf ve şans olgusuna inanmıyorum bu oyunu da kur-an biri olduğunu düşünüyorum.
tarafların "allah var huuwuwuwuwuwwu" - "allah yok hhuwuwuwhwuhwuw" nidalarıyla birbirlerini ikna etmeye çalıştıkları tartışmanın öncesinde söylenen söz.
arkadaş herkes kendi köşesinde inansın veya inanmasın olmaz mı? 3 gereksiz muhabbet vardır: din, siyaset ve futbol.
allah cc varlığını ispatlamak için insan kendine baksın .
meniden geldiği şekli görsun .
ibret nazarıyla bakan herşetde allah cc varlığını görür .
en kötü kör ,görmryrn değil görmek istemeyendir .
yorum yapılacak çok şey var ama kesin olarak kanıtı yoktur, bu kişinin kendi inancıdır. korkuyorum ne olur ne olmaz öldüğümde inanıyosam en azından cennetliğim gibi bir durumdan bahsetmiyorum. kanıtlayamazsın, ama sadece inanıyorsun işte içine doğuyor.
Olmadığını kendisi kanıtlayamayan birinin ulan ya allah varsa, işte o zaman yanarız, en iyisi allah varsa birileri ispatlasın ona göre tavır takınırız diye düşünen birinin titrek bir sesle korkarak söylediği sözdür.
Bununla ilgili bir yaz okumuştum buyrun sizinle paylaşayım.
Müşterinin ibretlik Cevabı.!!
- Adamın biri her zaman yaptığı gibi saç ve sakal traşı olmak için berbere gitti.
Onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başladılar.
Değişik konular üzerinde konuştular. Birden Allah ile ilgili konu açıldı…
Berber: ” Bak adamım, ben senin söylediğin gibi Allah’ın varlığına inanmıyorum.”
Adam: ” Peki neden böyle diyorsun?”
Berber: ”Lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı, bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu,
terkedilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimseye acı çektirmez, birbirini üzmezdi.”
Adam bir an durdu ve düşündü, ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermedi.
Berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıktı.
Tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam gördü.
Adam bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki traş olmayalı uzun süre geçmişti.
Adam berberin dükkanına geri döndü.
Adam: ” Biliyor musun ne var, bence berber diye birşey yok”
Berber: ” Bu nasıl olabilir ki? Ben buradayım ve bir berberim.”
Adam: ” Hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.”
Berber: ” Hımmm… Berber diye birşey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki?”
Adam: ” Kesinlikle doğru! Püf noktası da bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa,bu gitmeyenlerin tercihi.
işte dünyada bu kadar çok acı ve keder olmasının nedeni!”
Aklın varsa kanıtla! din gönül işidir, mantık aranmaz. peki nahl süresinde geçen kıtaların hareket ettiği gerçeğini bilim geçen yüzyılda buldu. 1400 sene önce yazılmış bir kitapta bu bilgi bildiriliyorsa bu onun kutsallığından Allah'ın kelamı oluşundandır.
allahı bulmak icin allah herkese akıl vermistir, akil ile tum insanlar allahi bulabilsin diye, bu yuzdendir ki akil baki olmayan insanlarin sorumluluguda yoktur. senin en buyuk delilin aklinlindir yani hz. ibrahim allahi nasil bulduysa tefekkur ederek.
Bu, Arapça bir Kur'an olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır. (FUSSiLET/3)
Ve işte biz o Kur'ân'ı Arapça bir hüküm olarak indirdik. Yemin olsun ki, eğer sen, sana vahiyle gelen bu bilgiden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, sana Allah'dan ne bir dost vardır, ne de bir koruyucu. (RA'D/37)
Muhakkak ki, biz onu anlayasınız diye Arapça bir kitap olarak indirdik. (YUSUF/2)
Elif, Lâm, Râ. Bu Kur'ân öyle büyük bir kitaptır ki, insanları Rablerinin izni ile karanlıklardan aydınlığa, her şeye galip ve hamde lâyık olan Allah'ın yoluna çıkarman için onu sana indirdik. (iBRAHiM/1)
ben diyorum bir tane tanrı gördüm ama adı çiki çiki baba. ezeli ve ebedi, sınırsız hiçbir şekli ve zühresi yok. zamandan ve mekandan ayrı bir yaratık bu çiki çiki baba.
