allah var mı

entry212 galeri14 video1
    183.
  1. 182.
  2. 179.
  3. inanma ihtiyacı, tapınma ihtiyacı var diyebiliriz. Herkes istediğine inanabilir amma insan içindeki boşluğu doldurmak için bir şeylere ihtiyaç duyar.
    Benim için var.
    1 ...
  4. 178.
  5. Oksijen bileşikleri mikroskop ile görülüyor. Lakin allah ın varlığına bir delil yok. 1400 sene önceki kitap delil diyorsanız ondan 5.000 sene önce yazılan hint eserleri maymuna Tapın diyor.

    Keza aklımla allahın varlığını sezdim diyorsan deist olmuşsundur ki deist aklî ile bir yaradanın varoluşunu destekler. Deist termolojiyi kullanarak allah var diyemezsin. Allah var diyen 1400 sene önce bütün kadınlar peygamber e helaldır diyen ile aynı.

    Selam ve duva ile.
    0 ...
  6. 177.
  7. 176.
  8. Allah tan başka hiçbir şey yok.
    0 ...
  9. 175.
  10. evet vardır. şimdi bir zihniyet var “allah varsa neden gözükmüyor?” diyen. sorum şu:

    oksijen gözükmüyor ama var hadi bakalım!
    1 ...
  11. 173.
  12. 172.
  13. güneş sana da doğacak albay nuriyev.

    açık ve net evet.
    1 ...
  14. 171.
  15. Tohumlanma diyorum başka birşey demiyorum.
    0 ...
  16. 170.
  17. bu soruyu soranın aklından şüphe edilmesi gerekir . bu kadar gerizekalı olamazsınız ya .
    1 ...
  18. 169.
  19. 168.
  20. 167.
  21. ondan kalmadı. tanrı var verem mi ?

    diye cevaplanan soru. saçma bir soru. el-ilah (ellah ; ay tanrısı olarak isimlendirilen bir put) oldu allah birde varlığı sorgulanıyor. var 3 tane de kızı var. lat,uzza ve manat.
    0 ...
  22. 166.
  23. 165.
  24. 164.
  25. 163.
  26. öyle ki mükemmel bir vaziyette işleyen bu kainatın düzenini ve kontrolünü sağlayacak bir zat mutlaka vardır ve kesinlikle olmalıdır diyorum.

    bir nefesiniz, bir bakışınız, bir duyuşunuz veya herhangi türden birlerinizi gerçekleştirmeniz için tüm evren her an bir düzen içerisinde hareket ediyor.. görmek istemeyen göze de ne yapsan boş..

    el cevap, evet.
    0 ...
  27. 162.
  28. Var.

    Hayır, ben de istiyorum uzun uzun cevap vereyim, ama net cevabı olan sorular soruyorsunuz. Ben ne yapayım?...
    1 ...
  29. 161.
  30. allar var allah yar.

    yeeeyy! hep bunu demek istemişimdir.
    3 ...
  31. 160.
  32. Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg ( Zümrüd-ü Anka ya da batıda bilinen adıyla Phoenix ), Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş.Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesidir.....

    Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
    Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

    Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi... istek, aşk, marifet, istisna, tevhid, hayret ve yokluk vadileri...

    Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. isteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş...

    "Aşk denizi"nden geçmişler önce...". "Ayrılık vadisi"nden uçmuşlar...". "Hırs ovası"nı aşıp, "kıskançlık gölü"ne sapmışlar... Kuşların kimi "Aşk denizi"ne dalmış, kimi "Ayrılık vadisi"nde kopmuş sürüden... Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle...

    Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
    Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
    Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
    Baykuş yıkıntılarını özlemiş;
    Balıkçıl kuşu bataklığını.

    Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

    Sonunda sırrı, sözcükler çözmüş: Farsça "si", "otuz" demektir... murg" ise "kuş"...
    Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki; "Simurg - otuz kuş" demekmiş.Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. 30 kuş, anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.

    Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız. Şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...Kafasında soru işareti olan arkadaşlara bir kitap önermek istiyorum Taşkın Tuna-Oku ama neyi? (Simurg 30 kuşun öyküsü)
    5 ...
  33. 159.
  34. Rivayet olunur ki, kuşların hükümdarı olan Simurg ( Zümrüd-ü Anka ya da batıda bilinen adıyla Phoenix ), Bilgi Ağacı'nın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş.Bu kuşun özelliği gözyaşlarının şifalı olması ve yanarak kül olmak suretiyle ölmesi, sonra kendi küllerinden yeniden dirilmesidir.....

    Kuşlar Simurg'a inanır ve onun kendilerini kurtaracağını düşünürmüş. Kuşlar dünyasında her şey ters gittikçe onlar da Simurg'u bekler dururlarmış. Ne var ki, Simurg ortada görünmedikçe kuşkulanır olmuşlar ve sonunda umudu kesmişler.
    Derken bir gün uzak bir ülkede bir kuş sürüsü Simurg'un kanadından bir tüy bulmuş. Simurg'un var olduğunu anlayan dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg'un huzuruna gidip yardım istemeye karar vermişler.

    Ancak Simurg'un yuvası, etekleri bulutların üzerinde olan Kaf Dağı'nın tepesindeymiş. Oraya varmak için ise yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş, hepsi birbirinden çetin yedi vadi... istek, aşk, marifet, istisna, tevhid, hayret ve yokluk vadileri...

    Kuşlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar. isteği ve sebatı az olanlar, dünyevi şeylere takılanlar yolda birer birer dökülmüşler. Yorulanlar ve düşenler olmuş...

    "Aşk denizi"nden geçmişler önce...". "Ayrılık vadisi"nden uçmuşlar...". "Hırs ovası"nı aşıp, "kıskançlık gölü"ne sapmışlar... Kuşların kimi "Aşk denizi"ne dalmış, kimi "Ayrılık vadisi"nde kopmuş sürüden... Kimi hırslanıp düşmüş ovaya, kimi kıskanıp batmış göle...

    Önce Bülbül geri dönmüş, güle olan aşkını hatırlayıp;
    Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş (oysa tüyleri yüzünden kafese kapatılırmış);
    Kartal, yükseklerdeki krallığını bırakamamış;
    Baykuş yıkıntılarını özlemiş;
    Balıkçıl kuşu bataklığını.

    Yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları gittikçe azalmış. Ve nihayet beş vadiden geçtikten sonra gelen Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yokoluş"ta bütün kuşlar umutlarını yitirmiş... Kaf Dağı'na vardıklarında geriye otuz kuş kalmış.

    Sonunda sırrı, sözcükler çözmüş: Farsça "si", "otuz" demektir... murg" ise "kuş"...
    Simurg'un yuvasını bulunca ögrenmişler ki; "Simurg - otuz kuş" demekmiş.Onların hepsi Simurg'muş. Her biri de Simurg'muş. 30 kuş, anlar ki, aradıkları sultan, kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.

    Simurg Anka'yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yokoluşu da yaşadıktan sonra bile uçmayı sürdürerek, kendi küllerimiz üzerinden yeniden doğabilmek için kendimizi yakmadıkça, her birimiz birer Simurg olmayı göze almadıkça bataklığımızda, tüneklerimizde ve kafeslerimizde yaşamaktan kurtulamayacağız. Şimdi kendi gökyüzünde uçmak zamanıdır...Kafasında soru işareti olan arkadaşlara bir kitap önermek istiyorum Taşkın Tuna-Oku ama neyi? (Simurg 30 kuşun öyküsü)
    1 ...
  35. 158.
  36. Bence yok.

    Ama bana sen benim allahımsın derdi.
    Bu dünya sen varsan var.
    Cenneti neyleyim sensiz.
    Cehennem sensizlik.

    Eee şimdi var mı yok mu.
    Kafam karışık.
    14 ...
  37. 157.
  38. Yok allah varsa çocuklar niye ölüyor dedirtendir.

    Cennette 33 yaşında olacaklar hüloooo..

    Hurileri olacak hüloooo..

    Kadınların nurileri olacak mı dağa netleşmedi. Yükleniyor..
    2 ...
  39. 156.
  40. 50/KAF-16: Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız.
    1-Bu ayet ile telepati durumunu bir düşünün,karsilastirin derim. Aklından geçirdiğin şeyin çok geçmeden gerçekleşmesi veya düşündüğün kişinin o anda karşına çıkması Vs.
    2-Allah ı görmüyoruz diye O nun yokluğunu Neden düşünürüz ki? Soludugumuz havadaki O2 veya CO2 yi görmüyoruz ama bu yok olduklarını göstermiyor . Görünmese de bir güç var ve biz Inananlar O na Allah diyoruz.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük