Gök gürültüsünden bile ödünüz kopuyor sonra gelip : " allah var mı? Yok cennet cehennem var mı? "
Yok canim, Büyük patlama oldu. Güneş oluştu ay oluştu , bulutlar yağmur falan. Her gezegende yaşam var zaten. Hepimizde evrildik. Ben baliktan geldim mesela.
çocukça sorulan bir soru. varsa ne işe yarar diye sormak lazım. tarihte farklı dilleri konuşan toplulukları biraraya getirerek sinerji yaratmış medeniyeti oluşturmuş. günümüzde insanlık farklı bir noktada. biz hala var mı yok mu tartışıyoruz.
Varlığına dair kuran dışında hiçbir delil yoktur. Kuran delil olarak yeterli değil diyenler de haksız sayılmaz. Kutsal kitapta her kavme ayrı ayrı peygamber gönderildiği, onlara inanmaları için birçok mucize gösterildiği bildirilmiştir. Mesela hz. Musa'nın en hünerli sihirbazları dize getirmesi ve denizi yarması gibi mucizelere şahit olan israiloğulları aradan bir müddet geçtikten sonra allah'ı unutarak yaptıkları bir sarı buzağı heykeline tapmaya başlamışlar. Yani o kadar büyük kerametlere tanıklık eden bir topluluk bile allah inancını yitirebiliyor. Kaldı ki günümüzde teknolojinin gelişip yayılmasıyla beraber ortada ne kerametin k'sini ne de mucizenin m'sini görebiliyoruz. Hal böyleyken devrin insanı inanmasın da ne etsin kardeşim?
Geçtiğimiz günlerde haberlerde bir olaya rastladım. Bir adama hiç tanımadığı biri arkadan arkana bak diyerek dokunuyor. Adam arkasına baktığı an karşısında kamyon kasasından sarkıp hızla üzerine gelen demiri görüp çekiliyor. Olayın ilginç yanı arkadan dokunan adam kamyonu bile görmüyor.
Aha şu video https://youtu.be/mA7joBIJ4-E
Şimdi bunlar anlaşmalı olabilir, videoda montaj olabilir kimseye güven kalmadı ama yine de izlerken çok şaşırdım. Hatta son bilmem kaç yıldır ilk defa şaşırdım diyebilirim ki şaşırmayı unutmuşum. Çünkü dediğim gibi mucizenin m'sini bile görmemiş insanlarız ve sahte olma ihtimali olan şu basit olayı bile ne kadar büyütüyoruz.
Bizim başımız kel mi yahu biri ay'ı eliyle yarsaydı, biri ölüleri diriltseydi, biri dev ateşe atılıp içinde yaşasaydı da biz de görseydik. Gördük de inanmadık mı? Kaostan oluşmuş şu Koca evrende anlam verebildiğimiz o kadar az durum var ki insanın canına tak ediyor.
Varsa bana cevap vermesi gereken konular var. Şaka bi yana ölmeden bilemeyiz. Gerçi ölsek bile bilemeyiz. Ölünce hiçbir şey olmama ihtimali var. Büyük boşluk, tabi o zaman niye yaratıldık amk sorusuna geliyoruz. Evrim vs. Eyvallah ama bir amaç olmalı. Tabi bunda tesadüf eseri oluştuğumuz sonucunu eliyoruz. O da saçma. Öyle tesadüfün amina koyayım. Neyse söyleyeceklerim bu kadar.
Birşeyi yokluk üzerine kurmakla var olma üzerine kurmak arasında fark var var diyen kişi icin olmaması fazla bir kayıp değilken yok diyen biri icin eğer varsa oluşacak kayıp çok daha fazladır çünkü hiç varlık üzerine mücadele etmemis kesesini doldurmamış.
şüphesizki insan bedeninin şarjı bitecek. bundan dolayı bu dünyaya bir amaç için birileri tarafından gönderildiğini düşünmesinden daha mantıklı bir görüş bulmuyorum daha mantıkli bi görüşü olanda özelde belirtsin. kısacası iyiyi temellendirecegim dine ve iyi insan olmaya calışıyoruz iste
öncelikle bu konunun mantıksal ve fiziksel izahlarını yapmak düşünmek için belli temel akidelere hakim olmak gerekmektedir. 'allah varsa gelsin de göreyim' ne kadar mantıksız bir izah ise ' sen bana olmadığını kanıtla ' izahı da o kadar mantıksız temelsiz bir izahtır.
öncelikle allah yoktur iddasında iseniz allahın var olduğunu iddaa eden 3 semai dinin kitaplarına bakmak gerekir ( burada 3 kitabıda oku öyle gel gibi bir kıvırma edebiyatı yapmıyorum elbette) ancak allahın var olduğunu söyleyen bu kaynaklara bakıp o şekilde bir antitez üretilmesi gerekir.
izafi olan sorunsaldır. nereden baktığınla, nasıl bakmak istediğin ile alakalıdır.
şahsıma göre allah haktır, hayattan edindiğim tecrübe, kendime göre temellendirdiğim fikir dünyam bana bunu öğretti.
(#10471922)
hayat şu: düşün bir sınav yaptığını; sen öğretmensin yanlış yapan öğrencilerin sınav kağıtlarına müdahale edip elbette doğrusunu yapabilirsin. fakat onlara belirli bir süre tanımışsındır ve o sürenin sonunu bekliyorsundur. süre sonunda yanlış yapanlar emellerinin karşılığını alacak, doğru yapanlar ise elbet mükafatlandırılacaktırlar. evet, dünyada vahşet, savaş ve benzeri olayların gerçekleşmesine Allah izin verir. fakat bunu yapma kararını alan insanlardır, zira cüzzi irademiz hürdür. aksi takdirde sınanmanın bir anlamı kalmazdı.
olayı zenginleştirerek de aslında islamiyetin kanatlarına daha kuvvetli destekler getiririz. tek sorun maddecilerin az felsefe yapması. bir klişe ama gerçek; felsefe insanı tanrısızlığa, derin felsefe ise Allah'a götürür. Örneğin, bir karaciğerin binlerce görevi var biyolojik ve kimyasal acıdan. insan aklının bile ermediği bu kadar kimyasal reaksiyon bu karaciğerde nasıl oluyor da her seferinde tekerrür ediyor?
ya da, bir protein aktarımında doğru proteinin transkripsiyonu ihtimali çok büyük bir rakam ve matematikte buna imkansız deniyor. ama insan hücresi bunu her seferinde doğru yapıyor.. acaba şuursuz hücreler bunu nasıl yapabiliyor?
kur'an insanları hep düşünmeye davet eder. işte birkaç örnek;
bakara 164. "şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yararlı şeylerle denizde akan gemide, allah'ın gökten su indirip de onunla ölmüş olan toprağı canlandırmasında, canlanıp da üzerinde gezinen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gök ile yer arasında emre hazır olan bulutta, şüphesiz bunların hepsinde akıllı olan bir ümmet için elbette Allah'ın birliğine deliller vardır."
bunları iyi araştırmak gerek. yarın öbür gün, "ben bilmiyordum, bana böyle söylenmişti, öyle zannetmiştim!" demenin bir faydası olmaz. biliyorsunuz ki bir kanun maddesi hakkında bilgisi olmamak kişiyi o kanunun ihlalindan doğan suçtan kurtarmaz.