insanoğlunun içini çağlardır içim içim kemiren sorudur. bu yaşlarda hadi hangi tanrı olm ooo eller havaya modunda yaşıyorsun. sonra yaşlanınca bir haller oluyor sanırım. gider ayak herkes 'ya varsa lan' diyerek kendini dine veriyor gibi. en azından vecibelere dikkat ediyor vs. komik olan öteki dünyada yanmamak, acı çekmemek için tanrının varlığını kabul edip ona inanan insanlar. yoksa onun tanrı ile bir alıp-veremediği yok. dininin gerekliliklerini yapar. yapmasa bile her başı sıkışınca, dara düşünce bir duasını eder, bir yakarır. hafif iki yüzlü bir durum çünkü. ayrıca milyar yıllık dünyamızda o kadar çeşit din ve tanrı vardır ki inan inanabildiğine. birde tanrı mı dicez allah mı o sorunu çözersek...
-allah var mı?
+var var.
-peygamber var mı?
+var var.
-kitabın var mı?
+var var.
-ne duruyorsun?
+ne yapayım?
-namaz kılsana, namaz kılsana vay vay namaz kılsana...
hepimizin hayatının bir bölümünü meşgul eden ünlü soru cümlesi.
güzeldir sorgulamak, yutmamak her önüne sürüleni bence. cevabı çok da öenmli değil zaten mantıklı olan insan bir şeylere inanma kararı almıştır ve hayatını bu yönde sürdürür. önemli olan kendi çizdiğin yoldan sapmamak, yıllarla taşladığımız ve kıvama getirdiğimiz, bizi biz eden karakterimize leke sürdürmemek. çünkü hayatta varolmak değil zor olan, 'ben' olmaktır.
'ben' olabildiğimiz sürece cevabı olmayan bir soru kalmaz. gerisi hikaye zaten...