tatlı suyun tuzlu suya karışmamasında yoğunluk farkının birincil etken olduğundan bihaber biraderlerin mevcudiyetini bir kez daha ortaya koyan sebep. ama pardon, yoğunluğu da "mucizevi" olarak değerlendirmeLiyiz değil mi. bende aptallık. ne düşünüyorsun, allah yarattı de ve sakince uyu. mışıl mışıl hemide.
maldır. ateizm'in adını lekeleyerek şakirtlerin diline pelesenk yapar. "tiz kellesi vurula"dır.
ergendir. ateistliğin kuul olduğunu zanneder ve bir çoğu bunu kızlara yavşama malzemesi olarak kullanır. ateist olma yolunda veya özentisindedir ancak; bu konuda yazılmış kitapları okuyacak ve kuramlar üstünde tartışacak kapasiteye sahip değildir.
gereksizdir. zaten herhangi bir ateist bile bu cümleyi çürütecektir.
evrenin en uzak köşesindeki bir elektronun çekim kuvvetinin bir an için kaybolması dünyadaki birçok sistemi allak bullak edecek büyük bir kaosa neden olabilecektir. burada laplace'in şeytanı denen bir hayal kahramanına ihtiyaç vardır. ama o çekme ve itme kuvvetleri arasındaki dengeyi sağlayan kudret...
dünyadaki tatlı suyun tuzlu suya oranı 1/100 dür. ve tuzlu su durağan tatlı su ise enerjiktir. entropi yasasına göre enerjik olan unsur durağan olmaya meyillidir. milyarlarca yıldır tatlı suyu fizik kanunları ötesinde adeta mucizevi bir perdeyle tuzlu su içinde yokolmaktan alıkoyan kudrettir tanrı. sıçarken düşünmeyiniz, sıçmadan önce düşününüz.
allah hz.adem'in burnuna yaşam nefesi verirken kendi ruhundan bir parçayı da onun canına katmıştır.yani allah aynı zamanda içimizdedir.ama nefsimizin istekleri bizi yanlış yola sürükler, yemeye, uykuya, şehvete duyduğumuz açlık, kabaran benliğimiz o kutsal parçayı ruhumuzun en derinliklerine iter ki, çoğu insan kendi içindeki bu cevherin farkına bile varamaz. cevherinin farkına varman dileğiyle...
din kafaların imansızların inançsızlığının tek kaynağı zannettiği "görememe" eylemine vurgu yaparak indirgedikleri tespit.
oysa sadece o değil; duyamıyor, hissetmiyor, etkilerini ölçemiyor, mantığını kafasına yatıramıyor ve insan olmanın getirdiği diğer hiçbir duyu ve düşüncesine de hitap etmiyor. ve sorun bu eksikliklerin aynısına sahip olduğu halde kafasını bir hayal kahramanı ile meşgul eden iman sahiplerinde değil, ama bunu yemeyenlerde oluyor.