Başınıza gelen musibetler, felaketler kendi ellerinizle işlediğiniz ameller, yüklendiğiniz günahlar yüzündendir. Allah müstahak olduğunuz, başınıza gelecek felâketlerin çoğunu da bertaraf ediyor.
Üzerinde yaşadığın gezegen akıllıların hayatta kalabileceği bir gezegen ve ne gezegen ne de insan baki. Doğa olayları neden var diye söylenmenin anlamı yok. Aklını kullanan Japonya gibi ülkeler böyle sorunların üstesinden gelebiliyor. Sense hiç ölmeyecekmiş gibi para için ucuz malzeme ve projelerle insanların canını hiçe sayabiliyorsun. Bu hayatın her kolunda böyle bir işi yaparken özenmediğinde yarın sana geri dönüyor o iş bir şey olmaz diyerek pisliği halının altına süpürürsen evin mikrop yuvası olur.
deprem bir doğal olaydır.
bir felaket değildir.
tıpkı rüzgar fırtına yağmur yağması sel olması kar yağması çığ olması gök gürlemesi yıldırım düşmesi toprak kayması tsunami olması vs durum gibi. bunlar yaşamın varolmasına destek doğa olaylarıdır.
bunlar doğal, olması gereken ve yaşam için olmaz ise olmaz olan durumdur.
bir felaket lanet cezalandırma aracı vs değildir bunlar.
sen dere yatağına ev yaparsan, çığ için önlem almazsan, evi yolu köyü çığ olan yere yaparsan, sel dere yolunu iskana açarsan, yıldırım vb fırtına gibi durumlara karşı örn: paratoner takmazsan suçlu zeus mu?
bu depremi allah mı tanrı mı rab mı zeus mu odin mi hangi tanrıya hangi dine nasıl inanıyorsanız inanın ama o inandığınız veya inanmadığınız yaratıcının ortaya çıkardığı yaşamın gerçeğidir depremler.
kıtalar (aslında plakalar) yer kabuğu ile deniz üzerinde sal arasında hiç bir fark yoktur.
her ikisi de sıvı bir madde üzerinde hareket ediyor.
dünyanın dönmesi, aynı zamanda dünya merkezinde çekirdek ve mantonun da dönmesiyle dış kabuk olan ve yeryüzü kıtalar plakalar olarak adlandıran katman sıvı kor halde bulunan manto üzerinde dönmekte.
bu dönüş istikametleri açıları yönleri (dış karman kabuk, manto, çekirdek. aslında iç çekirdek vb dünya 3 katmanlı değil de konu uzamasın) aynı hız aynı açı aynı yönde değil.
dünya katmanlarının dönmesi aslında iyi bir şey, dünya merkezinden başlayarak katmanların dönmesiyle manyetik alan yaratılıyor ve yaşamın var olmasını sağlıyor bu dönme. eğer dönme durursa depremler de durur. hareket enerji demektir ve duran dönme ile dünya çekirdeği manto soğumaya başlayacaktır enerji kaybedecek ve sonumuz mars gibi olacak.
kıtalar adeta bir deniz üzerinde yüzer gibi düşünün. sıvı eriyik halde ki magma üzerinde kıtalar hareket ediyor. kıtaların adı üzerinde tek parça değil, bir birine baskı yapması çarpması bir birinin altına girmesi üzerine çıkması kaçınılmaz durum. bu esnada kıtalarda çatlaklar kırılmalar meydan geliyor ki bunlar da depremlerdir.
sen depremlere dayanıksız çürük ev yap, buna göz yumacaklara oy at. depreme dayanıksız evini yıkacak kişiye değil de sana tapu verecek kişiyi destekle sonra allah diye ağla.
suçu allah'a atmayın.
bu ateist güruh insanların en acılı zamanlarında bile içlerindeki karanlığı ortaya çıkarmaktan imtina etmiyor.
Allah depremleri yarattı ki bu dünyada başıboş olduğunuzu zannetmeyin. firavunluğa kalkışmayın. acziyetinizin farkına varın.
ama bunu bir cezalandırma yolu olarak görmemek lazım. malzemelerden çalınmasa, 4-5 kattan fazla bina yapmasa, fay hatlarına ev yapmasa depremlerin de fazla bir zararı olmaz.
ölen masum insanlar ve çocuklar için hepimiz üzülüyoruz. ama inşallah depremde ölenlerin şehit olup cennete gideceğine inanıyoruz. siz bunlara inanmayabilirsiniz ama bazen en temel şeylerden başlamak lazım.
Sizin kadar bizim de kafamız çalışıyor emin olun. Ben de yan gelip yatmak, haram helal nedir umursamadan yaşamak, oruç tutup kendime eziyet etmek istemezdim. ama kendi vücuduma, tabiata bakınca burada bir iradenin varlığını görmeden edemiyorum. Benim kafam vücudumun en ideal yerinde. birisine bir şey olursa belki diye iki gözüm, sesleri net duyabilecek şekilde tasarlanmış iki kulağım var. dişlerimle yemek yiyorum ve gerisini bilmiyorum. o yediğim besinler soluk boruma da kaçabilir ama direk yemek borusuna gidiyor. oradan mideye geçiyor. mide onu eritip enerji olarak vücudun dört bir yanına damarlardaki kan vasıtası ile gönderiyor. oksijeni de aynı şekilde taşıyor ve kirli kanı her seferinde geri kalbe getiriyor. karaciğerimizin 400 den fazla yaptığı iş var. vs.
şimdi bu kadar şeyin kendi kendine olduğunu düşünmek, şu an yazdığım yazıları kedimin bilgisayarda ayakları ile gezerek yazdığını düşünmekten bin defa daha muhal geliyor bana. evet kainatta bir düzen ve irade var.
depremi ben de yaşadım. ve allah şahit çoğu insandan çok daha az korktum. çünkü depremin de sahibinin allah olduğuna inanıyordum. iman işte bu zamanlar için insana lazım en çok da. tıpkı paranın zor zamanlarda lazım olması gibi.
Depremde dünya düzeninin bir parçasıdır onu bilim adamları açıklıyor zaten. Yağmurda karda öyle, şemsiye kullanmazssan ıslanırsın. Bukadar basit. Yeryüzü kainat mülk Allaha aittir ve kanun hüküm ona aittir alırda verirde. Gereken kurallara uyarsan hayat daha düzgün yaşanır.
Deprem oldurmuyor sayin amina kodugumun romali suser kardeslerim.
Binayi yapmak icin kendisine izin veren, binayi diken ve dikildikten sonra da uygunluk veren firma ayni adam olunca sifir bina da yikiliyor. Allah'a bok atmak yerine once bunu bir dusunun. Diyecegim de onu bile idrak edecek mantalite yok.