ilkokulda okuyan mahallenin veledlerinin bile sormayacağı soru. sormazlar çünkü böyle abuk bir karşılaştırma yapmayı kendilerine yediremezler. hele bu soruya cevap vermek mi, hepsi kaçtı gitti bak...
ülkemizde atatürk'ün tanrılaştırıldığı gerçeğini gözler önüne seren sorudur. tabi ki 5 - 6 yaş seviyesindeki çocuklar tarafından sorulur annelere. ya da teyzelere. yeğenim bana sordu evet. bu ülke vatandaşı herkes atatürk'ü sevmek zorunda buna şüphe yoktur ama putlaştırmak da neyin nesi? bir çocuk bile atatürk ile allah'ı kıyaslayabiliyorsa orada bir durup düşünülmesi gerekir...
"Atatürk'Ü aLLAH'A türkiye'yi,bağımsızlığı,egemenliği ve türk olarak özgürce yaşayabilmeyi iSE aTATÜRK'E BORÇLUSUN"
durum budur.
tanım: spekülasyon çıkarmak için yıllardır yapılan gereksiz karşılaşmadır. kimse allah ile atatürk'ü aynı kefeye koymuyor. kulvarları farklı zaten! böyle saçma iş mi olur ya?
soru saçma olsa da, bunun çocuklara sorulması daha saçmadır. çocuk, allah ile atatürk'ü çok iyi kavramış mı ki biri büyük biri küçük diyebilsin? ne kalmış ki çocuklarda "mantık" olur mu? ezber olur. oldu olacak hepsini kuran kurslarına gönderelim, genç yaşta ezberlerini kuvvetlendirip, mantıklarını egale edelim. o zaman işte "allah büyük olur" o çocuklar için. bazı dinciler de pek bir sevinirler buna.
Böyle bir karşılaştırma son derece yanlıştır. Bir takım kişiler Atatürk'ün ilahlaştırıldığını düşündüğünden, gereksiz tepkiler ve eksilerle karşılaşacak bir başlıktır.
Ancak üzerine söylenebilecek tek bir cümle vardır.
Atatürk var oldu, yaşadı, ülkesini kurtardı. Peki Tanrı o sırada neredeydi?
buyuklugun bazi konularda tartisilmasinin yanlis oldugu bir durumdur. inanci olan ya da olmayanlar bulundugu icin ve bu tarz bir konunun, sonucunda insanlara yara verecegi icin gereksizdir.
islamist: büyüklük allaha mahsustur.
kemalist: inanç tartışılabilir ama 'atatürk' asla.
ateist: herşeyin ölçüsü benim (sofistler ile aynı paradigmaya sahip)
atatürk'ü bugünün şartlarında değerlendirip yargılamaya çalışan ve ilkokul çocuğu zihniyetini köşe yazılarına taşıyan mandacı zihniyetin yaptığı karşılaştırma.
birinci dünya savaşı'nda ve hemen ardından kurtuluş savaşı'nda evlatlarını, erkeklerini, gençlerini, iş gücünü, teknik ve yönetici kadrolarını ve en önemlisi de ümitlerini kaybetmiş bir halka bir türk cihana bedeldir, ne mutlu türküm diyene, varlığım türk varlığına armağan olsun demeyeceksin, dedirtmeyeceksin de ne yapacaksın be akıl, izan yoksunu.
"Atatürk Milliyetçiliği"ni ve ne mutlu türküm diyene basit cümlesini bile anlayamamış satılık kalemşörlerden başka ne beklenir.
sen git, hayvanlarla ve akrabalarınla nasıl cima ettiğini yaz.