evet arkadaşlar; küçücük beyinlere empoze edilen atatürk'ün, bir insan gibi değil de bir tanrı gibi tanıtılmasından dolayı küçücük beyinlerde oluşan soru cümlesi...
durumun ne kadar vahim olduğunu, bu soruyu yakınlarına yönelten ilkokul çocuklarından anlayabiliriz. savaş ve düşman gibi terimlerle büyüyen ve bu çelişkili travmayı yaşamış bir çocuğun ne kadar sağlıklı bir birey olabileceğini siz düşünün.
atatürk en az 6. sınıfa kadar öğretilmemelidir ve ayrıca, yakın tarihimizi anlatan kitapların hepsi yeniden hakkaniyetle yazılmalıdır.
yine sözlüğün içine sıçan bir kişinin sorusu. hayır biz sizin tuvaletinize gelip entry giriyor muyuz da siz bu sözlüğe gelip sıçıyorsunuz onu anlayamadım...
biri türkiye cumhuriyetini yoktan var etti, diğeri türkiye cumhuriyetini var edeni yoktan var etti. başlığı açanı da var etti maalesef, vardır bir bildiği.
konunun saçmalığına hadi laf etmeyelim. varsayalım ki mantığımız bu soruyu kabul etti; kurtarıcı, yaratıcıdan daha büyüktür. ki yaratıcının varlığı da kanıtlanmamış olup sadece bir takım tahmin ve hissiyata dayanmaktadır. bunun yanısıra Atatürk, herkesin bildiği gibi kanlı canlı yaşamış ve bizi kurtarmıştır. şimdi daha anlaşılır olduğunu zannediyorum sorudaki saçmalığın:)dedirten konu.
başlığı açan yazar görünümlü yaratık bu cümleyi birde anadolu şehirlerinden herhangi birisinde sesli olarak kursun çok rica ediyorum ankete ordan devam edelim.***
başlığı açan sözlükten atılmalı. böyle bir konuda tartışmaya gireceğimizi düşündüğü için atın lan.
emsal oluştursun ondan sonra bütün trolleri atsınlar.
saçma bir sorudur. yaradan ile atasını normalde akli dengesi düzgün insan zaten karıştırmaz. karıştırır ise sorular şöyle uzayabilir allah mı büyük babam mı? allah mı büyük tayyip mi? allah mı büyük ben mi?
bu soru, atatürke dolaylı yoldan sövmek isteyen bir şakirtin bu işe bir çocuğu alet etme girişimidir. çocuk zaten yaradanın tam olarak ne olduğunu bilemezki ondan doğru değerlendirmeler yapması beklensin.bir çocuğun allahıda peygamberide anası ve babasıdır.ama gel görki bir şakirtten bu basit gerçeği idrak etmesini beklemek zaten fazla saflık olurdu.
türkiye'de siyaset felsefesinin başlayıp bittiği konu. üç temel akım vardır:
1. atatürk başka allah başka tayfası: bir rivayete göre nüfusun çoğunluğudur, çekirdek kitle anlamında memlekette "genel" olandır, orta yol'cudur, "müslümanım ve atatürk'ü seviyorum"cudur, vesaire. bunlar da kendi içinde ikiye ayrılır; hiç bu tartışmaya bulaşmayanlar, ve bulaşıp da her iki tarafa da "yapmayın etmeyin" veya "siktirin gidin" diyenler.
2. atatürk büyüktür tayfası: bunu iddia edenin tahmin edileceği üzere dinle allah'la pek bir işi yoktur. ancak illaki hepsi de dini yoketmeye çalışıyor anlamına gelmez; dinden ve dini geleneklerden kurtulmayı toplumsal ilerlemenin bir gereği olarak sayanlar olduğu gibi, aralarında dini gerçekten hiç umursamayanları da vardır. ancak atatürk her halukarda önemlidir.
3. allah büyüktür tayfası: bunu iddia edenler, malum, din temelli bir dünya görüşünü benimsemiştir. herşeyin yaratıcısı olduğuna inandıkları bir kavram elbette bu insanlar için yaratılmış ve yaratılacak olan herşeyden her daim büyük olacaktır. bazıları bu fikri hatırlamak ve hatırlatmak için atatürk ile ilgili her hadiseye sürekli karşı olmak zorunluluğu hisseder.
bir de bu üç gruba da dahil olmayan, yani ne atatürk'e ne de allah'a göre şekillenen bir siyasi anlayışa sahip olmadan hayata ve topluma dair başka hadiseleri ön planda tutanlar vardır. bunlar azınlıktır, çoğunluğun gözünde köksüzdür ve düşünceleri bu toplumda her daim önemsiz kabul edilir. gelgelelim kendilerine tanınan yaşam ve ifade hakkı bu ülkenin özgürlükler ve hoşgörü ibresinin gerçek anlamda nerede durduğunu belirler, belirleyecektir. yani yukarıda tanımlanan "üç büyükler" oligarşinden birini desteklemek insan olarak var olabilmenin olmazsa olmaz koşulu değildir ve mesele bunun idrak edilmesi meselesidir. bir zahmet...