bunun başlıca sebebi allahın varlığından söz edemememizdir. o yüzden sakat doğmayı allahla değil hala daha akraba evliliği yapan beyinden eksik insanlarda ararsanız ve onlara birazcık olsun eğitim almaları yönünde yardımcı olursanız allahın merhametini tartışabiliriz.
hadi sakat insanın halinden dolayı yargıda belki de o sakatlığın sebep olduğu dürtülerle işlenen günahları görmezden gelir ama... cennete bile şansı vermez. kimsenin ademden bu tarafa yok.
sizin anlayacağınız dille cennete bilet şansı... kürtaj ile akıl bali olma yaş sıkalası içindeki ölmüş çocuklar için vardır sadece.
nedense teoloji bilmediği için herkes bu ve bunaa benzer durumlarda tanrıyı yargılar. ilk bakışta doğru gibi görünse de değildir.
tanrı bir bir yaratılış konsepti yarattı amenna da... öyle sanıldığı gibi ota boka her şeye müdahale eden bir güç değildir.
sakat bir doğumun sebebi taa tufan sonrası dünyanın fabrika ayarlarının bozulmasına kadar gider aslında.
veya kötülük sorgulandığında %99.99 kötü olan insan kaynaklıdır.
kötüler neden var sorusu gelir sonra... o sorunun sizin tatmin edecek bir cevabı, her kötülük yapanın anında yıldırımla vurulup yeryüzünden falan kaldır/ıl/ması gerekirdi vs. bu durumda muhtemelen yeryüzünde binlerce yıl öncesinde hayat kalmazdı. sen bile olmazdık çünkü.
bu ve buna benzer bir şeyde müdahaleleri "özgür iradeye ters" bulacaktık ki doğrudur. bu sefer de hiç bir şeye karışmasaydı aq diyecektir. bizim için hayatın ne anlamı var diyecektir vs.
amaannn neyse aq... daha gözümü yeni açtım bunları yazıyom.
kanatlarımız yok ama bunu dert etmiyoruz. tabi bazı engeller başkalarına muhtaç bırakabiliyor. farklılıklarımızdan dolayı başkalarına, düzene muhtaç olduğumuz gibi. bu benliklerimizle diğerlerine ihtiyacımız olmadan ayrı ayrı yaratılsaydık daha mı iyi olurdu onu da bilemiyorum.
bunun mantıklı açıklamaları yapılmıştır fakat hala bizim bir canlı organizması olarak anlayamadığımız o kadar çok nokta vardırki şuanki beynimizle herşeyi yargılıyoruz.biz kimiz, neyiz ? neden bu kadar insanoğlu kendini büyütüyor ve herşeyi anlayabileceiğini sanıyor ? şu koskoca evrende bir noktasın sen senin düşünüyor olman aklını kullanarak bugünlere gelmen seni senin sandığın kadar önemli bir parça yapmaz.sorgulama demiyorum ama kesin yargılarada varamazsın o küçük zekanla anlayamadığımız o kadar çok olay o kadar çok şey var ki ki biz sıradan bir insanız einstein bile son yıllarını fiziği bütünleştirmek için geçirmiş biri ama başarısız olmuş çünkü belirsizlik ilkesi ve kuantum mekaniğini geçersiz saymış bu bahsettiğim adam beyninin büyük bir bölümünü kullanan tek insanki bu bile bazı şeyleri çözememiştir.demek istediğim bu dünyada öyle sakatmış ne zevk alacak bu dünyadan tanrı bana göre yok diye bi yargı yapamazsın sen o zekanla git bi zekanı tart bazı kanıtlar ortaya koyki tanrı yok de.ulan bu adamlar bile o kadar zeki olduğu halde o kadar fizik, metafizikle uğraştığı halde kanıtlayamamışlar sen nasıl bu yargıya varıyorsun ?
demek istediğim şu bu durumları anlayabilecek kapasiteye henüz erişmiş değiliz inşallah erişebiliriz fakat bu zekalarla tanrı merhametsiz, tanrı yok demek vb. böyle yargılamak gerçekten bazı kişileri komik duruma düşürüyor sadece.
Öyle şeyler vardırki insanın aklı ermez gerçekten. Benim düşüncem yüce rabbimizin var oluşunun kanıtıdır. Bir yaratıcının olduğunu ıspatlar. Örneğin, benim herşeyim tamken neden ahmetin kolu yok ayşenin bacağı yok. Sorgulayıcı olur ve bir yaradan olduğunu gösterir. Elhamdülillah
allah'ın varlığının dünya var olduğu sürece devam edeceğini sonra dünyayla beraber allah'ın da yok olacağını sanan insanların kafasına takılmış bir sorurdur.
sözün özü allah'a inanmak yeniden diriltilmeye, hesap gününe ve sonrasına da inanmak demektir. dolayısıyla inanan da inanmayan da allah'ın merhametinin ve adaletinin nasıl tecelli edeceğini bir gün net olarak öğrenecektir ve o gün mahşer günüdür.
"Bununla berâber Allah, kullarına (herbirine) rızkı bol bol verse idi, elbette yeryüzünde azgınlık ederlerdi; fakat (O, rızkı dilediğine) dilediği mikdarda indirir. Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdâr olandır, (onları) hakkıyla görendir." (Şura, 27)
Bir kudsi hadiste de şöyle buyrulur:
“Bazı mümin kullarımın imanını fakirlik korur. Onu zengin etsem ahlakı bozulur.
Bazı mümin kullarımın imanını zenginlik korur. Onu fakir etsem kalbi bozulur.
Bazı mümin kullarımın imanını sıhhat korur. Onu hasta etsem edebi bozulur.
Bazı mümin kullarımın imanını hastalık korur. Onu sıhhatli etsem hali bozulur.”
Şüphesiz ki Allah ezeli ilmiyle kimin hakkında neyin daha hayırlı olduğunu bilir ve kulu için en hayırlı olanı verir.insanların farklı hayat koşullarına sahip olmasındaki diğer bir hikmet de; yardımlaşma ve dayanışmanın elde edilmesidir. Mesela; zenginler fakirlere yardım ve merhamet etmekle onların dua ve hürmetlerini kazanır. Sağlıklı insanlar hastaların yardımına koşmakla onların ihtiyacını görürler. Böylelikle yardımlaşma, hürmet, merhamet gibi duygularla herkes birbirinin yardımına koşarak toplumda birlik ve beraberlik sağlanmış olur.
Bak ve ibret al diye.
Bak ve sahip olduklarin icin sükret diye.
Bak ve onlara yardim et diye.
Bu konuyla ilgili haş'a allahin merhametini sorgulama cüretinde bulunanlar bu dunyaya kazik cakacagimizi ve hic olmeyecegimizi saniyor tahminimce. Burasi gelip gecici be yavrum, sen obur tarafa ne hazirlik yaptin ondan haber ver. ibret icin yaratilanlarin dogrudan cennetle ödüllendirildiğinden bihaber olduğuna göre hazirliga girişmemişsin bile.
acı çekerek verilen sınavlar, acı çekerek verilen eğitimler ancak orta çağın ürünüdür. modern insana (gerçekten modern) bu muhabbetleri yutturamazsın. ha bana bağnaz arap kafasıyla bak dersen o zaman olur bak.
bence tanrı var. hz.muhammet de gerçekten peygamber. fakat hiçbir varlık kendine zalim demeyeceği için tanrıda kendine 'ben zalimim' demiyor. ulan sizi ben yarattım, ben sizin babanızım ben ne dersem o olur diyor. bizde eyvallah büyüğümüzsün diyoruz. umarım ilerde hayata daha güzel bakmamı sağlayacak şeyler görürüm ve bu fikirlerim değişir. o zaman daha mutlu olacağıma eminim.
yemin ederim tanrıya inanıyorum. ama benim annem gibi engelli, bir arkadaşımın ebeveyni gibi parkinson, bir arkadaşım gibi baş ve işaret parmakları birleşik olan insanları görünce diyorum ki tanrıya ; ben senin yerinde olsam daha merhametli olurdum.
