Adamların yaratıcıları bile kendileri gibi. O değil ağzı da çok bozuk. Sürekli biz inançsz insanlara küfürler ediyor.
Sonra biri o kitabı yakınca oooo kutsalımıza saldırıyorlar.
Lan ben bir kitap yazsam, müslümanlar aşağılık maymundur desem, müslümanlar köpektir desem, müslümanlar yaban eşekleridir gibi desem hoşunuza gider mi?
Sizin kutsal kitabınızın her yerinden nefret fışkırıyor..
aşağılık maymun, köpek, eşek bir küfür değildir. bir kitabın (ister kutsal bir metin/dini bir kitap olsun, isterse yemek kitabı olsun, isterse barbie'nin günlüğü olsun) yazım anlatım tekniğini bilmeden cahilce saçmalayıp yazarın/söylemin, ifadenin sahibi olan kişiyi veya hangi din olursa o tanrıyı (inancınız ne olursa veya inancınız olmasa) onu da kendiniz gibi cahil ve etik ahlak değerleri oluşmamış karakter zaafı yaşayan biri olarak görüp embesil gibi davranmamak "allah küfür ediyor" dememek gerek.
örn: burada bu anlayışta olana embesil denmiştir. embesil tanımı cehalet ve yetersiz zeka akıl nedeniyle küfür olarak görenler var. bana geri zekalı dedi küfür etti hakaret etti diyenler oluyor.
oysa embesil tanımı nörolojik bir tanımdır. daha da basit olarak anlatmak gerekirse alerjik reaksiyon olarak hapşıran birine grip mi oldun, sekerek yürüyen bir sporcuya sakatlandın mı, şurada diye gösterdiğiniz bir şeyi nerede diye sorana kör müsün orada demek gibi. kör olmak, engelli/sakat olmak, grip olmak aşağılık bir durum, utanılacak durum, hakaret aşağılama küfür değildir. konu özelinde bu embesillerin zeka seviyesine inerek konuyu basit olarak anlatıp edebi açıdan anlatım/yazım tekniklerine girmeden ve kutsal metinlerin indiği zaman toplum ve o toplumun kültürü açısından ifadelerin manaları, kullanım amaçları-yerleri uzun uzun anlatmamak kısa ve öz yalın biçimde örneklemek için kafa patlatıyoruz.
inanın veya inanmayın ama bir konuda konuşacak yazacak iseniz işleyeceğiniz konuyu anlayacak zeka ve akıl, bilgi sahibi olup olmadığınızı kontrol edin de cahilliğiniz embesilliğiniz belli olmasın.
sosyal medya/internet ortamında bu vb görüntülere bakın.
birine kul olma köpek olmayı dinin bir gerekliliği olarak görenlere, bunun bir zorunluluk olarak ortaya koyanlara bakın.
bunlar o insanların kendi ifadeleri ve kendi davranışları olup bizim eleştirme hakkımız yok. eleştiri hakkımız olmadığı bu davranışı tanımlama konuşma anlatma değerlendirme ve düşünme hakkımız da yok anlamına gelmez.
öyle ya bu dine veya bu inanışa girmeyi kabul etmeyi veya ret etmek için bir değerlendirme yapmalıyız. bu davranışı ister allah olun, ister kul olun, ister din inancınız olsun, ister din inancınız olmasın ve bu davranışı tarif edin ve böyle davranan bir canlı/yaşam formu üzerinden soyut/somut olarak örnekleyin.
herhalde bir serçe gibi veya bir güvercin gibi ya da bir hamsi balığı gibi demezsiniz. hangi şekilde bu davranışı inanan veya inanmayan biri olarak örneklerseniz örnekleyin bu küfür değildir. zaten kendileri de tüm iyi niyetimi zorlayarak köpekliği mecazi anlamda dillendirmiş olsalar da diyelim; eylem-söylem-davranış olarak ortaya çıkan durum bu.
allah eşek diyor.
kime diyor, kendine inanmayanlara mı?
yooo! hayır, özellikle inananlara; kendisine inanmış iman etmişlere ve peygamber yolladığı, kitap yolladığı kullarına allah eşek diyor.
tam tanım olarak "kitap yüklü eşekler" diyor.
nerede diyor?
cum'a süresinde 5. ayet de. neden diyor?
islam dini son tebliğ olarak geldiği için (veya geldiğini iddia ettiği için nasıl inanıyor veya inanmıyorsanız) betimleme yaparak (edebi olarak bir kitap veya metinde anlatım tekniklerine; konu bütünlüğü açısından betimleme, tartışma, öyküleme, açıklama, monolog, diyalog, tahkiye vb fazla girmeden) basit olarak bir örneklemeyle mecazi anlamda davranışı tarif ediyor.
inanmış iman etmiş kullarının inandık iman ettik diyerek söz verdiği sorumluluk aldığı bir kitaba/yükümlülüğüne gerektiği gibi davranmamalarını anlatıyor.
bahse konu olan metin ve bu metinde belirtilen davranış ile kitap genelinde ve söz konusu kitabın muhteviyatını incelerseniz; insanlar sorumluluğunu kabul ettiği bir olgunun gerekliliğini yapması betimleme yapılarak mecazi anlamda anlatılıyor.
yine basit bir örnek vermek gerekirse; bir ülkenin vatandaşı olarak yükümlülük içinde olduğunuz anayasal haklarınız, sorumluluk çerçevesinde tabi olduğunuz ceza hukuku vb açısından ehliyetsiz alkollü araba kullanıp, birini öldürüp, uyuşturucu kullanmanız ve satmanız vb durumlarda "bu suç değil" veya "bilmiyordum" demek gibi. birine para verirken, bir şey alıp satarken, bir ortaklık yaparken resmi evrak düzenlememek gibi düşünün.
eğer sorumluluğunu almış ve tabi olduğunuz bu yazılı kuramlar kavramlara riayet etmediğinizde, sizin sorumluluk alanınızı ilgilendiren tüm ticari medeni kanunlar, ceza kanunları, anayasa hukuku olan vb kurallar kuramların sizin üzerinizde yansıması sırtında en değerli bilim kitaplarını hukuk kitaplarını taşıyan eşek gibidir.
siz bir eşeğe yüklediğiniz yüzlerce kitaba bakıp bu eşek de ilber ortaylı'dan veya celal şengör'den daha kaliteli der misiniz? konu bütünlüğü açısından eşek tanımlaması konu anlatımında betimleme olarak insanın sorumluluğu ve söz vermiş olduğu, yükümlü olduğu sorumluluğa göre davranmasını anlatıyor. bunu küfür olarak algılayan embesildir. eğer burada bir hakaret varsa bu hakaret eşek denilen insana değil, insana benzetilen eşeğe yapılıyor, çünkü; hiç bir eşek eşeklikten vazgeçmez ve eşekliğin gerekliliğini yapmamış olamaz.
Eğer arzu edersen ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.
divan edebiyatı döneminde çıkan (çok gariptir, divan edebiyatında işlenen temaların çerçevesi din/kutsallık temeli çerçevesi ile çizilmiş olsa da, çok tutucu bir edebiyat dönemi olduğu halde) bu rücu şiirinin çıkması...
bir dakika ya...
kime ne anlatıyorum?
neyse, osmanlı döneminde 600 yıl süren divan edebiyatı dönemi (13-19. yy arası) eserini "allah küfür ediyor" diyen embesile okusanız/yazsanız bana sapıklık ediyor küfür ediyor hakaret ediyor diye cimer'e mahkemeye başvurur.
allah'a veya başka bir ad ile andığınız tanrı/yaratıcıya inanın veya inanmayın ama neyi ret ettiğinizi/kabul ettiğinizi bilin. bir inancınızın var/yok olması konu özelinde bir kutsal metini okuduğunuzda hasıl olan durumunuza göre değerlendirmeye neden olmasın.
ne bileyim, canınızdan çok sevdiğiniz bir kadın var diye okuduğunuz incil (yuhanna da) kim sevmiyorsa tanrıyı tanımıyor söylemine bakıp incil bir aşk kitabı demeyin (incil de aşk/sevgi öğütleri yalnız tanrıya karşı duyulan aşk sevgiyi tanımlar, eğer tanrıya karşı aşk/sevgi yoksa insanlara karşı da aşk sevgi olmaz. sevginin aşkın kaynağı tanrıdır. anne eş baba kardeş komşu vb onlara karşı ise sadece davranış sorumluluk iyilik kapsamında yer alır) bunun için okuduğunu anlayın ve karşılaştırmalı olarak okuyun.
bir de insanların yaşadığı ile yaratıcının emrini bir tutmayın. yani müslüman ile islam aynı manada kullanılmaz, farklı olgular olduğunu bilin.
