1958 yapımı, siyah beyaz türk filmi. yönetmen muharrem gürses, oyuncular fikret hakan, nevin aypar, ahmet tarık tekçe, halide pişkin, suat taner, muazzez arçay, muammer gözalan, atıf kaptan, sevgi öztopal.
rahmeti gazabının önünde olan allaha karşı duyulan haklı korkudur.
bazen korku saygıdandır, bazen sevgidendir.
mesela ben babamı o kadar çok severim ki ona karşı en ufak bir hatada bulunmamak için davranışlarıma çok dikkat ederim, onu kırmamaya, saygıda kusur etmemeye özen gösteririm. bu da aslında bir korkudur. hata yapmaktan korkmaktır bu işte. tıpkı bunun gibi kendini ve babasını yaratan zata karşı duyulan haklı korkudur allah korkusu. belki korkuların en makuludur.
bir ateistin kalbinde bile ister istemez vardır bu duygu. bazen de olsa içini bir kıpırdama sarar, ürperir insan. ama büründüğü kimliğine de ihanet edemez bu insan. o yüzden dünyanın unutturan yüzüne bakar, kendini kaybeder. içer, eğlenir, coşar, oynar ve o korkuyu unutmaya alıştırır kendini. ama hayat bu. yaşlanır da o insan. ve bir kaç metrekare kefene yaklaştıkça o korku bilinç altından çıkıp beyni kemiren bir virüs haline gelmeye başlar. ve o allahtan korkmayıp allahın yarattığı karanlıktan, insanlardan korkan insan da toprağın altında yerini usulca alır. hiç itiraz etmeden kabullenir ölümü. ama ötesini bilemez. o dalga geçtiği ahiret hayatıyla yüzleşir. asıl tokatı burada yiyer. halbuki toprağın altına girmek bile zoruna gitmemişti. o kabaran kibirine yedirmişti bunu. ama hayvandan daha aşağı muamele görmek zor gelmiş olacak ki sızlamaya başlayacak ve "keşke toprak olsaydım" diyecek belki de. ve o korkunun değerini geç de olsa anlayacak.
allaha karsi hasyet * duymaktir. en guzel korkudur. rabbin kendisini sevmemesinden korkar insan. allaha saygisizlik, nankorluk etmekten korkar. ahirette allahin yuzune bakmamasindan, selam etmemesinden korkar...
esas allah korkusu budur. bu olmalidir.
allah korkusu, allahın varlığı ile ilgili değildir. allahın varlığının bilgisi ile alakalıdır ve allahın varlığının bilgisi ise öğrenilen/öğretilen bir şeydir. bu durumda bir bireyin kendisine öğretilmemiş bir tanrıdan korkma ihtimali yoktur. yani "içinde allah korkusu olmak " diye bir şey yoktur. bu kişiye sonradan enjekte edilmiş bir bilgidir. ve her bilginin beneficial olup olmadığı öğreten ile sınırlıdır.
Allah korkusu anlam olarak aslında yolumuzu vicdan kavramına çıkartsa da görülen odur ki insanlar popo korkusu (çok kibar küfür ederim) ile allah korkusunu karıştırır olmuşlar... Bunların ''bir kısmı'' sadece anüs korkusu taşımaktadır aslında.
allah "rahim" (aciyan), "halim" (yumuşak), "gafur" (afveden, bağışlayan) "rauf" (esirgeyen)dir.... ve kul; allah' tan korktuğu için değil, allah ' ı yaradan olarak sevip saydığı için günah işlemekten sakınır.