Sevgiden öte saygı duymak öğretildiği takdirde belli değerlerin korku sayesinde bireye aktarılması sorunsalı ortadan kalkar gibi.
Genç bireylere yüce yaratıcıya ve yarattıklarına saygı duymak öğretilmeli.
önce allah korkusunun ne olduğunu netleştirmek gerek;
mesela anneni ele alalım; anneni sevmek için pekçok sebebin vardır; o seni korur, kollar, senin için iyi olanı ister, sana hayatının her anında destek olmaya çalışır ve sen bu yaptıklarından dolayı ona karşı minnet duyarsın, borçlu hissedersin. bu borçlu hissetmenin neticesinde ona karşı olan tutumunda dikkatli davranır, ona ters hareket etmekten kendini sakınırsın. senin elindeki olanaklarla sana iyi olanı sunmaya çalışan ve olanakları çeşitlendirmeye, geliştirmeye çalışan annene saygıda kusur etmezsin. bir nevi ona ters düşmekten korkarsın.
meseleye bir de allah bazında bakalım;
allah sana üzerinde yaşadığın dünyayı, dünyadaki nimetleri, sana her şeyden çok kıymet verdiğin canını, yaşam gibi paha biçilmez bir ödülü veriyor. ve senden sadece ona ibadet etmen ve kendini yanlışlardan sakınmanı istiyor. eğer allah'ın emirlerine uyarsan sana çok daha fazla nimet vaadediyor. aynı zamanda allah sana şahdamarından daha yakın olduğunu söylüyor, sen ona el açıp yalvardığında söylediklerini dikkate alıyor. sana senin için hayırlı olanı hak ediyorsan uzun vadede veriyor. bu kadar merhametli bir yaratıcın varken sen ona ters düşmekten korkmayacak mısın? onun dediklerine zıt kaldığında için titremeyecek mi? huzurun kaçmayacak mı?
işte allah korkusu budur. ve bununla büyümekte yanlış olan hiçbir yan yoktur.
Türkiye de doğan her bireyin yaşadığı durumdur. Aileden olmasa dahi sosyal hayatdan, çevreden bu çocuğa aşılanır. Küçükken yapmış olduğum bi davranış da vardır bu konu ile ilgili. 4-5 yaşlarında elimde ki ekmek ile oyun oynuyormuşum peder gelip olum allah çarpar, cok günah felan dıye korkutmuş beni. bende tut ekmeğin üstüne otur. ekmek altımda kalsında allah görmesin diye saklamışım.hea zekama diyecek yok şimdi.
Esas konuya gireyimde az isyan edeyim. Yazık degıl mı bizlere ne hale getırılmısız, korkutularak ınandırılmısız ve korkutularak sevdirmişler bize allah ı. şöyle yaparsan yanarsın şöyle yaparsan bu olur felan. şeriat olan ulkere gırmıyorum bıle 5-6 yaşında çocukların bir şey yaparsa ellerinin kesilebileceği korkusu ile yaşaması nasıl birşeydir? 8-9 yaşında kızın evlendıgı zaman kocasına doğru duzgun ıtaat edemezse başına ne gelebıleceklerını düşünerek yaşaması nasıl birşeydir? yaşamı sorgulamaya başladığımızda aklımıza gelen sorulardan dahi korkuyorduk allahın olmaması bizi ürkütüyordu bunu düşünmek kabullenmek dahi istemiyorduk.
durum böyle iken tabularını yıkıp korkularıyla dalga gecmeyı başarıp bugun kendi sosyal medyasını, derneklerını, arkadaş ortamlarını oluşturabılıyorsa insanlar. tarihin kendilerine yüklediği sorumluğun farkına varıp bu durumu daha ileri götürmeyide bir görev bilmelidirler.
Çocuklugumuzdan çok şey çaldılar bizim çocuklarımız böyle yaşamasın.