Yerde yuvarladığınız bir misket az ilerideki tümseğe geldiğinde zıplayacaktır ve siz bunu bilirsiniz ama misket artık yolunu çizmiştir, o tümseğe doğru gider ve zıplar. Kader biraz da bu açıdan bakmak gerek belki de. Hayır o değilde sabahın bu saati bu fikirler insan aklına nasıl düşüyor acaba.
"o" bizim sinamada halen seyretmekte olduğumuz bir filmin makarasını elinde tutan kişidir. sonunu da başını da bilir, isterse durdurup makaslar hatta baştan montajlar, araya parça bile kor isterse. ne var ki lan bunda basitmiş diyorsunuz ama seyrettiğimiz filmde hepimiz -ayrı ayrı- kendi hayatımızı izliyoruz. yaa. selam ve dua ile.
allah katında zaman vardır, çünkü olay vardır. olay varsa kronolojisi olması gerekir. ezel ve ebed sıfatlarına da haiz olabilmesi için yine zaman kavramına ihtiyaç vardır.
sonsuz kudreti olduğu için allah zamanı yavaşlatabilir, hızlandırabilir; biten bir olayı başa sarıp yeniden oynatabilir; bir olayı geri çevirip değiştirip zamanı başka türlü de akıtabilir. zamanın akışına hiç karışmayıp kendisi geçmiş bir zamana gidip istediği değişikliği yapabilir, sonra tekrar gelecek zamana gidebilir. ancak bu yaptıklarının hepsi zamanda bir iz bırakır.
zamanda her türlü atraksiyonu yapabilmesi demek zaman kavramının olmadığını göstermez. zaman kavramına "ol" dedi ve oldu, artık zaman vardır, bitmiştir. ne kadar hızlı veya yavaş aktığı onun sorunudur, istediği kadar hızlı veya yavaş akıtabilir, ileri veya geri gidebilir, kendi kafasına göre takılabilir, bizi alakadar etmez.
