allah kaldıramayacağı bir taş yaratabilir mi

    8.
  1. olaya matematiksel olarak bakarsak bu bir limit problemidir.

    tanrının gücü / taşın ağırlığı.

    tanrının gücü sınırsızdır. dilediği herşeyi yaratabilecek kadar. yani her an kendi gücünü arttırabilir. bu yüzden tanrının gücü sonsuza gider.

    aynı zamanda tanrının gücü ile taşın ağırlığı da doğru orantılıdır. ne kadar güçlü bir tanrı varsa o kadar ağır bir taş olacaktır. yani taşın da ağırlığı sonsuza gidecek, burda ne l'hopital ne de bir başka kural kullanılabilecektir.

    sonsuz / sonsuz

    sonuçta en önemli kısıma geliyoruz. gerçek sorumuzun olduğu kısma. eğer ikisi de sonsuza gidiyorsa, hangisi daha hızlı? tanrının gücü mü yoksa taşın ağırlığı mı?
    basitçe bakarsak taşın ağırlığının daha hızlı olması imkansız değil mi? yaratan bir güç uygulamadıktan sonra nasıl taş yaratılabilir? taş nasıl ağırlaşabilir. tanrının gücü her an önde olmalı ki mantıksal bir yanlışlık olmasın.

    bu yüzden matematiksel olarak yaratamaz. yani yaratacağı her taşı kaldırır.

    (bkz: işimde de değilim gücümde de)
    34 ...
  2. 3.
  3. allahın verdiği beynin nankörlük etmesi.
    35 ...
  4. 2.
  5. 189.
  6. ateistler tarafından allah ın varlığının mümkün olmadığını göstermek için sorulan sorudur. köşeye sıkıştırma sorusu yani. oysa az biraz felsefeye hâkim olsalar sorudaki mantık hatâsını çözebilirler.

    ''hayır yaratamaz'' cevabı verilse ''her şeye kâdir olduğunu iddia ettiğiniz allah demek ki yok.'' derler.

    ''evet yaratır'' cevabı verilse ''öyle bir taşı yaratırsa kaldıramayacak ve her şeye kâdir olamayacaktır.'' derler.

    felsefe literatüründe bu soru 'mutlak kudret paradoksu' olarak geçer. Bu paradoks din felsefecileri kadar, john mackie ve paul kripke gibi ateist felsefeciler tarafından da allah ın varlığı aleyhinde geçerli bir argüman olarak kabul edilmemektedir. zaten aklı başında olan her insan soruda bir bit yeniği olduğunu anlar yoksa basit bir soruyla allah ın varlığı çürütülebiliyorsa sayısız akademisyen neden makale yazsın ki yıllardır?

    Allah ın isimlerinden birisi kâdir-i mutlak, yani her şeye gücü yeten'dir. Şimdi sorudaki allah kelimesini onun sıfatıyla değiştirip ne olduğuna bakalım.

    ''Her şeye gücü yeten bir varlık, gücünün yetmeyeceği bir şey yaratabilir mi?''

    'Her şeye gücü yeten'in gücünün yetmeyeceği' ifadesi çelişkili ve hatâlıdır, bu yüzden hatâlı sorulara evet ya da hayır diye cevap verilemez. Tıpkı 'evli bekâr' ya da 'dört kenarlı üçgen' gibi paradokslarda olan mantık hatâları gibi.

    işte bu mantık hatâsı ve çelişki allah ın kâdir-i mutlak olmasına zarar vermez. Zaten tüm din felsefecileri ve din âlimleri kâdir-i mutlak ismini ''mantıksal olarak mümkün olan her şeyi yapabilme gücü'' olarak tanımlar.

    Şöyle örneklendireyim size. Meselâ kuran'a baktığımızda kâfirlerin allah için çocuk edindiği iddiasını görürüz. Allah kuranda bu iddia için cevap olarak ''hayır öyle bir şey yok'' denilmesi yerine ''de ki:o bundan münezzehtir.'' şeklinde bir karşılık verilmesini istiyor. Biz burdan, allah için bâzı şeylerin mümkün olamayacağını anlayabiliriz. Dolayısıyla kâdir-i mutlak ismini ''mantıksal olarak mümkün olan her şeye gücünün yetmesi'' şeklinde tanımlamak mantığa en uygun olanıdır.

    Skolastik felsefenin en büyük ismi olan ve ''inanmak için bilmek'' önermesini katolik kilisesine bile kabul ettiren aquinolu thomas az önce kullandığım tanımı günümüzden 800 yıl önce kaleme alarak literatüre sokmuştur zaten.

    Tüm bunlara rağmen bir ateist ''ben mantık içeren bu tanımı kabul etmiyor ve kâdir-i mutlak sıfatını mutlak şekilde her şeye gücü yeten olarak tanımlıyorum'' dese bile sorun olmaz. ünlü fransız filozof descartes tanrıyı ''mantık kurallarının üzerinde olan bir varlık'' olarak tanımlar. Bu tanımdan yola çıkarak eğer allah mantık yasalarının üstünde bir varlıksa bu onun çelişmezlik yasasını çiğneyebileceği anlamına da ulaşırız değil mi? Bu durumda allah hem kaldıramayacağı bir taş yaratabilir, hem de sonradan o yarattığı taşı kaldırabilir.

    Cabbar yetkiliniz katmerli hedonist haftaya bir başka konuya parmak atıncaya kadar esen kalın.
    17 ...
  7. 5.
  8. mantık hatası içeren, genelde ateistlerin sorduğu ve dillerine pelesenk olmuş soru.
    8 ...
  9. 6.
  10. ateistler böyle sorular sormaz. sorar diyen de biryerlerinden uyduru. o zaten tanrıya veyahutta dinlere inanmadığı için böyle bir düşünce içine girmez bile. boş muhabbete gerek yok.
    13 ...
  11. 16.
  12. inancın boyutu, türü ve derinliği göreceli olarak algılanmadığında paradoks sorulara güzel bir örnek teşkil eder. paradoks soruları cevaplamanın en güzel yolu paradoks cevaplardır. bu örnek için de düşünülmüş güzel bir paradoks cevap var tabiiki;

    - hey jack... şu tanrı!?
    - evet edward, ne olmuş ona?
    - her şeyi yapabilecek kadar güçlüdür değil mi ha dostum?
    - evet ahbap...
    - ve her şeyi yaratabilir ha?
    - hey neyin var senin adamım!?
    - sadece merak ediyorum lanet olsun, sence tanrı kaldıramayacağı bir kaya yaratabilir mi?
    - hadi dostuum.. tabii ki yaratabilir!
    - peki sonra?
    - sonra da kaldırır!
    - waow.. fuck you adamım sen goddamn akıllı bir pisliksin ha?
    - ya bi siktir git orçun sen iyice sapıttın!
    12 ...
  13. 11.
  14. "yaratabilen kaldıradabilir gerizekalı" cevabının verilmesi makbul olan soru.
    11 ...
  15. 139.
  16. Allah düşünülen herşeyin otesindedir tabirini bilirsek ne taşa gerek olur ne de kaldırıp kaldirılamamasina.
    6 ...
  17. 28.
  18. entrylerin hicbirinde goremedim; sanirim yazilmamis.

    yanlis hatirlamiyor isem bu soru stephen hawking'e aittir. tabii orijinali boyle degildir. birkac tane daha boyle paradoksal soru mevcuttur. kavramsal diyalektik icinde arastirilmasi gereken bir tur cesitlemedir. ornegin bir tasi kaldirmak kavramini, tanimlamak gerekir. bizim kaldirma olarak algiladigimiz sey sadece iki cismi birbirinden ayirmaktir; bu da kutle cekimi ile alakalidir. bir seyi kaldirdigimizda dunyaiyi da o cisimden ayirmis oluyoruz; dunya cekilen olursa konu farklilasiyor.

    bu tip sebeplerden avam seviyede incelenecek bir konu degildir; bilgi ile teknik ve diyalektik inceleme gerektirir.
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük