geçmişten günümüze süregelen din tacirliğinin ulaştığı boyutu gözler önüne seren, bilinçlendirici kitaptır. günümüzde yaşanılan islamiyetin özünden ne kadar uzaklaştığı, kimlerce ve nasıl kullanıldığı, türkiye üzerinde oynanan oyunları ve benzeri konuları derinlemesine işlemiş, çeşitli yazar ve islam bilginlerinden alıntılarla fikirlerine zenginlik ve dayanak katmış kitaptır.
kısacası dini kullanan zümrelerin hangi amaçlara hizmet ettiklerinin toplumsal ölçekte idrakını sağlamak ve genel bir farkındalık yaratabilmek adına önemli bir kitap.
yazarının yazarken birçok dini ve ilmi eserden, imam şafi'den avrupalı din bilginlerine kadar birçok din bilgininden yararlandığı güzide bir eserdir. dini çıkarları doğrultusunda kullananların tekeline çomak soktuğu için bu kesimler tarafından en çok çamur atılan kitaptır.
allah ile aldatmanın sivil destek kuruluşları:
1*milli görüş örgütü; 37 yayın ,330 dernek, 33 vakıf, 8 dersahane,48 şiket..
2*fethullaşçılar;16 yayın,23 dernek, 220 vakıf,24 pansiyon,570 dersane ve okul,96 şirket..
3*süleymancılar;6 yayın,2100dernek,14 vakıf,1750 pansiyon ve kurs,28 şirket.. *
turkiye'de bugun,allah ile aldatma dinciliğin ulaştığı ekonomik güç,devletin gücünün çok üstünde kabul etmek gerekir. bu gücün aşamayacağı tek karşı güç turk ordusudur. sebeb, ordunun silahlı bi kuvvet oluşudur.eğer silahı kenara koyarak veya dikkate almayarak düşünürseniz, allah ile aldatan güç yani siyaset ve saltanat, turkiye cumhuriyeti' nin tartışmasız en büyük gücü olarak kabul edilebilir.
turkiye'de rejim,kendisineaçıkca kafa tutan bir karşı rejim oluşumuyla yüz yüzedir.resmi rejimin tek şansı ve avantajı TSK 'DIR. abd ,ab ve içteki dinci gücün sürekli ve sistemli bir biçimde tsk'ya vuruşun hikmeti ve sebebi üzerinde şimdi bir kez daha düşününüz.
nedense hakkında eleştiri diye verilen linklerin kitapta şu yanlıştır demek yerine yaşar nuri öztürk'ün geçmişte yaptıkları ve kişiliğine saldırı şeklinde yazılmış yazılar olduğu kitap.
yıllardır aynı şeyi söyleyen yaşar nuri öztürk'ün kitabıdır. ben onu tanıyalı 10 sene civarı oldu 10 senedir aynı şeyleri söylüyor ama bu halk 10 senede hep tam tersini yaptı, gitti o aldatanlara inandı. dini dünyevi işlere karıştırmayın diye de çok söylemiştir yaşar nuri öztürk. şimdi birçokları diyecekler ki o da siyasi parti kurdu, demekki o da karıştırmış. iyi de o adam kurduğu siyasi partide dinle alakalı tek iş yaptı mı.
o eğitim aldığı konu gereği, uzmanlığı gereğpi bir çok programa çıktı konuştu ama bunu partisi adına yapmadı.
al birini vur ötekine kitabıdır. derdim ne yaşar nuri öztürk'le ne de akp iledir. dini masum bir inanç dışına çıkarıp her türlü olaya alet etmenin iğrençliğiyledir. ama yaşar nuri öztürk'ün de bunlardan biri olduğuna inanıyorum. yıllarca televizyona çıkıp din adına soruları çok bilmiş edasıyla, insanları azarlayarak cevaplamasıyla adını duyurmadı mı bu adam? tanınınca hemen türkçe kuranı çıkarmadı mı, doğrusu bu diyerek? din alimi sıfatıyla chp'ten milletvekili olmadı mı ve aynı şekilde istifa ederek? ve şimdi bu kitap, allah ile aldatmaktan bahsederken bu inanışı kullanmıyor mu? ne farkı var şimdi diğerlerinden?
aldatanın okumayacağı,okumadığı gibi aldatmaya devam edeceği okuyanın daha da bilinçleneceği, kur'an dan ''aldatan,sizi allah ile aldatmasın'' diyen sure ve mustafa kemal atatürk'ün ''hak olan kur'an,haksızlığı kabule vasıta yapıldı'' sözüyle başlayan yaşar nuri öztürk kitabı.
son yıllarda bu iş o kadar ahlaksız olmaya başlamıştır ki, çevremizde sırf o cemaatten iş kapabilmek için eşini türbana sokan, kendini hiç de ait olmadığı tarikatlar içinde bulan muteahhitler türemiştir.
(bkz: bir rant kapısı olarak islam)
(bkz: din istismarı)
Tanrının soyutluğunu Fethullah Gülen ve diğer tarikat liderlerine indirgeyerek politik amaçlar doğrultusunda dini bir rant kapısı olarak kullananlara yazılmış bir kitaptır. Bildiğiniz Max Weber'in protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu adlı kitabın Yaşar Nuri Öztürk tarafından yorumlanmış halidir. Dini kullanarak ekonomik-politik süreçte toplumun ruhani değerlerini sömürmekte olan kapitalizmin yeşil oligarşisine karşı bir itiraz gibi gözükse de kapitalizmin paradigmalarına ve dinin ulusal burjuvazi sınıfının egemenliğindeki genelgeçer bir ajitasyon kavramı olduğunu es geçmesiyle beraber asla Turan Dursun'un yanından bile geçemeyecek bir düzen dindarının içi boş ve yüzeysel yorumlarından oluşan ortada kuyu var yandan geç kitabıdır. Bilmediğimiz bir şeyler söyleyin artık!