(bkz: adem ve havva dan türeyenlerin özürsüz olması)
din katmadan sorgulayın dedim ikizler üçüzler dediniz.
allah geleceği biliyorsa neden bizi sınıyor? hadi çık işin içinden o zaman!
buradan içki içip namaz kılanlara sesleniyorum: cevap hakkınızı kullanın
cehenneme gittiğinde ben bunları yapmadım ki dememeniz için.
çok basit bir mantık gerçekten. allah, her yerde çok adil olduğundan bahseder.
gerçekten de adildir. mesela seni bu dünya ya göndermeden direk cehenneme atsa, sen demez misin, " lan ben bunları yapmadım ki" o da sana ama yapacaktın, geleceği gördüm dese, sen bunu kabullenebilir miydin? hadi seni siktir ettim, sonuçta sike sike yanacaksın öyle bir durumda ama allah'ın "ben adilim" söylemi ile çelişmez miydi bu davranış?
not: bakın ne diyorum dikkati okuyalım, "ama allah'ın "ben adilim" söylemi ile çelişmez miydi bu davranış?" yani sen her türlü yanıcaksın ve ağzından itiraz kelimeleri de çıkmayabilir, fakat bu durum allah'ın kendine verdiği adil ismiyle çelişmez mi?
ya bakın bu şuna benzer, tembel bir öğrenciye sınava girmeden 0 vermek.
herhangi bir öğretmenin yada bir öğrencinin; tembel, haylaz olan başka bir öğrencinin gireceği sınavdan ne alacağını bilmesi gibi bir şeydir bu. tembel olan öğrencinin; "hocam sen biliyodun benim sınavdan iyi not alamayacağımı neden sınavı yaptın, nasıl yaparsın bu sınavı" demesi saçmadır.
senin gibi denyoların kafası karışıp isyan etsin diye yarattı. bütün bunların şans eseri oluştuğunu sanıp evrime inanasınız diye yarattı. evet evet evrime!
big bang oldu. dünya güneşten koptu. soğudu. sonra bir bakmışız ki atmosfer oluşmuş. aa ne garip. sonra bir daha baktık ki dağlar, denizler, bitkiler oluşmuş. insan nerede? ha pardon o hayvandan evrimleşti. peki hayvan nasıl oluşmuş? bitkiden evrimleşti değil mi? peki bitki nasıl oldu? oda taştan evrimleşti.
söylenecek fazla bir söz yok. allah seni bildiği gibi yapsın diyeceğim de allah'a inancın da yok.
çok stv izleyince verilecek cevaplar: "deniz yarıldı o patladı bu gümledi sen hala neden inanmıyorsun dürzük" anlayışı
madem inanıyorsun sorumu cevapla da inancını görelim
inanmayanların inananların neden inandığı konusunda yaptığı baskılardan biridir. Halbuki biz size neden inanmıyorsunuz diye bir baskı yapmıyoruz. Ve böyle konuların günümüzde hala neden tartışıldığı da vahim bir olaydır.
yıldım lan! bu ülkede ciddi bir tekelleşme sorunu var.
bu tip beylik laflar, lise 1'de falan iyiydi kardeşim. bırakın bu konuları onlara. sen bir cümleyle giriyosun, öteki de sana ayar verecek ya kıt aklıyla "yaratan"ı kanıtlamaya çalışıyor.
yemin ediyorum bıktım ya. ya bırak inanan inansın, inanmayan inanmasın! nedir yani bu iki taraftaki "safları sıklaştırma" çabaları.
sorulması mantıklı bir sorudur. eğer sorgulamıyorsanız sorun sizdedir. yaratıcı zaten insanları diğer varlıklarlar(hayvanlardan, meleklerden vs.)dan aklı olması hasebiyle üstün yaratmıştır. yadırgayıp insanları islamiyetten soğutmamak gerekir.
allah'ın geleceği ve tüm olacak olanları bilmesi o'nun ilmindendir ki o'nun ilmi zaten sonsuzdur. * kaldı ki yoktan var etme gibi bir kudrete sahip olduğu kabul edilen tanrı'nın geleceği bildiği için bizi sınamaktan vazgeçme gibi bir düşünceye kapılması abes olur. o tanrı'dır, insanları yaratmıştır ve sınamak istiyordur ama sınanan bizleriz ve biz sonumuzun ne olacağını bilemiyoruz.
Sen yaratılmasaydın bir hiçtin ama varsın ve hatta tanrı'yı bile sorgulayacak kapasitede bünyen var ve şimdi hadi biraz kendini tanrı'nın yerine koy ve bir daha objektif düşün !!!
koskoca islam aleminin düşünemediği sorudur. varılmak istenen sonuç, alınmak istenen cevap şudur;
- tüm inananlar gerizekalı, bunu soran zekidir.
cevaben sayfalarca yazılabilir ama karşı taraf asla tatmin olmaz. imtihan dersin olmaz, kader dersin yetmez, iman dersin açmaz. en iyisi sen yoluna ben yoluma...
yarattı da fenamı etti bak oturmuş entry falan yazabiliyorsun denilesi durumdur. ya burda entry girebiliyorsan hiç yoktan ortalama bir zekaya sahipsin demektir. o zekanı çıfıt çarşısına çevireceğine etrafına bir bak. neden burda olduğunu anlayacaksın.
öncelikle sorgusuz sualsiz inanmaya karşıyım. aklını kullanacaksın arkadaş, sana mantıksız geliyorsa körükörüne kabul etmeyeceksin cevaplarını arayacaksın.
sorarsan sonuca ulaşırsın. asıl sormamak , allahın verdiği aklı kullanmamak günahtır.
allah geleceği bilir, ancak ilerlemeniz için önünüze birçok yol çıkarır. o yollardan doğru olanı seçmek sizin hür iradenize bağlıdır. hangi yolu seçerseniz gideceği yer bellidir evet; ancak hangi yolu seçecek olduğunuz size bağlıdır. işte imtihanınız da burda başlar. allahın gücü tabiki sonsuz ve ebedidir ve yol seçimlerini kullarına bırakmıştır.
gelecek, geçmiş ve şimdi gibi kavramlar, yaratılanlar için geçerli bir durum olup, allah, zaman ve mekandan münezzehtir. dolayısı ile, allahın geleceği bilmesi, onun tüm olacakları ezelden takdir etmesi ve ol emri ile bizim zaman ve mekan dediğimiz boyutlarda takdir ettiklerinin gerçekleşmesi sebebiyledir. Bu oluş içerisinde, insan, kendisine verilen cüzi irade ile, sonuçta kendi akıbetini belirleyecek kararları bağımsız olarak vermektedir. Allah, vereceğimiz kararların bütün olası sonuçlarını önceden bildiği gibi, zaman ve mekandan bağımsız olduğundan, bizim, verdiğimiz kararlar doğrultusunda gelecekteki akıbetimizi de görüp bilir. Allah, mahlukatı yarattığında, özgür iradeyi mahlukata teklif etmiş ve sadece insan bunu kabul etmiştir. Bunun karşılığında yeryüzünde allah'ın temsilcisi onuruna kavuşan insanın, bu özgür irade sonucu olarak yapıp edeceklerinden bizzat sorumlu olması doğaldır. işte allah, insan onu özgür iradesiyle arayıp bulsun, kendisine özgür iradesi ile kulluk etsin diye yaratmıştır.
devamlı sorduğum sorudur. bugüne kadar da tatmin edici bir yanıt alamamışımdır bu soruya karşılık.
genelde bu soruya verilen yanıt; tanrı herşeyi biliyor, senin ne sevap ne günah işleyeceğini ve sonucunda cennete mi cehenneme mi yollanacağını. ama eğer tanrı dünyaya insanları göndermeden direkt olarak yargılarsa insanların buna itiraz edebileceği, "yapmadıklarından" dolayı yargılanamayacaklarını iddia edecekleri söylenmektedir.
bu sorunun doğru yanıtı bu mudur bilmiyorum ama eğer buysa;
1-tanrı kendini yarattığı kullara sorgulatabilir mi? yani sonuçta o ne derse o olmaz mı? bir kulun tanrıya "ben bunları yapmadım. beni cehenneme gönderemezsin!" deme durumu olabilir mi? tanrı, yarattığı varlıklara hesap verememekten dolayı mı dünyaya gönderdi insanları? insanın tanrıdan kanıt isteme durumu olabilir mi?
2-yanıtı yine doğru varsayalım. yani tanrı bizlerin ne yapacağını biliyor ama yine de eyleme geçirmemizi bekliyor "adil yargılama","kanıt toplama" için. şimdi bir örnek vermek gerekirse; iki müslüman arkadaş oturmuş intiharı düşünüyor ve sonunda karar veriyorlar. biri banyoda bileklerini keserek diğeri gökdelenin tepesine çıkıp kendini aşağı atmayı planlıyor. vedalaşıyorlar ve biri banyoya diğeri de çatıya gidiyor. çatı malumunuz banyodan daha uzakta, çıkması biraz zaman alıyor. (gökdelenin asansörünü bozuk varsayıyoruz.) banyoda intihar eden eleman kendini keserken diğer eleman merdivenleri çıkıyor. banyodaki eleman tam olarak öldüğünde diğer eleman çatıya varıyor. çatıya çıktığında intihar edemeden kıyamet kopuyor. şimdi intiharın islam'a göre günah olduğunu biliyoruz. bu iki arkadaş birlikte kesin bir şekilde intihara karar vermişlerdi. biri burun farkıyla kıyameti kaçırdı, diğeri de intiharı. yukarıdaki soruya verilen yanıta göre, tanrı bu iki kulunu sorguya çektiğinde, bu çatıcı eleman intihardan yargılanamayacak. çünkü kanıt yok. adam "ben belki atlamayacaktım, vazgeçecektim son anda." diyebilir bu mantığa göre. bilek kesen eleman "adalet mi bu!" demez mi?
3-eğer buysa yanıt, keşke tanrı insanları dünyaya göndermeden yargılayıp yollasaymış cennetine, cehennemine. milyonlarca yahudi yakan hitler'e "sen kötülük yapacaksın. yalandan o kadar insana acı çektirmeye gerek yok." deseymiş. binlerce filistinli çocuğun ölümüne sebep olan israil politikacılarına, askerlerine "seni gönderseydim dünyaya büyük acılara yol açacaktın, gir cehenneme." deseymiş. herhangi bir itiraz geldiğinde de "yok biz yapmadık ama, belki ben bunları yapmıcaktım bıdı bıdı.." gibi, "sikerim itirazınızı. sizi ben yarattım bana hesap mı soruyorsunuz!" deseymiş. çok daha güzel olurmuş.
ateistliğe meyilli olan ama ortamı beğenmeyen birisi olarak, kendimce "eğer o allah denildiği kadar kudretliyse zaman gibi ancak aciz varlıkları kontrol eden bir olguyla alakası olamaz" şeklinde cevap verebildiğim soru. yani önce ve sonra gibi kavramlar, onun boyutta pek dolanamıyor. bu yolla "e allah nasıl doğdu ki" falan gibi soruları da atlayabiliyorsunuz. gayet basit bir siktir etme şekli, öneriyorum.
ama mesela psikopata bağlamak isterseniz, "benim kaderim zaten yazıldı, hiçbir şey kontrolümde değil" falan yapıp komşunuza tecavüz edebilirsiniz. kader olarak.