öncelikle: Siyanobakteriler (Cyanobacteria veya Cyanophyta) aynı zamanda mavi-yeşil algler, mavi-yeşil bakteriler olarak da bilinen enerjilerini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. ismi bakterinin renginden gelir.
bu bilgiyi sizlerle paylaşıktan sonra bir arkadaşımızın bizlere aktardığı ve benim de neşretme ihtiyacı duyduğum ibretlik duruma geçebiliriz.
bir gün bir dost meclisinde toplanmış allah diyen hayvanlardan, allah yazısıyla ibret verici bir şekilde insanlığa allah cc nin kanıtlarını sunan sebzelerden, meyvelerden bahsediyorduk. ben de arkadaşlarıma allah cc diye akan şelaleden bahsetmekteydim ki o anda m.n isimli bir arkadaşım heyecanla sözümü kesti ve bize "o da bir şey mi ya hu! ben geçen sene erdekteydim şnorkelle bir dalış yapayım dedim kendimi kaybetmişim denizin kaç metre altına indiysem bir baktım her yanımda mavi-yeşil alg dolu biraz daha yaklaştım yanlarına bir de ne göreyim içlerinden birtanesi "allah cc allahhh cc" diye inliyor! inanmazsanız seneye gidelim erdek'e göstereyim hepinize bunu" dedi. hepimiz buz kesilmiştik tabi. heyecan, korku, sevgi ve bağlılık karışımında -ki biz buna haşyet deriz- bir duyguyla susmuş kalmıştık. hemen namazlarımıza koştuk ve ibret aldığımızı feyz aldığımızı gösterdik.
aranızda imanı zayıf insan yoktur ama burada zannediyorum ki çok az da olsa var. işte bu arkadaşlar için ben bunu aktardım. amacım ne allah cc üzerinden prim yapmak ne de başka bir şey. eğer salih amel ile inananlarınız varsa -ki var biliyorum- şimdi bu okuduklarından sonra uzun süre allah cc'yi düşünecek ve daha sağlam bir müslüman daha sağlam bir ak partili daha sağlam bir dindar olacaktır.
ben dindar bir nesil için uğraşıyorum!
hatta dindar nesil oluşturma projesinin eşbaşkanıyım!
inşallah güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz... *
ek: inanmayın siz inanmayın göreceksiniz ileride ebenizinkini... *
kesinlikle doğrudur zira canlı cansız her varlık allah'ı zikretmektedir. hee başlığı açanın amacı farklıdır ama olsundur. istemeden de olsa doğru birşey söylemiştir.
dalga geçtikçe karakterinin zayıfladığını bilmeyen ateistin bir başka saçmalığıdır,
kendi sevdiği herhangi bir şeyle dalga geçilmesine tahammül edemeyecektir ama o sizin kutsalınızla dalga geçer, diğer ateistlerde bunu normal karşılar komiklik yaparlar birbirlerine,
sonunda insanoğluna da allah dedirttirme gafletine ramak kalmış ateist sancısı. allah demek için materyallere dedirtmek pek geçerli bir bahane değildir de gitsin zorlama parça kıracak motor. birde kişi sevdiğiyle beraberdir diye bir islam düsturuda varki durum daha feci hal alır. cennette alglerle ortak habitatda kavuşmaları dileğiyle.
sadece mavi yeşil algler değil, tek hücreli canlılar, hatta atom, atom parçacıkları... hepsi, her şey "allah" der de biz duymayız. sadece gördüğüne ve duyduğuna inanaların algısı bedenleri ile sınırlıdır.
her canlı Allaha zikir eder. buna lafım yok.
ama bunu bu şekilde ifade etmeye de gerek yok.
daha güzel bir örnek vereyim...
bir gün bir derviş başka bir dervişe giderken çiçek götürmek istemiş. bir tane çiçek koparmış ama oda solgun bitik bir çiçek.
derviş diğer dervişin hediye ettiği çiçeği görünce "bana layık göre göre bunu mu layık gördün" demiş.
diğer derviş "onca çiçekten bir tek bu zikir edemez haldeydi o yüzden sadece bunu koparmayan vicdanım el verdi" demiş.
