meâli: de ki; risaletimin (peygamberliğimin) tebliği hususunda, akrabamı (ehl-i beytimi) sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum.
hiç bir öğrenci öğretmensiz olmaz. biliriz yine en büyük müdürdür ama müdür gelip ders anlatmaz. o yüzden müdürün yetkisi altında olan öğretmenden öğreneceksin ilmini. işi yanlışa yormayalım.
öyledir...çocuğun dediğin nesnenin ne olacağını bile bilmezsin. sadece karınla seks yaparsın sonra birşey oluşur, doğar, sen ona bakarsın. o seni baba bilir - ya da anne- sen de onu çocuğun bilirsin...olur ki gerizekalı doğar, ya da olur ki "deha" doğar, sen karınla seks yaptıktan 5-6 yıl sonra senfoni yazar - ki bu da anlayana bi mucizedir- herşey olabilir.sen ne çocuğunun ne de kendinin üzerinde herhangi bir söz sahibisindir. "benim kanım" dediğin kırmızı sıvıda lösemi diye bi hastalık çıkar ve sen o senin bildiğin damarlarında akan nesne üzerinde hiçbir şekilde söz sahibi olmadığını anlarsın. bu, böyle bir dünyadır. o anda kendine bu "benimsediğin" herşeyin senin bildiklerinden başka bir sahibi yok mu varmı , diye sorarsın. sen kanında lösemi olmasını herhalde ki istemezsin, ama senin damarlarında akmasına rağmen onda o musibet tecelli ediyorsa, demek ki bu "başka" bir kaynağın kontrolü altında demektir. o kaynak, ya "doğa" dır, ya da "diğeri" dir. bunun kararını kendin verirsin. bu böyle bir dünyadır.