belli etmeden emre belözoğluna sallıyor aslında arda. ben emrenin yerinde olsam bir büyüğü olarak kulağını çekredim. yeter lan ne bu durup durup aynı açıklmaları yapıyo. ama eğer bir gün fenerde oynarsa bu açıklamalarını yuttururlar sana. fazla konuşma bence.
galatasaray altyapısında yetişip galatasaray sevgisi ile büyümüş galatasaray tarihinin en iyi futbolcularından biri olma mertebesine ulaşmış bir futbolcu söylemidir.
helal olsundur. yermek yerine saygı duymak gerekir...
arda'nın galatasaray'lılığına kesinlikle laf sölemiyorum. lakin profesyonel bir futbolcunun bu lafı söylemesi yanlıştır kanımca.
daha uygun bir laf söyleyebilirdi.
herkesin "nedense" soruya değilde cevaba tepki verdiği sözdür. bana da böyle bir soru sorsalar ben de öyle bir cevap verirdim. ayrıca nedir bu arda turan'ı kınamalar falan noluyoruz yau?? bir futbolcu istediğini düşünemez mi? herkes emre belözoğlu olmak mı zorunda? ya da sergen yalçın? neredeyse arda fenerbahçe'ye gitsin diye kampanyalar başlatacaksınız. artık bu laftan sonra susarsınız. arda galatasaray kaptanlığının yanında fanatik bir galatasaray taraftarıdır. tıpkı romalı totti gibi, tıpkı milanlı maldini gibi. artık bunu hazmedin.
aynı sözleri bir zamanlar emre belözoğlu denilen şahıs da söylemişti, umarız arda turan onun gibi çıkamz; sözünü yutmaz. ayrıca kendisine yakışan cevabı vermiştir.
ayrıca arda'nın bu sözünü baljic'in sözü ile kıyaslamak kadar saçama bir mantık olmaz. Arda galatasaray'ın en alt kademelerinden gelmiş bir gençtir. Baljic ise fener'in o dönemki bir yabancı transferi.
fenerbahçeye zerre kadar hakaret içermeyen söylemdir. yahu el insaf, düşünün bir adam fanatik galatasaraylı, avrupa adını az çok burada tanıtmış, aşık olduğu klüpte oynuyor. ezeli rakibinin formasını giymesi için fenerbahçenin teklifini hem galatasarayın karşılayamaması hem de arda'nın o paraya ihtiyacı olması gerekir. muhtaç olmaktan kastettiğide budur. abartmaya gerek yoktur.
ayrıca profesyonellik diyip sergen yalçını örnek göstermek de nasıl bir çelişkidir onu da anlayabilmiş değilim. zerre kadar iş ahlakı olmayan, kendini geliştirmeye lüzum görmeyen, idmanları sallamayan bir sporcunun profesyonelliğinden bahsetmek çok abes kaçar. zira profesyonellik sadece cüzdanına giren para değildir.
ha unutmadan, tottiye lazio formasını önerin bakalım bir, neresiyle gülecek.
şimdi şöyle bakalım olaya. bir oyuncu tabiki fikrini söyleyebilir. sevdiği, gönül verdiği takımdan, o takımın ezeli rakibine gitmek istemeyebilir. bu onun en doğal hakkı. fakat açıklamaların yapılış tarzı ve kullandığı kelimeler oldukça talihsiz.
kendisine örnek aldığı metin oktay'ı, turgay şeren'i ve diğer galatasaray efsanelerinin efsane olmalarını sağlayan nedenlerden biri rakibe saygıdır. bunu unutmasın arda. eğer bunu unutursa bir zaman sonra iyice antipatik hale gelecek. ileride sadece iyi futbolcu olarak hatırlanacak. bir futbolcu efsane olmak istiyorsa önce rakibine saygı duymayı bilmeli bence. çünkü metin oktay'ı, can bartu'yu, hakkı yeten'i efsane yapan sadece oyunculukları değildi...