"Allah tek olarak anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar, ama Allah'tan başka putlar anıldığı zaman hemen yüzleri güler." (Zümer 45)
Allah tek başına zikredildiği zaman, "Rahman ve Rahim olan Allahtır, yaratıcı olan, yarattıklarına egemen olan, ölüme ve hayata etkin olan Allah'tır, kullarının tek hacet kapısı Allah'tır, Allah'tan başka hacet kapısı yoktur, bilen Allah'tır, Allah'tan başka bilen yoktur, şifa Allah'tandır, Allah'tan başka şifa mercii yoktur, hüküm, hakimiyet Allah'a aittir, O'ndan başka hiç kimsede hakimiyet yetkisi yoktur" dendiği zaman, her konuda yetkili sadece Allah zikredildiği zaman, ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar. Kalplerinde bir öfke, yüzlerinde bir ekşime meydana gelir. Sadece Allah'tan bahsettiniz mi, sadece Allah dendi mi, böyle olurlar ama O'nun dışında bir şeylerden söz ettiniz mi, yani bir konuda etkin ve yetkin olarak Allah'tan başkala-rından da, mesela bir kısım tağutlardan da, putlardan da, bilimden de, büyütülmüş varlıklardan da, yıldızlardan, uzmanlardan da söz etmeye başladınız mı gülüp sevinmeye başlarlar, yüzleri açılır.
Çünkü bu müşriklere Allah'tan başkalarından bahsetmek onların heva ve heveslerini onaylamaktadır. Aslında bu adamlar kendi hevalarını tatmin ettiklerinden dolayı onları kabul ediyorlar. Yani eğer o büyük kabul ettikleriyle kendi aralarındaki menfaat bağları kesiliverse, derhal onları bırakıp başkalarını bulurlar. Onların bunlarla bağlantısı sadece menfaat ilişkisine dayan-maktadır.
Sadece Allah dediniz mi içleri burkulur, kalpleri kabarır. Mesela yağmurun yağması konusunda sadece Allah dediniz mi yüzleri ekşir, ama bu konuda Allah'tan başka şeylerden, işte rüzgardan, buluttan, hava hareketlerinden bahsettiniz mi yüzleri gülmeye başlar. Veya çocuğu dünyaya getiren sadece Allah'tır dediniz mi bundan hoşlanmazlar ama Allah berisinde bir şeylerden, işte spermden, hücreden, hücrenin döllenmesinden filan bahsettiniz mi adamların yüzleri gülmeye başlayıverir.
Veya bir mecliste sadece Allah'tan söz ettiniz mi çatlar, patlar adamlar. Ama öyle değil de Allah'ın dışında bir şeylerden mesela senetten, çekten, geçimden, seçimden, cinsellikten, arabadan, piyasadan, ölenden, öldürenden, yemeden, içmeden bir şeylerden söz edince adamların yüzleri gülmeye başlar. Coşarlar, gülerler, tabak tabak açılırlar. Niye? "Hep Allah, hep Allah bıktık yahu! Yeter! Bu kadarı da olmaz ki!" derler.
Yani her zaman Allah dendi mi, her konuda Allah dendi mi mahvoluyorlar. Ama bazen Allah dendi mi bundan razı oluyorlar. Mesela namaz deyin razı adam, veya oruç deyin razı adam. Zekattan bahsedin, isterseniz malınızın tamamını dağıtın onu hiç ilgilendirmez. Ama her konuda sadece Allah dediniz mi, işte o zaman patlıyor, çatlıyor, kahroluyor, mahvoluyor adam. Yemede, içmede, giyimde, kuşamda, eğitimde, hukukta her şeyde sadece Allah dendi mi pili bitiyor adamın. Mesela çocuk eğitiminden söz ederken islam'ın çocuk eğitimi konusundaki görüşlerinden de bahsetseniz, fark etmez, bundan razıdır adam. Ama bunu sadece Allah'a izafe ediverdiniz mi, bu konuda sadece Allah'ın emirlerini söyleyiverdiniz mi, işte bundan razı değildir adam. Ama işte insan haklarından dolayı filan diye anlatsanız razıdır adam. Mesela okulda dersin filan konusunun gündemi diye islam'ı anlatsan bundan razıdır adam. Ama yeter ki gündemi islam değil, ders konusu tespit etsin. Yeter ki gündemi Allah değil de başka şeyler tespit etsin. Veya mesela islam'ın zekatından, islam'ın infakından, hayırdan, yardımlaşmadan bahsedelim, islam'ın kurallarından söz edelim ama programı başkaları yapsın. Kandil için program yapsın, florans programları yapsın, mevlit programları yapsın, o programı o yapsın. Programı Allah yapmasın yeter ki, bunu ister bazı insan.
Rabbimiz bu durumu ayetinde "herkese" açıklıyor.