bir takım dangalak yazarlar tarafından başörtüsünün sanki islam'ın gereğiymiş gibi gösterilmesi durumudur. hala emeviler döneminde yaşayan zihniyetlere benden selam olsun.
birincisi tsk bünyesinde başörtüsü diye bir yasak yoktur. olsa olsa türban yasağı vardır. o da siyasi bir simge olduğu için. tsk bu yasayı koyan değil; uygulayandır. tsk nın yasa çıkarma, kanun koyma yetkisi vardı da biz mi bilmiyorduk?
uygulaması tamamen o birimde en üst düzeyde yetkili olan subayın inisiyatifine göre değişen bir yasaktır.
bir takım yazarların 'başını örtüyorsan bu ülkede ne işin var kardeşim, bu ülke allah allah diyerek şehit olanların kanı ile mi kuruldu sanki' der gibi bir halleri var.
bu ülkeyi kurarken benim dedem de, diğerinin de belki seninki de şehit oldu. bu ülke tek başına sana ait değil. her birimizin en az bir diğeri kadar hakkı var. başını örterek girmek isterse girmelidir.
bir başka garabet de islamın emirlerini umursamayan insanların kuran'da baş örtüsü yok demeye çalışmalarıdır. sana ne ulan dallama herkesin nasıl inanması gerektiğine sen mi karar vereceksin şerefsiz.
ordudaki yasak, başörtüsü ile ilgili değil, türban ile ilgilidir. yoksa ninelerimizle özdeşleşmiş, anneannelerimizin, babaannelerimizin başörtüsüne kimse yasak getirmemektedir.
Askerî Şûralarda, sol-liberal, ulusalcı kesimlerin haftalık toplantılarında sadece kemalizme dayandırılan düşüncelerin ve kalıpların sürücüleri, masadakiler birbirlerini onaylaya onaylaya konuşurlarken türbanlı kızların üniversiteye gitme hakkını savunan birkaç cılız sesi , Türkiye gerçeklerini bilmemekle,bu kişileri, uzun süre yurtdışında kalmış olmalarından ötürü memleket gerçeklerine yabancı kalmakla suçluyor, hatta küçük görüyorlar.
Hep Avrupa gibi olmak isterken, böyle konular açıldığında, birdenbire buranın Avrupa olmadığını, şartların bambaşka olduğunu anlatmaya çalışıyorlar.
işimize geldiği zaman batılı, işimize gelmediği zaman doğulu olmak istiyoruz.
Coğrafyasını ve pusulasını bu kadar şaşırmış bir ülkede ,insan, bu kadar çıplak görünür çelişkilerini kolaylıkla yüze vurabildiği kolay kazanılır tartışmalarla bir yere varılamayacağını anladığı yaşlara geldiğinde, karşısındakiyle konuşmaktan çok içine kapanıp, fikirleriyle birlikte tüm varlığını sindirmenin peşine taklıyor nedense.
Yorgunluğun bir çeşidi de bu demek ki.
tarrak kafalı olduğunu görmek için bir adet tarrakla arasındaki 7 farkı bulmayı sağlayacak düzeyde yakın markaja alınmassı gerekmeyen cuhelanın, başörtüsüne saygımız var ama türban kaka şeklinde sudur eden beyanatı evrenin en samimiyetsiz göttebozluğudur. içindeki cehalet öyle uç noktalara erişmiştir ki, evet kuranda örtünme var ama türban yok; çünkü o siyassi simge, deme cesaretini ya da körlüğünü şappadanak göörmeyi icab ettirecek bir vehamet söz konusudur. yani şöyle bir şey aslında: evet namaz farz, bu kuranda aanlatılıyor ama seccade yok!! bu mantığı takınanın siyasi görüşünü tahmin etmek zor değiğl de insani değerler kümesinde alacağı simge ne olabilir acep? simgenizi siyaseetinizle birlikte siksinler emi!!