yahu yapılan her türlü mantık çerçevesindeki eleştiriye "ama allah şöyle yapmıştır, böyle yapmıştır." diye mi cevap verilir. herkes de farklı bir şey söylüyor, her senaryo, o inandıkları "allah"ın amaçları doğrultusunda yönlendirebiliyor.
uçak düşer, üç yüz kişi olur, "allah şunu yapmak istedi, bir düzen var kader" falan filan derler çıkıp televizyona oraya buraya sözlüğe.
insanları inanan inanmayan diye ayırıp kafasına göre cennete ya da cehenneme gönderen, dinini savunduğunu zannederken kullandığı üslupla yaptığı şeyi yüzüne gözüne bulaştıran kişiler.
Bir uçak düşerse tüm yolcular kurtulursa; bu tanrının bir mucizesidir.
Bir uçak düşerse ve yolcuların yarısı kurtulursa; yaşayanların kaderlerinde ölmek yoktur.
Bir uçak düşerse ve herkes ölürse; uçağın motoru arızalıdır.
allah'ın her günü Allah'ın gönderdiği dine küfredenlere karşı islam'ı savunan kişilere yakıştırılan isimdir. estağfirullah ne haddimize. biz haddini bilmeyen hadsizlere karşı naçiz görüşlerimizi söylüyoruz.
uçak meselisi de allah'ın işidir. tabii ki. motor bozulur başka bişey olur bunlar da allah'ın takdiridir. (bkz: ya ne olacağıdı)
bir kısmı çok az bir din bilgisiyle aklınca ahkam kesmeye çalışan insanlardır . düşününki çok az bilinen ve bir çok farklı sesin çıktığı bir konuda henüz zihinsel olarak gelişim aşamasında olan insanlara o yasak , bu günah , bunu yaparsan taşlarlar , bunu yaparsan götüne kazık sokarlar gibisinden götünden attığı yada ordan burdan duyduğu şeyleri anlatmaya çalışırlar . bu aslında dini iyi bilen bir insan için şirk e girer . bunu yapan insan kendi dinini haliyle halk arasında git gide daha antipatik kılar . bir de sanane ulan benim dinimden durumu vardır . cidden de sananedir . benim dinim kendi vicdanımdır .
cevapları aramak yerine "bir yaratıcıya" inanarak mantıktan komple kaçan, ortamdan sıvışan, arka kapıdan çıkan insanlardır. bu kişiler tepeden bir adamın bizi sürekli izlediğini, günahları sevapları sürekli not edip en sonunda bizi yanmaya ya da hurilerle sevişmeye sevk edecektir.
aslında "kendi" yarattıkları "allah" adına konuşmaları, normal karşılanabilir.
(bkz: vazgeçmek)
kafayı Allah ın kanunları ile yemiş kuruyemiş kadar beyni olmayan yaratıkların Allahın emirlerini ve yasaklarını iletme sorumluluğu hisseden kişileri Allah adına konuşuyor sanarak yumurtladıkları yeni bir başlıktır. başka konu yok sanki hiç mi bıkmazsınız. lan inanmıyorsan inanma. bu ülkede zaten kimse üzerine vazife olmayan işlerde banane demesini bilmiyo. ulan sanane insan neye inanıyosa inansın. sana girip çıkan ne. yok neymiş Allah yokmuş. siktir. sanane değnek. peki ya varsa götüne kazığı dikerler o zaman öbür tarafta. insan her ihtimale karşı inanır. belki vardır zokayı yutmayalım sakata gelmeyelim mazallah cehennem ateşi falan bizi bozar der insan. kimse Allah adına konuşamaz. karar veremez. sadece kesin olan durumlar için Allahın uyarıları doğrultusunda diğer insanları uyarabilir. o kadar. *
kendilerini din uleması zanneden kişilerin kuranı'kerimden herhangi bir ayet ile belirtmediği söylemleri hiç kaale almamak gerekir. günaha girdiklerinin farkında olmuyorlar demek ki.
hepsi ya varsa korkusu ile bir tanrıya inanıp ibadet ederler bunu da söylemekten çekinmezler. ya varsa diye inanmak gibi ikiyüzlü ve korkakça bir şey var mı yok elbette.
yani aslında inanmayacak ama ya varsa diyor. sonra bir de üzerine diğer insanlara ya varsa sana ne olacak diye sorarlar. kendileri adına sana başkalarına sana ne inanan inansın derler ama inanmayanı da alttan tehditlerle bana sorumluluk yüklendi hacı mealli karanlık bir ışıkla çevrelenmiş olarak piyasaya çıkarlar. allahın kuralları doğrultusunda diğer insanları uyaran bu humnaistler ya varsa götüne kazık çakıacaklar diye ilginç fikirlere de sahiptirler.
ortalama bir insanın kalbi, yüreği, sevgisi, yaşamı olur. kendi yaşamının nasıl olacağına dair de kendi sorumluluğu. 1400 yıl önce yaşamış temporal lob epilepsisi hastalığından muzdarip bedevi arap liderinin kendi günlük yaşamının getirlerinin sonuçlarına katlanarak yaşamak zorunda değildir. ama yine de bu arap efendisini seçerek yaşamak isteyebilir. ama bu arap liderini hastalığının sonucu olan sanrılara ve kişilik bozukluklarına sahip bu çöl bedevisini takip etmek istemeyen kişiye de uyarı da bulunamaz. karışamaz. karışıyor üzerine de sokarlar götüne kazığı diyorsa başkalarını rahatsız ediyorsa da allah/god/elohim/buda/zeus neye inanıyorsa onun hakkında başkalarının konuşma hakkı doğar. ha bu hakkı anlar mı anlamaz mı bilinmez elbette.
tanrı kavramını yalnızca ölümden sonra cennete ulaşmak için kullanan, "iyi insan" profilinden nasibini almadığı için ruhsal boşluğunu hurafeler ile doldurmaya çalışan insanlardır.
yolda gördüğü, kendi yaşam tarzına uymayan bir insan gördüğünde "şuna bak, böyle müslüman mı olur?" gibi söylemlerde bulunur.
bir şey diyeceğim: niye parmağınla gösterip bu öyle, şu öyle dedin? hem su-i zan'da bulundun, hem de o insanı bilmeden böyle bir yorum yaptın. sen karar veren misin?
peygamberler Allahın kelâmını insanlara aktarmış, Onun emir ve yasaklarını, haberlerini bildirmişlerdir. bunun bilincinde olanlar, Allah'ın adına değil, kitabına göre yorumlarlar veya konuşurlar. bu tür insanlar şuur sahibi kişilerdir. bunu hor gören eşşoğlueşşekler ise kendi eşekliklerini sırtlarında taşıyanlardır.
