Evet basit bir varlıktır.
O yüzden okuma yazma bilmeyen Hz. Muhammed (s.a.v.) bir dağa kapandı* ve oradan çıktığında dünyanın en güzel şiirlerini sözlerini söyleyebilecek bir insana dönüştü.
O yüzden aynı Allah'ın peygamberi "bir elime ayı diğer elime güneşi verseler bile davamdan vazgeçmem" diyecek kadar gözünü kararttı. Ve akabinde yüz yıllardır bu din buraya kadar geldi.
EY insanlar! rabbinizi küçümsüyormusunuz. eğer rabbiniz basit bir varlık olsaydı (haşa) sizi ve bu bütün alemi ve daha bilinmeyen binlerce alemi nasıl yarattı.bana bunun cevabını verin .Allah (cc) için bunları yapmak çok kolay onun ol demesi yeterlidir.
''var olduğunu kabul ediyon ama ısrarla inanmıyon yani? yani neymiş varlık-yokluk meselesi değilmiş. yeme-yememe meselesiymiş. yemiyor diye varlığına söz etme meselesiymiş..'' diyerek savuşturalacak ifadeler bütünüdür..
'yazık' başka hiç birşey denilesi gelmiyor, çok yazık olacak hakikaten bu gibi şeyleri söylerken insanlar sanıyorum kafalarıyla söyleyemeyeceğim başka bir yerleri yer değiştiriyor. bir şeye inanmamak, ya da bir şeyi sevmemek, onu aşağılamayı gerektirmez. bunu her mantıklı aklı başında hayattan küçükte olsa birşeyler kapmış olan herkes bilir...
satanizm güruhunun yorumudur. Tanrıyı bir baba olarak gören çocuk, en yüce varlık olarak hala onu kabul ederken, hayatında yaşadığı her kötü şeyin sorumlusu olarak tanrıyı görür.türkiye'de kendini koyu ateist adleden ve bu şekilde bilinen bir çok insan başına çok kötü bir şey geldiğinde tanrıyı suçlayarak, belli mercilerde varolmadığını savunduğu halde, yine öfkesini ona kusar ve sırf babasına(tanrıya) inat olsun diye ona inanmadığını bağırıp durur yukarı doğru. bu, tanrının varlığını kabul edip, otoritesine karşı çıkma durumu, (şeytana tapmasa bile kabaca) kişiyi satanist yapar.
herhalde türk ateistler ancak böyle oluyor. bu kadar fazla müslümanın olduğu bir ülkede, bir çoğumuzun ailesi hala müslüman iken, çok da şaşıralacak bir durum değil tabi.
genellemenin a.ına koyulmuş bir sözdür. allahı anlamak, hissetmek herkezin harcı değil. yunus emre, mevlana gibi önemli şahsiyetler sırf allah aşkı için yanıp tutuşuyorlardı çünkü onlar allah ı anlamışlardı, allah ı kalplerinde hissetmişlerdi. gel gelelim ki bugünkü insanlara onlar ise yan gelip yatmaktan, keyiften başaka yaptıkları hiçbirşey yok. biriside çıkar böyle malca bir başlık açar, aklınca allah abartılmış bir varlıktır diye genellemenin amına koyar. merak etme sen öyle dedin diye kimse allaha olan inancından vazgeçmez. hristiyanı olsun, yahudisi olsun, müslümanı olsun.
Bütün bitkiler, hayvanlar ve insanlar onun ürünleri.
Hepsi de sanatlı ve hikmetli.
Ne fabrika ürünü tanıyor, ne de ürün fabrikayı.
Zira, her ikisi de akılsız ve şuursuz.
Basit bir saatın bile ustası var.
En küçük makina bile kendi kendine yapılamıyor.
Dünya fabrikasının tesadüfen oluştuğunu söylemek mümkün mü?
Her fabrika gibi onun da elbet bir ustası olmalı.
O, bu fabrikayı kurmuş ve işletiyor.
Her parçası yerli yerinde ve görevini aksatmadan yapıyor.
Fabrika içinde fabrikalar...
Ağaç bir fabrika, meyve üretiyor.
Hayvan da bir fabrika, et ve süt üretiyor.
insan ise, fabrikaların en mükemmeli.
Neler üretmiyor ki?
Üstelik kendisinin ve başkalarının farkında.
Bakıyor, anlıyor, düşünüyor...
Fikirler üretiyor.
Ustasını tanıyor.
Ve isterse, iman edebiliyor!
edit: inanırsın veya inanmazsın, istersen iman edebilirsin, istemezsen etmezsin. dinde zorlama yoktur. ama insan insanların inançlarına saygı göstermeyi denemeli... derdine çare bulunur elbet.
eğer allah(c.c) abartılmış bir varlık ise onun yarattıklarını bana sende yarat haklısın diyeceğim.yazarımızdan bana; göz,güneş,yıldız,kan,parmak,ağaç,tohum,beyin... yaratmasını istiyorum bunları 21.yüzyılda kimse yaratamıyorsa isterse 1000.yüzyıla geçelim yine yaratılması imkansız ise nasıl abartılmış bir varlıktır..kalbimizle inanıp dilimizle tasdik ettik inanmayanlar da düşünsün.
not:tıp kitaplarını açıp beyinle ilgili bölüme bakarsanız her şeyin buradan sonrası bilinmiyor ile sonlandırıldığını görürsünüz..
sözlüklerde dikkat çekmenin yolu (olumlu-olumsuz) allah'tan geçer kuramının vucut bulduğu başlık ve girisi.
edit:aynı entryi giriyorum; çünkü bu ebleh düşünceye kafa patlatmak yersiz.
edit: an itibari ile 41 giri olmuş.yazar amacına yavaş yavaş ulaşıyor. küçük egosu tatmin olmak üzere ha boşaldı ha boşalacak.
bende pirim vedim ama neyse.
akıllanması ümidiyle.
eğer senin için basitse neden konu ediyorsun diyebileceğim bir başlık.Saçma ya da değil,sonuçta inanan var be boru, saygılı ol biraz demek isteyecek çok arkadaş tanıdığım, saptal bir konu.
allahın yaratmış olduğu bir sistem var. bir düzen var. yani, allah ismi ile işaret edilen bir varlık ve onun vasıfları var.
sana abartılı bir varlıkmış gibi gelmiyorsa biz ne yapalım. (bkz: bunu bunu alın dışarıya).
üzerinde dakikalarca düşünüp anlam kazandıramadığım cümle.
allah abart-ıl-mış...
başkaları tarafından anlamını içermektedir. bu başkaları hayvanlar veya diğer canlılar olmadığına göre bunu gerçekleştiren sadece biz insanlarız. bu özgür bir dünya. herkesin içinde afedersin bir yerlerini sallaya sallaya gezdiği bir dünya. özgürce hareket edip konuşabiliyor musun?
- evet.
her konu hakkında tartışma veya söyleşi yaratabiliyor musun?
- e buna da evet.
kendi yarattıklarına gayet hakim olmayı bilen bir yaratıcımız var. ama kendine hakim olamayan insanlar da var. allah insanları sadece yarattığı ile mesul değildir. nasıl yaşamak istersen, nasıl düşünmek istersen, nasıl olmayı istersen iste bu senin seçimindir. herhangi bir dayatmanın söz konusu olduğu tartışılamaz bir gerçektir.
insanları sürünün diye yaratan bir yaratıcıyı bende tanımıyorum ya da çıkmadı henüz karşıma. olayı dramatize ederek çarptırılmış söylemleri kullanan insanlar sürünmeye mahkumdur. gecenin bu saatinde internete girip koşturan biri sürünüyor mudur sizce? kesinlikle hayır. sürünseydi internetten bi haber olurdu. öyleyse sürünmek terimi bi kenara. şeytan kibirlenmeden önce eminim allah'ın en sevgili meleklerindendi. kibiri onu yenik duruma düşürdü. ayarı vermiş olsaydı taş üstünde taş kalmazdı bu alemde.
sözylemler çelişkilerle dolu. olmadığını varsayarak hakkında bir çok ithamda bulunduğunuz herhangi bir şeye varlık diyebilir misiniz?
allah yalnızlığında meşkale olsun diye yaratmadı bu alemi. sebebi herkesin bildiği gibi açık ve net.
sarfettiği sözlerde saygı olmayan fakat kendi fikirlerine saygı bekleyen yazar tipidir. anlamak zor insancıklardır. herkes gördüğü şeye inanır önemli olan zaten bu şekilde manevi açıdan görüp inanmaktır. insan sadece gözüyle görmez ayrıca kalbiyle de görür 'rüzgarıda' göremiyoruz ama varlığını hissettiğimiz için kabul ediyoruz. 'aşkıda' göremiyoruz ama kalbimizde hissedip aşık olduk diye adlandırıyoruz. insan kalbiyle inanır. Kalpte ya Allah Teâlâ ya iman ve islam dinine teslimiyet vardır, ya da inkar ve isyan. Öyleyse kalbimizi ilk koruma işlemi, iman etmektir ve bunu samimiyetle yapmaktır. Kalbin katılmadığı iman, yok hükmündedir.
bir türlü anlayamadığım sözcük enkazlarından biri daha.tamam anlıyorum gençsiniz idealistsiniz hatta hiç birşeye inanmıyor yahut inanıyorsanız da inandığınızın inanç esaslarını saçma buluyor olabilirsiniz.hatta kızların bir çoğu bu nihilist bu acayip çıkışlara "tapıyor" olabilir.ancak farkında olunması gereken bir hadise var ortada başkalarının inançlarıyla ilgili kavramlarla-sizin ifadelerinizle tabu bizimkiler ile kutsal olarak ifade edilir bu kavramlar- alakalı olarak nerenizden çıkardığınızı bilmediğim tespitler yapma sözler söyleme hakkınız yok.bilgine sunuyorum genç kardeşim asıl bilge ortalarda saçma sapan karmaşık ve üç beş mottoyla konuşan değil konuştuklarından katbe kat fazla şey bilen yahut öğrenmeye ömür vakfeden kimsedir.şimdi insan ol ve yoluna bak senin hareketlerinin sapkınlık ve hatta ibnelik olduğunu ben sana söylüyormuyum hiç.
