biri çıksın tengri kelimesiyle alakalı hoşuma gitmeyen bir şey desin alayını mahkemeye vereceğim.
bugün tengri için yapa yapa bunu mu yaptın nurullah?
senin tengrin kendini savunamaz mı nurullah?
senin tengrin bu kadar alıngan mı nurullah?
senin peygamberin "senin dinin sana benim dinim bana" demedi mi nurullah?
senin dinin bırakın ne halleri varsa görsün demez mi nurullah?
sözlük okuyacağına azıcık da bakara makara okusan hoş olmaz mı nurullah?
bir kişiyi, inancından ötürü aşağılamak, inancını yerden yere vurmak kabul edilemez; ama insanlar sizin hoşunuza gitmeyen fikirlerini söylerken şekilciliğe çakılıp kalmış çetenizi toplar hakim amcaya şikayete giderim mantığında olursanız biat kültüründen uzak, özgür, özgüvenleri yüksek, dini kendisi için yaşayan din kardeşlerinizi utandırır, kaybedersiniz.
fenafillah olmak için bluvelve'yi ve diğerlerini mahkemeye vermek uygun bir başlangıç değil. yolunuzu yönteminizi değiştirin.
tanım yapmak istiyorum yüksek müsadenizle: ateistleri, deistleri, agnostikleri daha da kendilerinden nefret ettiren, islam inanıcılarının yargıyı boşuna işgal etmesi durumudur.
bu olayı ilk kez şimdi gördüm. kısaca yazmak istiyorum ama uzaya da bilir.
fazlası ile zekasız bir durum bu iş. yani bu mahkemeden hiç bir şey çıkmaz. bluevelve zaten gidip benim kendi düşüncem diyip geçecek. mahkemeye bile düşmeyecek bir iş en nihayetinde. ama korkutmak da yeter belki de bazı insanları. öte yandan açıkçası allaha sihirbaz demenin bir suç olmadığı kararı ile o mahkeme son bulduğunda ne yapacaksın ey müslüman.
yazacak pek bir şey yok işte. müslüman yine müslümanlık yapmış. bluvelvein son yazdığı yeterli. sistem bizi öyle ya da böyle elemeye çalıştıktan ve belki de becerdikten sonra - bunu sindirerek yapacaktır sadece- sizleri, bu faşizme bir şekilde destek olanları ama tam olarak kendilerinden olmayanları bildiğin yok edecektir.
edit: allahsiz kitapsiz cahil kadin uyardı. benim fikrim deme şansı pek yokmuş sanırım
yazarın haklı olduğunu düşünüyorum. evet sıkı bir ateist propagandası karşıtı olarak ben böyle düşünüyorum.
sihirbaz ve allah kişisi ifadeleri inanmayan bir insanın pekala kullanabileceği kavramlar. bundan yola çıkarak inananlar aptaldır gibi bir ifadeye varmıyorsa ki yazının tamamını okumadım buna yakın ifadelerde kullandığını sanmıyorum yılların ateist propagandası yapan deneyimli bir yazarının. bununla birlikte toy bazı ateistlerin direk hakaret içeren entryleri var arasam bulurum hemen ve dava konusu olabilir, inanan insana hakaretamiz tanımlama yapan ateist arkadaşlar var. ve kişisel inancımla ilgili bunların söylenmesi kimsenin hakkı değil. istersem gider uçan süpürgeli bir cadıya inanırım. aynı durum her ne kadar biz inanmıyoruz desede insanlık tarihi kadar eski bir olgu( varlık) olan tanrı'nın varlığını reddetmekte ya da sadece o'nu kavram olarak görmekte bir inaçtır. hani bir agnostizm falan değildir, tanrı yoktur diye, felsefi kişisel dogmatik çıkarımdır. yani dolayısıyla ateizmde bir inançtır. ve sıkı duralım ateistlere hakaret etmekte bir suç unsuru olarak kabul edilebilir.
kitaplar, dergiler tüm yayınlarla ilgili olarak düşünce suçu kapsamında davalar söz konusu olmaktadır, bundan sözlük niye soyutlansın. her insan yazdığının sorumluluğunu taşır ve eleştirisini hakarete vardırmamalıdır. avrupa da düşünce suçu davalarının daha az olması acaba avrupalıların daha medeni bir dil geliştirmesinden mi kaynaklanıyor, yoksa ülkemizde hala düşünce ile hakaret etmeyi birbirinden ayıramış olma olgunluğunda olmamamız mı sorun?
laiklik kavramının dünya da uygulanışı dahi eleştirilebilinir, ama türkiye de uygulaşı yıllarca din ve din adına olan ne varsa hayatın dışına itilmesi, aşağılanması şeklinde uygulandı. ateistleri koruması gereken laikliğin dindar insanları da koruması gerektiği gözardı edildi. aşağılandı bu insanlar, kara fatma denildi, ninja denildi, yobaz demek sıradan bir laf oldu zaten. adeta bir etiket hatta.
..ve düşünce özgürlüğünü savunan bu kardeşlerimiz, hatta türkiye deki tüm kesimler düşünce özgürlüğünün kısıtlanması kendisine dokunduğu zaman feryat etti. diğer kesimle ilgili aynı şey yapıldığında hakaret veya kin düşmanlığa sevketme boyutundan ziyade bizzat gerçekletirenlerin kesimi dikkate aldı. benden öte bir kesimse oh olsun denildi. içten içe sevinip susmayı tercih etti büyük bir kısım.
sözlükler artık ciddi bir platform olarak kabul edilmeye başladı, evet aslında ciddi de bir platform sektör haline gelmedi değil. dolayısıyla artık ciddiye alınıp davalık oluyorsak sözlük yazarlığıyla ilgili, bu sadece ideolojik değil konjonkturelde birşey sanırım.
tüm bunların üstüne bluelve fikir olarak düşmanımdır, ama bu konuda haklı beyler.. kullandığı ifadeler inananların değerlerine direk bir hakaret taşımıyor. eleştiriyi hazmetmek lazım bazen. gerçek hakaret çok ama, sadece bu konuyla ilgili değil sözlükte girilen her ünlü kişiyle ilgili girilen bir çok hakaret var. tayyip erdoğan'ı kastettiğimi düşünmeyin, kemal kılıçdaroğlu veya hülya avşar da dahil. demekki hakaret etmeden fikirlerimizi belirtebilmemiz lazım, sözlüklerin seviyeli olduğundan kimse sözetmesin bana. sözlükler ipini koparan korkak adamların maske altından cesurca kalem salladığı yer olmasın. gerçekten söylediklerinin arkasında duran hakaret etmeyi yorum olarak görmeyen cesur insanların fikirlerini savunduğu yer olsun.
bu ülkenin vatandaşı olan milyonlarca insanın değerlerine, ifade özgürlüğü kisvesi altına sığınarak dil uzatmanın dava konusu yapılmasıdır. bu ülkede tanrı uludur tanrı uludur diye ezan okutuldu, insanların kutsal kitapları toplatıldı, o ulaşılmak istenen uygar ülkelerin günümüzde bile yasaklamadıkları cübbeler, sarıklar içindeki insanlarla beraber toplatıldı, mapuslarda işkencelere maruz kaldı. medeniyeti dinden uzaklaşma, avrupaya yaklaşma sananlar, gözleri kör bu yapılanları izlediler. şimdi kalkmış hala ifade özgürlüğü deniliyor. bu ülke bu ifade özgürlüğü denen ama ne olduğunu çözemeyen insanlar yüzünden çok çile çekti. artık bunlara hem milletin hem devletin karnı tok gözü açık. çağdaş devlet çağdaş millet olmak isteniyorsa eğer öncelikle ülkende yaşayan milyonlarca insanın değerlerine saygı duyacaksın, sonra bunları isteyeceksin dil uzatarak değil.
yaratıcı insan değildir ve dolayısıyla insani mesleklerle işi olmaz bu bir. ikincisi insan yazdıklarının ne anlama geldiğini algılayamıyorsa işte orda tıp çaresiz kalıyor. bu düşüncede olan insanlara sadece dava açmak yeterli çözüm değildir.
allah'a inanan bir insan, o'nun inanmayan insanın da allah'ı olduğuna inanıyordur.
demek ki inanana göre karşısında bir allah ve inanmayan kulu vardır.
bu durumda o kulun allah'ına söylediği herhangi bir laf "allah'la kulu arasındadır".
ve her inanan bilir ki, "allah'la kul arasına girilmez".
kişinin allah hakkında söylediği lafı allah dışında bir kuruma şikayet eden inanan kişi farkında olmadan kendisini ve o kurumu allah'ı savunur duruma düşürmektedir ki bence hiçbir allah kulu tarafından aciz duruma düşürülmek istemez.
kutsal değerin rencide olması durumu ise, inanan kişinin inancının ve kutsalın değerinin pamuk ipliğine bağlı olduğunu, herhangi bir lafla sarsılabildiğini gösterir.
madem bana yanlış gelen her şeyi dava edebiliyorum, dünyanın amına korum lan yalnız. sihirbaz burada resmen kişisel nedenlerden hakaret sayılmış. başka bir insan normal sayabilir.
buna şu örneği vermek isterim ; almanya´da ismini vermeyeceğim ünlü bir katedralin duvarına " burası halkların afyonudur" diye yazmışlar graffitiyle. adamlar yazıyı yıllardır silmiyor. yazı yıllardır orada öylece duruyo...ve hiç bi şey de olmuyo... inananlar "bunlar böyle işte n´apcaksın" diyo, inanmayanlar da " oh be bak ne güzel yaptık yazdık" diyorlar...
bence bu bu başlıkta anlatılan duruma karşılık olarak verilebilecek güzel bir örnektir.