allah kavramı bir ''inanç'' meselesi olup ''ispatı'' olmadığından, konuya mantıki açıdan bakanlar inanmaz. ama nedir; bu kişiler dindarları rahatsız eder. onlar da inanmalıdır, inanç yayılmalıdır. bu nedenle onlara gereken ispatı bu tip alimler elmadan petekten sebzeden bulup çıkarmaktadırlar. ve gözlerine sokmaktadırlar netekim.
geçen sabah kalktım, yüzümde yanyana üç çizgi. birbirine paralel. elif, lam, lam. yani allah. önce şaşırdım. sonra hee yastık katlanmış, bu birinci kat, onun uzandığı ve bittiği yer ikinci kat. de üçüncüyü çözemedim. takdiri ilahi işte.
dini konulara bilimsel ispat ararken sçan tiplerdir. din konusuna bir inanç meselesinden ziyade ispatı gereken bir konuymuşcasına yaklaşıp, kendi görüşünü/inancını herkese enjekte etme sapkınlığında olan bu tipler altın alyans takarsanız gay olduğunuzu*, ayakta su içerseniz prostat olacağınızı* iddia ederler.
yahu inanacaksanız elinizi vicdanınıza koyup inanmaya devam edin, nedir bu bilimsel ispat arama zevzekliği. rezil etmeyin kendinizi bari...
varoluşu bile sıradan bir rastlantıya bağlayan görmezden geliyorumcular için anlaşılması güç insanlardır. asıl ilginç olan evren ve evrendeki nizam intizamın öylesine oluşuverdiğine inanmaktır.
Allah'ın varlığını, var ettiklerinde bilme sanatını icrâ eden alimler.
Ayrıca, Allah'ı inanç ve vicdan kalıplarına sıkıştırmaya çalışan -sözde- uyanık ateizm ve türevîlerinin, eleştirmeye çalıştıkları, ancak konuştukça aslında konunun hangi kısmına sıkışıp kaldıkları anlaşılan durum.