1.insanın doğası gereği bir şeylere inanma,bağlanma güdüsü,
2.düşünen ,sorgulayan insanın varlığına bir sebep bulma niyeti
3.bilimin evrim teorisinin tıkandığı nokta ;evrimde bile yoktan var olma diye bir şey kabul görmediğinden yaratıcıya ihtiyaç var
4.doğuştan öğreti yani salt doğru olarak inanma
5.manevi ihtiyaç olarak allahın varlığını istemek
yoksa yaşamak hakikaten saçma olurdu!
11. Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.
12. Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.
13. O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
14. Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.
15. "Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.
16. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
17. O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.
18. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
19. (Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.
20. (Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.
21. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
22. O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.
23. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
24. Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O'nundur.
25. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
26. Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.
27. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.
28. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
29. Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.
30. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
31. Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar!
32. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
33. Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.
34. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
35. Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.
36. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
37. Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?)
38. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
39. işte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.
40. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
41. Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.
42. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
43. işte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.
44. Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.
45. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
46. Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır.
47. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
48. iki cennet de (ağaçlar, meyveler, rengarenk bitkiler gibi) çeşit çeşit güzelliklerle bezenmiştir.
49. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
50. içlerinde akan iki pınar vardır.
51. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
52. ikisinde de her meyveden çift çift vardır.
53. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
54. Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.
55. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
56. Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.
57. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
58. Onlar sanki yakut ve mercandır.
59. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
60. iyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir.
61. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
62. Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.
63. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
64. O iki cennet koyu yeşil renktedir.
65. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
66. içlerinde kaynayan iki pınar vardır.
67. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
68. içlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.
69. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
70. Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır.
71. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
72. Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir.
73. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
74. Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.
75. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
76. Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler).
77. O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?
78. Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir.
--rahman suresi--
azıcık kafa yorunca kolayca bulunabilecek sebeplerdir. mesela faşizmin her türlü boyutta takipçisinin çok olacağının bilinmesi çoğunluk sevicileri için bir numaralı sebep olabilir.
itiraf edemeyen pek çok insan gibi toplumsal baskı. herkes türkçe konuştuğu için türkçe konuştuğumuz gibi, herkes allah'a inanıyor diye inandık başlarda. şuan sebep farklı olsa da. aşırı bir mallık yoksa şuan allah'a inanan ve inanmayan çoğu insan 4-5 yaşında bile allah'a inanıyordu. kim olduğunu, ne olduğunu, niye inandığını bilmese de.
hiç öyle sallamasın kimse boşuna, delil, kanun, varlık v.s. diye. 4 yaşında kim neyi ispatladı ki allah'a inanır oldunuz?
Kullanılacak olan araçlar;
1 Adet ayna
1 adet el feneri
Aynaya bakın, el fenerinizi gözünüzün birine tutun ve aynadan göz bebeğinize bakın, göz bebeğinizin küçüldüğünü göreceksiniz. Feneri gözünüzden çekin, göz bebeğinize bakın büyüdüğünü göreceksiniz. Aynı fotoğraf makinesinin zoom ayarı gibi.
Belirtmek istediğim konu, kim o muhteşem görme organının bu olağan üstü hareketini görüpte bunun tesadüfen oluştuğunu düşünebilirki?
Adam ağzından yumurta çıkartıyor diye ağzınız açık izliyorsunuz,
A. q tavuk onu götünden çıkartıyor bu size ne kadar normal geliyor değilmi.
görmeyenle gören bir olmaz.
iman edip makbul ve güzel işler yapanlarla,
hep kötülük yapanlar da bir olmaz.
ne kadar az düşünüyorsunuz.
3. al iimran / ayet 65: siz hiç düşünmüyor musunuz?
3. ali imran / ayet 118: düşünürseniz, biz size ayetleri açıkladık.
3. ali imran / ayet 191: onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken allahı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler
6. enam / ayet 50: de ki: kör ile gören bir olur mu? hiç düşünmez misiniz?
6. enam / ayet 80: hiç düşünmez misiniz?
7. araf / ayet 57: gerekir ki düşünür, ibret alırsınız.
7. araf / ayet 130: düşünüp ibret alsınlar.
7. araf / ayet 176: bu kıssayı iyice anlat, belki biraz düşünürler.
8. enfal / ayet 22: çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla dilsizlerdir
10. yunus / ayet 3: hala düşünüp ibret almayacak mısınız?
10. yunus / ayet 100: akıllarını kullanmayanlar üzerine allah bir uğursuzluk yükler.
11. hud / ayet 24: bu iki ayrı grubun meseli, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. bunlar hiç eşit olabilirler mi? hala düşünmeyecek misiniz?
11. hud / ayet 30: siz hiç düşünmez misiniz?
11. hud / ayet 114: bu ise, düşünebilenlere bir öğüttür.
15. hicr / ayet 75: gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
16. nahl / ayet 17: artık siz düşünmez misiniz?
21. enbiya / ayet 10: hala akıllanmayacak mısınız?
23. müminun / ayet 85: öyle ise siz hiç düşünüp taşınmaz mısınız? de.
24. nur / ayet 27: herhalde (bunu) düşünüp anlarsınız.
27. neml / ayet 33: düşünsenize!
28. kasas / ayet 46: ola ki onlar düşünüp öğüt alırlar.
29. ankebut / ayet 43: i̇şte biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
29. ankebut / ayet 63: fakat çokları akıllarını kullanmazlar.
30. rum / ayet 21: şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.
30. rum / ayet 28: i̇şte biz, düşünecek bir kavim için ayetleri böyle açıklıyoruz.
32. secde / ayet 4: artık düşünmeyecek misiniz?
35. fatır / ayet 37: onlar, orada şöyle feryat ederler: ey rabbimiz! bizleri çıkar, yapa geldiklerimizden başka salih bir amel yapalım. (onlara): size düşünecek olanın düşüneceği kadar bir ömür vermedik mi? hem size uyarıcı da gelmişti. o halde azabı tadın. çünkü zalimleri kurtaracak yoktur. (denir).
36. yasin / ayet 62: ya o zaman düşünmüyor muydunuz?
36. yasin / ayet 68: hala akıllanmayacaklar mı?
37. saffat / ayet 13: kendilerine hatırlatıldığında da düşünmüyorlar.
37. saffat / ayet 137-138: hala akıl edip düşünmez misiniz?
37. saffat / ayet 155: hiç düşünmüyor musunuz?
38. sad / ayet 29: bu, sana indirdiğimiz mübarek bir kitaptır ki, insanlar onun ayetlerini düşünsünler ve temiz akıl sahipleri ibret alsınlar.
39. zümer / ayet 9: de ki: hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.
39. zümer / ayet 21: elbette bunda temiz akıllılar için bir ihtar vardır.
39. zümer / ayet 27: yemin ederim ki, bu kuranda insanlar için her türlüsünden temsil getirdik. gerek ki iyi düşünsünler.
39. zümer / ayet 42: şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.
40. mümin / ayet 58: kör ile gören bir olmaz, ne kadar da az düşünüyorsunuz!
44. duhan / ayet 13: onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede?
45. casiye / ayet 13: şüphesiz bunda düşünen topluluklar için ibret ve deliller vardır.
45. casiye / ayet 23: hala düşünmez misiniz?
47. muhammed / ayet 24: onlar kuranı düşünmüyorlar mı? yoksa kalplerinin üzerinde kilitleri mi var?
51. zariyat / ayet 49: umulur ki, iyice düşünürsünüz.
52. tur / ayet 36: onlar düşünüp hakikati anlamazlar.
varlık. evet her şeyin varlığı. her şeyin varlığının sınırsız irade sahibi en mükemmel var edici tarafındann yaratıldığını düşünmek,
o zaman o'nun da bir varedicisi olmalıdır fikriyle çürütülemez. neden mi? tanımlarken sınırsız irade sahibi ve en mükemmel varlık diye tanımladık. yani insan aklına verilen mümkünlülük sınırının sonunu çizdik. iyi düşünmeler.
insanın zor zamanlarında tutunacak dal arama isteğidir. nitekim en eksiksiz avuntu olan din, seni hayal kırıklığına uğratmayacak bir arkadaş -yani tanrı- bulmaktan başka birşey değildir.