Allah'a inandığı halde bi yolunu bulduğunda çocuk mıncıran imamdır. Kur'an kurslarında mevzilenip cahilin evladına sarkarlar, çünkü bilirler cahilin karşısında üste çıkılabileceğini.
Maaşlarını halk öder, sapkınlıklarını halkın çocukları.
Günümüzde din devleti yolunda yüründüğü iyice açığa çıkmışken cesaretlenmiş, kanunların onları durduramayacağı güvenini durmadan salıverilmelerinden iyice kazanmışlardır. Sonuçta birileri 'bir kereden bir şey olmaz' bile demiştir.
Ve hatta birileri : 'Ulan yapmayın, çocuklara dokunanı ziken kanunlar hazırlayın, bunu cezasız bırakmayalım' dahi dememiştir. Çocukların ebeveynleri dahi bunların suratına bi tane patlatamamış, çareyi bohçayı toplayıp şehri terk etmekte bulmuşlardır.
Bu lânet ve sapık imamlar öldüklerinde cemââtten bir de helâllik alacaklardır. Öyle ya, din kötünün arkasından konuşma, üzerini ört dermiş.
Öbür tarafta da tanrı bunlara, 'neden yaptın' diye sorduğunda da, 'sana güvendim, sen affedersin, affet' diyeceklermiş. Tanrı en büyük bağışlayanmış.
Keşke o tanrı sadece bir gün, hiç ummadığınız bir anda yere inseydi ve görseydi o ırz düşmanı köpoğlu soysuz köpekler, tanrı'nın sadece parayla satılan kitabında gizli olmadığını.