şimdi aha lan bu fetocu, yok lan yok saidci, nursici, nurcuda nurcu diyeceksiniz. ben kimseci deyilim. tefsirimi kendim yaparım, şaka lan şaka. en az herkes kadar müslümanız elhamdulillah. konumuz benim müslüman mı, şaman mı, putperet mi oluşum değil. hani ben ateistim lafını söyleyen artisler varya, allah a laf atarak cool gözükmeye çalışan, kızlar inançsızlara veriyormuş düşüncesi olanlar, ha işte konumuz bu.
efendim bir otobüs yolculuğundayım. öylesine yolculuk yapmayı çok severim. gider oranın insanlarıyla falan dertleşirim, çayını, limonatasını içerim, sonra atlar gelirim. zengin değilim ama. herneyse bu otobüs yolculuğunda yanıma gözlüklü, zayıf, gözlerini sağa sola kaçıran, pis pis kokan bi genç bindi. hadi bakalım dedim hayırlısı ne çıkacak bu tipten. oturdu
''selam'' dedi.
''eyvallah'' dedim.
kafamı salladım. kafasını sağa sola çevirdi. o an dalasım geldi ama dur dedim cengaver, dur bakalım neymiş, değilmiş.
sohbet ettik biraz, nereye gittiğini sordum, nereli olduğunu falan. adam bildiğin öküz çıktı lan.
''kardeşim dedim bindiğimiz yer aydın ama ben aydınlı değilim. ayrıyetten otobüs sadece bir yerde durmayacak, bir kaç yerde duracak, o yüzden saçma geldi dediğin'' dedim.
kafaları değişik sallamalar, gözlerinde salakça bir ifade. cool ya kodumun salağı, artislik yapıyo kendince.
laf döndü dolaştı, inanca geldi. nereden geldi harbi hatırlamıyorum ama. herneyse başladı konuşmaya artis
''ne inancı ne inancından bahsediyorsunuz siz ya'' dedi.
darvin diyo, balık diyo, maymun diyo, bunları derken de o salakça bakış her daim var ama, içimden gülüyorum ama dinliyorumda belki biz salağız adam doğru söylüyo belki. sonra
''sizin inandığınız şey varya o aslında yok'' dedi.
''he dedim doğru söylüyon, kusura bakma abi, yaptık bi hata, napmamız lazım bi söyle de düzelt bizi'' dedim.
adam bildiğin mal çıktı. ben taşak geçiyom adam anlatıyo, yok işte şunu yapcan bunu yapcan diye, hala o bakış var yalnız. sonra hakaret etmeye başladı bu inancıma. alttan alıyorum hala, yaptığım bir şey yok. hani demişler ya o ortamdan uzaklaşın böyle durumda diyo. yok abi gidecek yerim de yok, otobüste sıkıştım kaldım.
''hay abura koyum'' diyom içimden. gideceğim yerde belli ya, kafama göre almışım, dedim kendi kendime,
'şu dallamayla inde göster ebesininkini'
yaptımda efendim
'ben seni çok sevdim, biraz takılalım mı, anlatırsın bana inançsızlık nasıl bir şey falan' dedim.
kabul etti dallama. indik bir şehirde, fazla bilmiyormuş buraları, yardım ettim arkadaşıma. götürdüm ıssız bir yere, öyle zannetmişim tabi, tam bi dene vurcam ki aslında vurdum arkadan ''viiyuuuviiiyuuu viiyuu'' diye polis aracı. tabi suçlu biziz, ne dicez polislere, ''inanmıyodu şerefsiz dövdüm'' saçma olur. yattık bi gün açıkladım güzelce akşamına, geldik şehrimize yeniden.
şimdi ne alaka demeyin, görmediğinizden adamın hareketleri, tripleri saçma gelebilir, saçma zatende. herneyse böyle tiplerden her daim gıcık kapmışımdır. çok ama çevremizde, kız bulmak için, cool olmak için daha inançsızlığın ne olduğunu bilmeden, inançsızlığa inanan, ama kendi içinde yalnız kaldığı zaman, duasını eden, bir şeye sığınan, içinden söylenen ve söylediği şeyin ise dua olduğunu gayet iyi bilen cool dallamalar. buradan size sesleniyorum,
yobaz, bağnaz, dinci den farklı olmayan insanlardır. sevilmemelidirler. bir şeye körü körüne bağlı oldukları için; inandıkları şeyin değerini düşürürler ve kendileri kadar inandıkları şeyi de gülünç duruma düşürürler. böyle insanlar görüldümü, koşarak uzaklaşılmalıdır. aksi takdirde, sıçtınız. *
sözlükte bol miktarda olan tiplerdir. şimdi ben kalkıp bunların anneleri, babaları hakkında kaka şekilde konuşsam kıyamet kopar muhtemelen. ama onlar da şunu gayet iyi bilsin ki bir çok türk için aile ve din aşağı yukarı aynı değerdedir. ayrıca modası da geçti bu olayın. illa cool olacağım diyorsanız facebookta cem garipoğlu'na destek verin. şu aralar epey popüler bir aktivite. bir gün çok cool olursanız kendi grubunuzu bile kurabilirsiniz.