alkışlanmak

    5.
  1. protesto alkışı olmadığı ve ayakta yapıldığı müddetçe yüzünüzdeki istemsiz gülümsemeyle ve başarmanın gururuyla sizi izleyenlerin kalplerine bakmaktır. alkışlanmak özgüven kazandıran, gurur okşayan en yüce olaydır. güzel şey alkışlanmak...
    2 ...
  2. 7.
  3. gösterilen çabanın, emeğin karşılığında alınan takdirdir, ölçütü para olmayan mutluluk hasıl eder insanda.

    kahramanlar ve sanatkârlar alkışlanır.
    2 ...
  4. 2.
  5. yapılan ortama göre anlamı değişen bir eğlemdir.
    1- tv programlarında şaşakcı durumu değeri sıfır bir durum
    2- insanlar için faydalı bir durum gerçekleştirmekte değeri ölçülemiyecek bir durum
    1 ...
  6. 10.
  7. sahnede olmanın en büyük hazzıdır. o sahneye aşık olur bir daha da inmek istemez kimi bünye.
    alkışlayan elleriniz dert görmesin dileği gerçekten samimidir. zannımca yani.
    1 ...
  8. 9.
  9. tiyatro oyunu sonrası oyuncular sırayla selam verirken sıra size geldiğinde şiddeti daha da artıyorsa keyfi ve heyecanı daha da katmerli olan bir gurur okşanma anıdır.
    1 ...
  10. 12.
  11. sahnede solo attıktan sonra daha da artıyorsa kendinizle bir kere daha gurur duyarsınız.
    1 ...
  12. 8.
  13. alkışlanmak inanın gururunu okşar ve tebrik edildiğinizi hissedersiniz...
    0 ...
  14. 6.
  15. sahne heyecanını takip eden muhteşem bir keyif ve motivasyon anıdır.
    0 ...
  16. 13.
  17. elbette insanın kendine güveninin yükselmesini ve kendinle gurur duymasını sağlayan bir olaydır. Siz bir konferansta zihninizi konuşturmuşsunuzdur ve insanlar bunu takdir ettiği için alkışlamışlardır. Fakat kanımca iki çeşit alkış vardır. Birincisi, yani en halis munis olanı yaptığınız konuşmayı, oynadığınız tiyatroyu, çaldığınız piyanoyu izleyicinin gerçekten beğendiği için ve başarılı bulduğu için alkışlamasıdır. ikincisi ise sahte alkışlamadır. Örneğin Yetenek sizsiniz programında seyircilerin alkışlaması için 3-4 sıra başına bir amigo koyuyorlar ve seyirci içinden gelmese bile alkışlamak zorunda kalıyor.
    1 ...
  18. 11.
© 2025 uludağ sözlük