Beyin ve Sinir Sistemi
Aşırı alkol kullanımının beyin ve sinir sistemi üzerine önemli etkileri vardır. Alkol geçici bir bellek kaybına da neden olabilir. Gerek yeni içmeye başlayanlarda gerekse aşırı kullananlarda içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak sık görülen bir durumdur. Aşırı alkol kullananlarda,içki bırakıldıktan sonra birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları da görülebilir. Ancak alkolden uzak durulduğunda bellek sorunları ortadan kalkabilir.
Sindirim Sistemi
Alkol midenizin iç yüzeyini örten tabakayı tahriş ederek gastrite, kusmaya yol açarak midenin üst bölümü ve yemek borusunun alt bölümünde küçük yırtıklara neden olabilir; Mallory-Weiss Yırtıkları denen bu küçük yırtıklardan kanama olabilir. Uzun süre alkol kullanımı özellikle B vitaminlerinin (özellikle folik asit ve tiamin) ve diğer besinlerin emilimini engelleyebilir. Alkol kullanımını kestiğinizde bu sorunların çoğu ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte, yağlanmış veya büyümüş karaciğer, alkol hepatiti veya yemek borusu varisleri gibi sorunlar acil tıbbi müdahale gerektirir.
Dolaşım Sistemi
Alkol geçici olarak kan basıncını düşürebilir. Ancak sürekli kullanıldığında kan basıncını yükseltebilir.
Sürekli ve aşırı alkol kullananlarda kardiyomiyopati denilen, kalp kasını harabeden ve aritmiden (kalp atışları ritminde düzensizlik) kalp yetmezliğine kadar çeşitli önemli sorunlara yol açan bir hastalık da sık olarak görülür. Az miktarda alkol kullanımı da kalp hastalığı olasılığını artırır.
Cinsel işlevler
Alkol alışkanlığı erkeklerde empotansa (sertleşme kaybı) neden olabilir. kadınlarda ise adet düzeni bozulabilir. Ayrıca anne karnındaki bebeğin sağlığını ve gelişimini bozacağı için, hamile kadınların kesinlikle alkol almamaları gerekir.
Kanser
Alkoliklerde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni kanserdir. Alkol kullanmayanlara göre kansere yakalanma olasılıkları oldukça yüksektir (özellikle gırtlak, yemek borusu, mide ve pankreas kanserleri..
alkolün zararlarından biri de aşırı alındığında notre dame ın kamburunu bile brad pitt olarak görebilme imkanı sağlamasıdır.. bu nedenle dikkatli olunması gereken bir durumdur.. fazlası zarar olan şeylerin başında geliyor.. yine de alkolik hareket engellenemez*..
2 sene öncesine kadar her gün alkol alırdım. Artık boku çıkmıştı hafta sonları uyanıp bira içtiğimi biliyorum. Karaciğer enzimleri coştu tabi ki. iyi ki bırakmışım. Yok lan dine falan yöneldiğim hala atayizim.
alkol sadece kişinin kendisine zarar vermez. alkol ve diğer uyuşturucu maddeleri içen kişiler, bilinci yerinde olmadığı için başkalarına zarar verir. ve vermiştir. Ülkemizde işlenen suçların ve gerçekleşen kazaların çok ciddi bir oranı alkolden kaynaklanmaktadır.
sebepleri alkoldür. neyse devam edelim. işi özgürlüğe bağlayıp. denilmek isteneni ısrarla anlamak istemeyenler var. bunları ortak özellikleri yobaz ve cahil olmaları. biz onları ciddiye almıyoruz. zira haklı olduğumuzu istatistik bilimi ve toplumsal gerçekler bize bildiriyor.
kişisel sorunlardan başlayalım:
Alkolün toplumsal zararları kişiden topluma doğru endikasyon halindedir. Alkol bağımlısı olan kişilerin sosyal yaşantıları zamanla sona erer, iş hayatlarında başarı ihtimalleri performanslarını kötü etkilediğinden günden güne azalır. Psikolojileri normal olamayacağından özel hayatları, aile hayatları da her geçen gün kötü bir duruma düşer. Sürekli alkol içme isteği yüzünden ailesine yük olmaya başlar. Geleneksel bir toplum cümlesi vardır “Alkol tüm kötülüklerin anasıdır.” Her ne kadar espri amacıyla kullanılsa da çok doğrudur. Alkol bağımlılığı insanın hayatını yavaş yavaş köreltir.Tarihimizde alkolizm yüzünden körelen toplumlar vardır. Alkol bağımlılığı yüzünden zevke sefaya düşmüş çalışma ve üretimi ihmal etmiş birçok medeniyet silinip gitmiştir. Davranışlarının aksi yönde değişmesine neden olur. insanlara karşı kabalaşır, dengesiz ruh hali insan ilişkilerini de malesef tüketir ve yalnızlığa sürekler. Alkolizmin sonu tedavi edilmediğinde hiç bir zaman iyi değildir. Hastalıkların kölesi olurlar. Günümüzde birçok örneği olan alkol bağımlıların hazin sonu cinayete sebepten hapishane ya da ruh hali bozukluğundan tımarhane olmaktadır.
Alkolün bağımlılık halini alması ve bir hastalık olarak kabul edilmesi çok eski çağlara dayanmaktadır. Alkolizmi bir akıl hastalığı olarak tanımlayan ilk filozof, roma filozofu Senaca’dır. Alkolizm terimi ise ilk olarak isveçli bir doktor olan “Magnus Hus” tarafından “Alcoholismus Choronicus” isimli makalede kullanılmıştır. Bu makalenin yayınlanmasından sonra “kronik alkolizm” tıbbi bir terim haline gelmiştir. Ve günümüzde alkolizmn tedavisi pek tabii mümkündür.
alkol Kalbin ritmini yükseltir ve normalden daha hızlı çarpmasına sebep olur. Kalp çarpıntısı kan dolaşımının düzeninin bozulmasına damarların sertleşmesine, tansiyonun yükselmesine bağlı olarak insanı ani felç ve ölümle kadar götürebilir.
Alkolün karaciğere zararına gelirsek, toplum arasında en çok korkulan siroz hastalığının başlıca bilinen sebebi alkoldür. Siroz karaciğer hücrelerinde yağlanma sebebiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaciğerin vazifesi vücuda alınan zararlı maddeleri süzerek, zararsız hale getirmektir. Böylelikle karaciğer alkolü zararsız hale dönütürmek için çok fazla efor sarfeder ve yorulur zamanla karaciğer bu görevini tam anlamıyla yerine getirememeye başlar ve iflas eder.
Alkolün bağırsaklara ve mideye zararları, Gastrit ve ülser midenin en kötü düşmanlarıdır. Alkol ise bu iki rahatsızlığın en yakın dostudur. içki mide iç zarında yanma hissi meydana getirir, mideyi bozar ve çok aşırı tüketildiğinde dayanılmaz mide ağrılarına sebep olur. Hazımsızlığa ve iştahsızlığa sebep olur böylelikle insanlarda ani kilo kayıplarıda görülebilir. Bağırsak ishallerine ve iltihaplarına yol açar.
Alkolün böbreklere zararları, biranın böbreklere hep iyi geldiği söylenir oysa ki idrar bolluğu böbrekleri temizlemekten çok, fazlasıyla yorar. Böbrekler bozulur ve zamanla normal işlevlerini kaybederler.
Alkolün sinir hücrelerine zararları; Çok yaygın görülür insanın sinir sisteminde alokolün zararları. El titremeleri, heyecan-korku-telaş-tedirginlik-şüphe gibi duygularının birbirine karışması sonucunda yaşanılan sinir harpleri, kıskançlık buhranları..Felçler ve yine ani ölümlerle neticelenen hayatlar.. Sinir sistemi hassastır ve alkole karşı ayakta çok uzun süre kalıp direnemezler.
Alkol insanın akli dengesinide zarara uğratır. Kişi zamanla isteklerini, yapacaklarını gitmesi gerektiği yerleri günlük yaşamın arasında tamamen birbirne karıştırır. Alkol hafızayıda büyük zararlara uğratır. Beyni uyuşturan alkol insanlamrın yürümelerinde, konuşmalarında dengesizlik meydana getirir. Kişi iradesini tamamen kaybeder.
Alkolün zararlarını yazarız da, trafik kazalarını es geçermiyiz hiç..En büyük zararlardan biride trafik kazalarıdır. Dünya sağlık örgütünün yapmış olduğu araştırmalar sonucu, ölümle sonuçlanan trafik kazalarının büyük bir bölümü alkollü araç kullanma yüzünden gerçekleşmiştir. Kanda alkol değeri alkol alımından yaklaşık 1 saat sonra en yüksek seviyeye ulaşır daha sonra tüketin devam etmezse yavaş yavaş azalır. Alkol alan kişilerde muhakeme yapma ve karar verme yetenekleri kaybolur. Dikkat ve refleks hızları azalır. Tüm bu etkiler direksiyon başında olan bir sürücünün kaza yapma olasılığını %90 arttırır.
Alkolden uzak kalmak için, alkolü bir psikoloji tedavi aracı olarak görmemek gerekmektedir. Aynı zamanda alkolsüz eğlenilebileceğini benimsemek gerekir. Alkol üzerine söylenilen hiç bir iyi durum kabul edilemez. Alkol başlı başına insanların tüm düzeneği için zarar teşkil eden bişr uyuşturucu maddedir. Sadece kişiyi değil çevresini toplumu hatta daha da yaygınlaştırırsak tüm dünyayı ele geçirebilecek ve kendine tutsak edebilecek tehlikeli bir maddedir. Son olarak toplumun alkol hakkında söylediği bir geleneksel cümle ile makalemi bitirmek istiyorum.
Ne yazık ki alkol “Şişede durduğu kadar masum değildir..”
Sevgiyle Kalın.
çakır keyifken insanı güldürebilen bir an da olsa hüznünden uzaklaştıran tatlı sohbetlerin yanında iyi giden bişidir... ama azı karar çoğu zarardır her zaman..
içicinin ruh haline göre ortaya çıkması muhtemel negatif sonuçlardır.
bu sonuçlar; içiciden içiciye değiştiği gibi,
içicinin alkolle munasebet kurduğu andaki durumuna göre de değişebilir.
zarar katsayısının yükselmesinde:
-bünyenin kaldırabileceğinden hızlı içmek.
-bünyenin yaşamakta olduğu negatif duygulardan sıyrılmak için içmesi vb.
unsurlar sayılabilir ancak yukarıdakiler kişiseldir ve asıl önemlisi
insan ilişkilerine yansıyanlardır. örneğin içip içip,
aranızda sorun olan insanlara telefon açtığınızda
duygularınız alt ve üst sınırlara doğru harekete geçmiş olduğundan
ya aşırı pozitif yaklaşım gösterilip aşka gelinir
ya da 'sigtir git amua goyim' gibi sınırları zorlayan terbiyesizlikler edilebilir.
her iki durumda da kendiniz değilsinizdir ve zarar görürsünüz.
en tehlikelisi ise yanında kasıldığınız insanlarla içmektir.
gerilimden kurtulmak için aşırı içer, sonunda saçmalamaya başlarsınız.
tabii tüm bu örneklerin yanında alkolun faydalarını da göz ardı etmemek gerekir.