sağlık yönünden zararlarından ziyade toplumsal ve psikolojik zararları daha önemlidir.
-alkol alan kişiler aile hayatının sorunlu olması.
-trafiğe çıktığında yol açtığı kazalar.
-çevresindeki insanlara verdiği zararlar.
en büyük zararı bir şeyleri unutturuyormuş gibi hissetmesidir. alkol bir boku unutturmaz bizi o kozla kandırır. ertesi gün her şey aynı, baş ağrısı hariç...
damar tıkanıklığı,
damar tıkanıklığı sebebiyle kalp ritminde artış,
damar tıkanıklığı sebebiyle felç,
böbreklerin bozulması,
Tansiyon artması,
Kalp ve cilt damarlarının genişlemesi,
Aşırı alkolden ötürü geçici hafıza kaybı,
iştahsızlık,
Damar kireçlenmesi,
Alkol kullanımından bir gün sonra baş ağrısı ve ağız kuruluğu,
Erkeklerde sertleşme sorunu,
Kadınlarda Adet bozukluğu,
Gastrit ve ülser,
Beyin ve sinir hücrelerinin zarlarını zehirleyerek kullanılamaz hale getirme,
görme bozuklukları,
Refleks azalması,
hamilelerin çocuk gelişiminde olumsuz etkilenmesine,
Bazı kanser hastalıklarının başlangıcına,
Kan akışının hızlanmasına,
Terlemeye.
ufukta kaybolur güneş, yalnızlığım dağlara eş, hasretin içinde ateş yanar akşamdan akşama...doğrusunu yanlışını bilmem ben.bir şarkıdır bu.ama iş te alkol de bu iştenin yanlış yazımı gibidir..1 ile başlarsın 10 sayısına gittiğini sanırsın ama daima sıfırın altındasın..zira allah ın lanetine mahzur kalmışsın.
alkol sadece kişinin kendisine zarar vermez. alkol ve diğer uyuşturucu maddeleri içen kişiler, bilinci yerinde olmadığı için başkalarına zarar verir. ve vermiştir. Ülkemizde işlenen suçların ve gerçekleşen kazaların çok ciddi bir oranı alkolden kaynaklanmaktadır.
sebepleri alkoldür. neyse devam edelim. işi özgürlüğe bağlayıp. denilmek isteneni ısrarla anlamak istemeyenler var. bunları ortak özellikleri yobaz ve cahil olmaları. biz onları ciddiye almıyoruz. zira haklı olduğumuzu istatistik bilimi ve toplumsal gerçekler bize bildiriyor.
kişisel sorunlardan başlayalım:
Alkolün toplumsal zararları kişiden topluma doğru endikasyon halindedir. Alkol bağımlısı olan kişilerin sosyal yaşantıları zamanla sona erer, iş hayatlarında başarı ihtimalleri performanslarını kötü etkilediğinden günden güne azalır. Psikolojileri normal olamayacağından özel hayatları, aile hayatları da her geçen gün kötü bir duruma düşer. Sürekli alkol içme isteği yüzünden ailesine yük olmaya başlar. Geleneksel bir toplum cümlesi vardır “Alkol tüm kötülüklerin anasıdır.” Her ne kadar espri amacıyla kullanılsa da çok doğrudur. Alkol bağımlılığı insanın hayatını yavaş yavaş köreltir.Tarihimizde alkolizm yüzünden körelen toplumlar vardır. Alkol bağımlılığı yüzünden zevke sefaya düşmüş çalışma ve üretimi ihmal etmiş birçok medeniyet silinip gitmiştir. Davranışlarının aksi yönde değişmesine neden olur. insanlara karşı kabalaşır, dengesiz ruh hali insan ilişkilerini de malesef tüketir ve yalnızlığa sürekler. Alkolizmin sonu tedavi edilmediğinde hiç bir zaman iyi değildir. Hastalıkların kölesi olurlar. Günümüzde birçok örneği olan alkol bağımlıların hazin sonu cinayete sebepten hapishane ya da ruh hali bozukluğundan tımarhane olmaktadır.
Alkolün bağımlılık halini alması ve bir hastalık olarak kabul edilmesi çok eski çağlara dayanmaktadır. Alkolizmi bir akıl hastalığı olarak tanımlayan ilk filozof, roma filozofu Senaca’dır. Alkolizm terimi ise ilk olarak isveçli bir doktor olan “Magnus Hus” tarafından “Alcoholismus Choronicus” isimli makalede kullanılmıştır. Bu makalenin yayınlanmasından sonra “kronik alkolizm” tıbbi bir terim haline gelmiştir. Ve günümüzde alkolizmn tedavisi pek tabii mümkündür.
alkol Kalbin ritmini yükseltir ve normalden daha hızlı çarpmasına sebep olur. Kalp çarpıntısı kan dolaşımının düzeninin bozulmasına damarların sertleşmesine, tansiyonun yükselmesine bağlı olarak insanı ani felç ve ölümle kadar götürebilir.
Alkolün karaciğere zararına gelirsek, toplum arasında en çok korkulan siroz hastalığının başlıca bilinen sebebi alkoldür. Siroz karaciğer hücrelerinde yağlanma sebebiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Karaciğerin vazifesi vücuda alınan zararlı maddeleri süzerek, zararsız hale getirmektir. Böylelikle karaciğer alkolü zararsız hale dönütürmek için çok fazla efor sarfeder ve yorulur zamanla karaciğer bu görevini tam anlamıyla yerine getirememeye başlar ve iflas eder.
Alkolün bağırsaklara ve mideye zararları, Gastrit ve ülser midenin en kötü düşmanlarıdır. Alkol ise bu iki rahatsızlığın en yakın dostudur. içki mide iç zarında yanma hissi meydana getirir, mideyi bozar ve çok aşırı tüketildiğinde dayanılmaz mide ağrılarına sebep olur. Hazımsızlığa ve iştahsızlığa sebep olur böylelikle insanlarda ani kilo kayıplarıda görülebilir. Bağırsak ishallerine ve iltihaplarına yol açar.
Alkolün böbreklere zararları, biranın böbreklere hep iyi geldiği söylenir oysa ki idrar bolluğu böbrekleri temizlemekten çok, fazlasıyla yorar. Böbrekler bozulur ve zamanla normal işlevlerini kaybederler.
Alkolün sinir hücrelerine zararları; Çok yaygın görülür insanın sinir sisteminde alokolün zararları. El titremeleri, heyecan-korku-telaş-tedirginlik-şüphe gibi duygularının birbirine karışması sonucunda yaşanılan sinir harpleri, kıskançlık buhranları..Felçler ve yine ani ölümlerle neticelenen hayatlar.. Sinir sistemi hassastır ve alkole karşı ayakta çok uzun süre kalıp direnemezler.
Alkol insanın akli dengesinide zarara uğratır. Kişi zamanla isteklerini, yapacaklarını gitmesi gerektiği yerleri günlük yaşamın arasında tamamen birbirne karıştırır. Alkol hafızayıda büyük zararlara uğratır. Beyni uyuşturan alkol insanlamrın yürümelerinde, konuşmalarında dengesizlik meydana getirir. Kişi iradesini tamamen kaybeder.
Alkolün zararlarını yazarız da, trafik kazalarını es geçermiyiz hiç..En büyük zararlardan biride trafik kazalarıdır. Dünya sağlık örgütünün yapmış olduğu araştırmalar sonucu, ölümle sonuçlanan trafik kazalarının büyük bir bölümü alkollü araç kullanma yüzünden gerçekleşmiştir. Kanda alkol değeri alkol alımından yaklaşık 1 saat sonra en yüksek seviyeye ulaşır daha sonra tüketin devam etmezse yavaş yavaş azalır. Alkol alan kişilerde muhakeme yapma ve karar verme yetenekleri kaybolur. Dikkat ve refleks hızları azalır. Tüm bu etkiler direksiyon başında olan bir sürücünün kaza yapma olasılığını %90 arttırır.
Alkolden uzak kalmak için, alkolü bir psikoloji tedavi aracı olarak görmemek gerekmektedir. Aynı zamanda alkolsüz eğlenilebileceğini benimsemek gerekir. Alkol üzerine söylenilen hiç bir iyi durum kabul edilemez. Alkol başlı başına insanların tüm düzeneği için zarar teşkil eden bişr uyuşturucu maddedir. Sadece kişiyi değil çevresini toplumu hatta daha da yaygınlaştırırsak tüm dünyayı ele geçirebilecek ve kendine tutsak edebilecek tehlikeli bir maddedir. Son olarak toplumun alkol hakkında söylediği bir geleneksel cümle ile makalemi bitirmek istiyorum.
Ne yazık ki alkol “Şişede durduğu kadar masum değildir..”
Sevgiyle Kalın.
Bu nedenle alkol kişisel olduğu kadar, belki de daha fazla, toplumsal bir sorundur.
Aile içi geçimsizliklerin, kavgaların, siddetin ve boşanmaların da bir numaralı sorumlusu alkoldür.
Bu nedenle, alkol ile mücadelede toplum olarak bilinçlenmek çok önemlidir. Alkol kişisel bir eğlence aracı değildir. Toplumu ve aileyi derinden yaralayan bir tehlikedir. Alkol içip başkalarına zarar veren insanlar unutulmamalıdır. haksız yere öldürülen insanlar da örnek gösterilebilir.
tecavüzlerin %50'sini ve kadına şiddet olaylarının %70'ini alkole bağlayanları göstermiştir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/790244/+
aha kırmızı olan ülkeler de alkolün en çok tüketildiği ülkeler o zaman? değil mi yoksa? başka bir şeyden olmasın? http://www.nairaland.com/...630/new-atheist-map-world
burada da dünyada dinlerin az yoğun olduğu yerleri gösteriyor. yok canım kesin alkoldendir.