evet biz enginar ve havuç yeriz adaçayı içeriz. bu sayede karaciğere zararlı olan kırmızı eti ve tavuk bageti yiyebiliriz. demek ki önden enginarı sunduğunda manita daha az kırmızı et, tavuk baget yiyecek deriz. zeytinyağlı enginar manitanın içini yıkar, karaciğerini temizler. havucu kıtır kıtır çiğ sevmeyen manita için yemekle pişmiş havuç yedirilebilir. örneğin pırasayla. örneğin dalyan köfteyle....
Enginar: Özellikle karaciğerden başta azot olmak üzere toksik maddelerin atılmasına yardımcı olur. Taze olarak da tüketilmelidir.
Devedikeni: Bu bitki hem karaciğeri yeniler hem de enfeksiyonlara iyi gelir.
Hindiba: Karaciğeri zehirli maddelerden arındırır ve hazmı kolaylaştırır. Yaprakları salata olarak, kökleri de kaynatılıp tüketilebilir.
Havuç: içerdiği antioxidanlar sayesinde karaciğeri temizler
Acı marul yapraklarından ve kökünden yapılan çay, karaciğer, dalak ve böbreklerin faaliyetlerini düzenler. Adaçayı (bir miktar kurutulmuş) 1 litre suda kaynatılırak içildiğinde karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelir. Aşk otu tohumları bir bardak su içinde 6 saat bekletilerek içilir. Karaciğer, dalak, mesane ve böbreklerin çalışmasını düzenler.Ayvada, şeker, tanen ve bol miktarda vitamin vardır. Karaciğer tembelliğine iyigelir. Civan perçemi, domates karaciğer hastalıklarına iyi gelir. Enginar, CYNARIN içeridiği için karaciğer ve safra kesesinde biriken nikotin, alkol ve yağın vücuttan atılımını sağlar. Hint safranı kökü ve çalısı kaynatılarak içildiğinde karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıklarını giderir. Karahindiba, kuşkonmaz, havuç, enginar, zeytin, kereviz, turp, zeytinyağı ve greyfurt karaciğer yetersizliği ve büyümesine iyi gelir.Maydanoz karaciğer şişkinliğinde etkili olur. Marul karaciğer ve dalak şişmesine iyi gelir. Melek otu karaciğeri kuvvetlendirir. Turp karaciğer şişliğini yok eder.
gerçek alkoliklerin yanı sıra akşamcı alkoliklere de üzülüyorum. gerçek alkolikler kadar bilinçli değiller. nolucak canım akşamdaaaaaaan akşama diye kendilerini kandırıyorlar. halbuki gerçek alkolik bir manita gerçek kurtuluşun ne olduğunu bilir. evet.
yılı dörde bölüp dübel üç aylarında içip tokmak üç aylarında içmiyorduk. eğer siroz ya da siroz gibi bir karaciğer rahatsızlığı varsa ya da beyin salgıları alkolden kötü etkileniyorsa, tetikleyici oluyorsa, hiç içilmeyen, vücudun ve kafanın yenilendiği ve dinlendiği tokmak dönemi, dübelin aylarından çalınarak uzatılabilir. neden tokmak dönemini uzatmanız gerektiği tokmak döneminin sonunda bir check-up la ya da MRlı karaciğer- beyin taramasıyla anlaşılabilir. kolay gelsin.
manita siroz başlangıcı olduğunu söyledi. siroz hastaları albumin üretemezler ve görevi kandaki osmotik basıncı dengelemek olan albumin eksikliginden dolayı karna çıkan suyun geri emilimi saglanamaz, bu sebeble siroz hastalarında karın bölgesinde su toplanır, şişme görülür dedim ben de ona.
üç ay tokmak dönemine uyarsan tedavine de bakarsan ilacını da alırsan karaciğer kendi kendini yeniler dedim ben de ona.
bile bile ölüme gitmiyorum kendime bakıyorum dedi bana.
yanaklarından ısırırım dedim ben de.
alkol yalnız bırakılmaz. deliriumdan sağ çıkamayabilirsiniz. ben dübel ve tokmak adını verdiğim iki dönemden bahsetmek isterim:
dübel
dübel döneminde hasta normal bir şekilde abartmadan içebilir. Bazı günler abartabilir. dübel dönemi birbirinden kesintisiz üç ay sürer. bu dönemde alkol alan insanlarla görüşülebilir, sosyalleşilebilir. ancak hasta yine de az alkol alan kız arkadaşının kontrolü altında olacaktır. dübel denmesinin sebebi, alkol sizi mikmektedir işte..
tokmak
alkolü it sıpası haline getirmenin ilk aşaması, tokmak döneminin en başında onbeş günlüğüne hastaneye yatmaktır. ilaçlarla kan temizlenir ve deliriumu geçirirsiniz. manitanın kolunda diren varken, ilaç almadığı zamanlarda hastaneden kaçırıp zeytinburnu olivium alışveriş merkezinde babanızın dönercisine götürebilirsiniz. zira balıklı rum hastanesi zeytinburnundadır. onbeş gün sonra yetmiş beş gün vardır bu tokmak döneminde ve bu yetmişbeş günde değil yudum damla bile içemezsiniz. yetmişbeş gün boyunca karaciğer ve beyin rahatlayacak, uygun arınma beslenmesiyle hücreler, eklemler temizlenecektir. tokmak dönemi bitince yine dübel dönemi başlar. ondan üç ay sonra yine tokmak ve yine hastanedir çünkü bir alkoliğin yılda iki kere kanının temizlenmesi iyidir. peki bu dönemin adı niye mi tokmaktır? alkolü mikmektesinizdir işte..
birkaç yıl böyle gittikten sonra tokmak dönemini arttırıp dübel dönemini azaltarak tamamen arınırsınız. çok güzel..
alkol bırakılmak içindir. aldığım bir alkolizm kitabının arkasındaki anketi manitaya yaptım. (bkz: alkolizmle ilgili kitaplar) yaptığım ankete göre erkek arkadaşımda sabah kalktığında bir pişmanlık duygusu, genel olarak da alkolü gerçekten bırakma isteği varmış. öğrendim. yüzdesini bilmiyorum ama sanırım büyük sayıda alkolizm hastası öyledir. alkol bırakılmak içindir.
alkolik haline gelmiş ya da alkolizm hastası olarak tabir edilebilecek kadınların çok büyük bir bölümü akşamcı- çilingirci erkek arkadaşları ya da kocaları yüzünden bu durumu yaşamaktadır. kadının beyin kapasitesi ve duyarlılığı erkekler gibi olmadığı için kocama, sevgilime eşlik edeyim, şöyle beraber içelim derken alkolik olurlar- gelgelelim erkek akşamcı kalabilir. kadınlar çok çok kolay alkolik olur, dikkat edilmesi gerekir. ben de manitanın alkolik olduğunu öğrenince hayat fasıl- türk sanat müziği- rakı- meze çeşitleri geçecek sandım. o da bana 'akşamcı değil alkoliğim' dedi. bu cümleyi idrak etmem beş ayımı aldı. yaşasın sadece karın doyurmak için doğru düzgün tıka basa akşam yemeği yemek. yaşasın 'bir lokma meze, bir yudum rakı, biraz müzik tınısı' geyiğine kapılmamak. yaşasın, oley!
çeşit çeşit mezeler ve fasıl müziğinden bahsedince 'ben akşamcı değil alkoliğim' diyen manitadır. kupada içer. tam tarzımdır. hasta olduğunu bilendir. balıklı alkol açığı sever. kafa manita bulduğuna sevinir.
karnımdan su aldırdım deyince bunun yalan olmasını istediğin manitadır.
zevk düşkünüdür böyle insanlar. bir de bilmezler alkoliksin diye mutlaka alkol içmek gerekmediğini. alkoliğim diye içmen mi lazım dersin. ben de dipsomanım, on buçuk yıldır votka içmedim yine de denir böyle manitalara. üzg.
bir gece öncesinden bir yudum fazla içmemeye söz ver dediğin manitadır.
sen alkolü bırakırsan ben de günde 4 paket sigaramı bırakırım dediğindir.
rakı yerine bira içmesi gerektiğini söylediğin manitadır.
alkolizm hastası birinin eğer tedavide değilse alkol alması gerekir. aksi takdirde yoksunluk dayanılmaz bir hal alır, örneğin çalışma ortamlarına, aktif açıkhava ortamlarına giremez, uzun yolculuklara çıkamaz.
fransız usulü alkolik birinin daima içkisi vardır ortalama bir bir buçuk büyük içer. sıkıntıya düşmesin diye tedavi harici zamanlarda kullansın diye, yani bir önceki entry deki içkici üç aylarda kullansın diye sevgilime kanyak matara takımı aldım. içinde iki matara ve birkaç küçük bardak var.
bir de takım harici bir ying yang matara. biz ying yangmışız. seven ne yapmaz.
bir yöntem buldum doktorlara mantıklı geldi. yılın oniki ayını dört eşit parçaya böldük. dört adet üç ayımız oldu. üç ayların ilkinde balıklı rum alkol açıkta onbeş gün kan temizlendi. kalan yetmişbeş günde hiç içilmedi. ikinci üç ayda istediğimiz kadar içtik. üçüncü üç ayda birinci üç ayın aynısı yapıldı. son kalan üç ayda istediğimiz kadar içtik. istediğimiz kadar derken hergün abartmadık, bazen abarttık. dörtlü döngü birkaç yıldan bir iki yıl fazladan sonra alkolü tamamen bıraktık. alkolizm hastamızın da sekiz dokuz yıl sonra tamamen bırakacağını bilmesi moral verdi kendisine. bir yandan bazen içiyor olabilmesi de moral verdi kendisine.
arkadaşlar dikkat edin sevgilinizi alkolden kurtarmaya çalışırken kendiniz alkolik olabilirsiniz. kadınlar çok zahmetsizce ve çok kolay alkolik olabilmektedir. geçen gecelerden ikisinde birer miller bira içtikten sonra, üçüncü gün uyandığımda sabah sabah elim biraya gitti. o köpüklü sarı mutluluğu kahvaltıda yaşamak istedim. gelgelelim engel oldum kendime. alkolsüz biranın piyasaya çıkmasını istiyorum. alkolik manitamı seviyorum.