dozu kişiye göre değişen kafa yapan içecek. dozu gerçekten iyi ayarlandığında güzeldir, doz aşımı hem sizin başınızı hem etraftakilerin başını ağrıtır. ne gerek var efenim.
içildiği zaman insanoğlu neler buluyor ya dediğim durumdur.cigara ve alkole hayret ederim.insanı alır götürür uçurur.muhakkak bir kez olsun denenmesi gerekir bence.mutluykende ,mutsuzkende içilebilen en güzel içecek.bulanı ve icat edeni sevgiyle en içten dileklerimizle teşekkür ediyoruz.
Alkolün tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eskidir. insanlığın yerleşik hayata geçmesiyle alkol üretimi de başlamıştır. ilk bira bundan 8 bin yıl önce Mezopotamyalıların arpayı ekmek yapmak için ilk ıslah etmesiyle yapılmıştır. Sümerlerin 6 bin yıl önce Godin Tepelerinde (Batı iran ve Anadolu) bira ve şarap içtiği bilinmektedir. Daha sonra fermente edilmiş meyve, tahıl ve baldan alkol ederek alkolü, iyice hayatına sokmuştur insanoğlu. Alkol kimi zaman kutsal sayılıp, dini törenlerde kullanılmış, kimi zaman eğlencenin ayrılmaz bir olmuştur. Alkolün icat edilmesiyle birlikte, alkol alışkanlığı da ortaya çıkmıştır.
Alkol alışkanlığının bir hastalık olarak kabul edilmesi eski çağlara dayanmaktadır. Roma filozofu Seneca, alkolizmi bir akıl hastalığı olarak tanımlamıştır.
Alkolizm terimi, ilk defa isveçli hekim Magnus Huss tarafından, Alcoholismus Chronicus (1849) isimli makalede kullanılmıştır. Bu makalenin ardından, kronik alkolizm tıbbi bir terim haline gelmiş ve bir hastalık olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Günümüzde alkolizm tedavi edilmektedir.
Alkol ve uyuşturucu kullanımına bağlı problemlerin genellikle modern hayatın getirdiği değişikliklere ve strese bağlı olduğu düşüncesi oldukça yaygındır. Geleneksel toplumdan modern toplum yapısına geçişin, aile yapısının zayıflayışının, şehir hayatinin sosyoekonomik baskısının bunda etkili olduğu üstünde durulur.
alkol = kimi zaman aspirin , haaa alkol mü dediniz kimi zaman = elinizdeki bir saatin akrebi , tamam tamam anladm alkol dediniz = dayanamamanın dayanırlığı, alkolden mi bahsediyorsunuz = sağlığa zararlı , yalnızlığa birebir...
Çok eskiden bir adam varmış. Çok namuslu, günah işlemekten kaçan ve çok düzgün bir adammış. Nam yapmış çevreye vs. Bir gün kafirler onun köyünü basmışlar. Talan etmişler köyü, adamı da esir almışlar. Ve önüne üç seçenek sunmuşlar.
-Ya bu bebeğin boğazını kesersin
-Ya bu Kadına tecavüz edersin
-ya da bu alkolü içersin.
Adam düşünmüş...
Bebeği öldürsem olmaz.
Kadına tecavüz etsem olmaz.
Bari alkolü içip bir tek kendime zarar vereyim demiş.
Ve sonra...
Hem bebeği öldürmüş, hem kadına tecavüz etmiş.
Biraz yobaz bir hikaye, ama bu zamanda bile oluyor bu durumlar maalesef.
Kimayasal tanımını herkes bilir alkolün, birazda bu tanımlarını okumak gerekiyor.