Bilmeden yedirdikleri müstesna, beynini domuz sarmış kişilerin anlamadığı durumsal. Tarih boyunca yememişiz. Allah bundan sonra da nasip etmesin. ikisini bir tutan fikirdeki kişi; ikisi birse eğer bok ye o zaman.
türklerin domuz eti yememe alışkanlığı islam öncesine dayanır. domuz tabu bir hayvandı ve diğer tabu hayvanlar gibi hem gerçek adıyla anılmaz hem de eti yenmezdi. bu yüzden islamiyetin domuz yasağını kabullenmeleri zor olmadı ve domuz etinden uzak durmayı her dönem başarabildiler.
ancak, alkol kullanmak konusunda türklerin hem alkol bağımlılığına yatkın ırk grupları arasında bulunmaları hem de türk geleneklerinde ve eğlencelerinde içki içmenin yaygın olması nedeniyle islamiyetin kabulünden sonrasında bu yasağa direnme oranı yüksek oldu.
birçok alanda dini hukuku değil örfi hukuku uygulayan ancak kendisini şeri bir yönetim olarak adlandıran osmanlı döneminde dâhi imparatorluğun ömrüne kıyasla kısa sayılabilecek zamanlar haricinde alkol bulunabiliyor ve rahatlıkla tüketilebiliyordu.
biraz abartılı bir iddia olabilir belki ama, eğer alkol türklerin eski dini döneminde de yasak olsaydı veya alternatifi olan bir madde olsaydı türkler islamiyet döneminde bu yasağa uyabilirdi. zira türkler islamiyeti kabul etmiş görünmelerine rağmen yaşamlarının büyük kısmında eski türk dininden gelen dini uygulamalarını sürdürmektedir (dilek taşları, dilek ağaçları, kayalara "x dede" gibi isimler vermek, ay dede, ermişler kültü, su kültü, batıl inançlar, günlük pagan takıntılar)
diğer islam ülkeleri tarafından türklerin müslüman olarak algılanmamasında, türklerin atalar kültünün devamı sayılabilecek ölçüde mezar ve türbeleri dini ritüellerine alet etmeleri ve bidat olarak adlandırılan şamanist gelenekleri yaşatmaları büyük rol oynar. bu anlamda türklerin şamanist geleneklerini bir şekilde islami görünümler katarak hala yaşattıkları söylenebilir.
bu bakımdan dini konularda toplum hayatında görülen çelişkilerin nedeni türklerin iki din arasında kalmış yaşam tarzlarından kaynaklanır.