başka bir malzeme yok ise, yaralı bölgeyi steril hale getirmek için kullanılabilir..
kimi de bunu yanlış anlayıp, yaralı gönlünü steril hale getirmek için içer, kullanma talimatına aykırıdır. *
efendim alkol beyindeki hücreleri öldürür. ama nasıl öldürür ? yararlı bir şekilde öldürür. şöyle ki hepimizin bildiği üzere insanoğlu beyninin çok küçük bir yüzdesini kullanmaktadır. geri kalan kısmı ise angaryadır, yüktür. işte alkol bu kullanılmayan beyin hücrelerini öldürür. böylece beynimizin hızlı çalışmasını sağlar.
örnek vermek gerekirse, yük taşıyan bir tren düşünün. vagonların yarısı boş. biz bu boş vagonları çıkarırsak tren daha hızlı gitmez mi ? insan beyni de aynen bu şekildedir. hafif alkol alındıgında daha hızlı düşünülür, pratik çözümler üretilir. iyi bir şeydir !
Bir bufalo sürüsü; en yavaş bufalonun hızında hareket eder.
Sürü saldırıya uğradığında ilk olarak en arkadaki zayıf ve yavaş
olanlar öldürülür
. Bu doğal seleksiyon sürünün tümü için yararlıdır çünkü
sürünün genel hızı ve sağlığı bu zayıf üyelerin ölümü sayesinde korunur.
Aynı şekilde insan beyni de en yavaş beyin hücrelerinin hızında çalışır.
Bugün bildiğimiz gibi alkolün aşırı tüketimi beyin hücrelerini öldürmektedir.
Ancak doğal olarak, alkol en yavaş ve zayıf beyin
hücrelerine saldırmaktadır.
Bu yolla rakının ve/veya şarabın düzenli tüketimi zayıf beyin
hücrelerini öldürerek beynin daha hızlı ve etkili bir makine olmasını
sağlamaktadır.
işte bu nedenle bir kaç kadehten sonra her zaman
kendinizi daha zeki hissedersiniz.
dün yılbaşıydı. arkadaşla anlaştık votka alacaktık. sonra ben içmem felan dedi. iyi dedim ben iki tane bira alayım bari dedim. kredinin yatmasına 10 gün vardı. cebimde 45 lira vardı. 10 liraya camel green 15 liraya da 2 tane bira aldım. parka geçtik oturduk. cafe'ye yakın olması sebebiyle parktaki bankların çoğunu kaldırmışlardı iki tane bank vardı. yan banktada oturan arkadaşlar selam verdiler. onlar viski, votka almışlar. neyse hiç tanımadığımız 4 arkadaş vardı. tanıştık. kimin ne içtiğinin hesabını hiç yapmadık. paketler ortada. sanki yıllardır arkadaş gibiydik belki yarın hiçbirimiz hiçbirimizi tanımayacaktık. sonra 5 arkadaş daha geldi. onlarda şaraptan başka birşey içmeyiz diyenlerdendi. onlarlada tanıştık. 10 kişi felan olmuştuk. meseleler, dertler,sorunlar benzerdi. aşkı yaşamayanların aşkını dinlemek, dertleri olmayanların dertlerine inanıyormuş gibi yaparak takıldık. ama herkesin ortak bir sorunu vardı. herkesin bir kız meselesi vardı ve aşktan bahsediyorlardı. sonra dedim ki aşk ne kadarda değerliymiş ki onu belki yaşamayanlar belkide yaşayanlar herkesin dilinde. değerli olan birşey nasılda olur herkesin ağzında dilden dile dolaşırdı. iyi dedim aşkı bari içimde yaşayayımda onu değersizleştirme çabasında bari bulunmayayım. en son parktan ayrılırken 15 kişiydik. şansa aynı yurtta kaldığımız 2 ateist arkadaşla tanışmıştım. vay be dedim benim gibi ateist. nasılda birbirimizi bulduk. 3 kişi yolda yürüyorduk. kafalarımız güzeldi ve sabaha kadar karlı kaldırımların üstünde uyumak istiyordum. 20 adım atıyordum yere düşünüyordum. sonra ayağa kalkmaya çalışıyordum yürüyordum sonra bir daha. gülüyorduk. ağlıyorduk. hava çok sıcaktı. saat 1'e geliyordu. arabanın teki durdu. hepimiz yerde yatıyorduk. gençler yerde yattığınızı görünce durayım dedim. uyuşturucu mu aldınız dedi. yok abi sadece viski , votka, şarap, bira içtik dedik. adam inanmadı. bir daha sordu. uyuşturucu mu aldınız diye. bizde yok felan dedik. adam isterseniz hastaneye bırakabilirim dedi. yok dedik devam ettik. arkadaş daha sonra fenalaştı. gecenin 1 inde ambulans çağırdık. ama ellerinde ambulans kalmamış. birbirini bıçaklayan arkadaşlar vs. varmış neyse yalpalaya yalpalaya yürüdük. sabah 7 ' ye kadar ayaktaydım. ve çok güzel bir gün geçmişti. hiç tanımadığımız insanlarla alkol bizi bir araya getirmişti. şimdide 10 gün boyunca 25 lira ile idare edeceğim. :D